|
Sabit Kalfagil’in zengin mirası

Türk fotoğraf sanatının en önemli isimlerinden Sabit Kalfagil, ardında unutulmaz kareler bırakarak aramızdan ayrıldı, Allah'tan rahmet diliyorum. 2011'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülmüştü. Fotoğrafa sadece bir sanatçı olarak değil, bir öğretici olarak da katkılarda bulundu. Çok titiz, çok özenli ve bir o kadar da verimli bir fotoğrafçıydı. Bu toprakların görsel tarihini yazan isimlerden biriydi. Altmış yıla yakın bir zaman boyunca bu ülkenin renklerinin, güzelliklerinin, zenginliklerinin, her birimizi şekillendiren tarihî, coğrafî ve kültürel değerlerin, ülkemizin ve insanımızın yıllar içinde geçirdiği büyük değişimin fotoğraflarını çekti. Hemen hepimizin hafızasında yer eden karelerle Anadolu topraklarının kendine özgü hikayesini yazdı. Fotoğraflarıyla yazdığı o zengin hikaye, kendi hayat hikayesinden daha çok tanınıyor ve biliniyordu. Hepimizin hafızasında yer eden bir çok fotoğrafı var, görünce hepimizin daha önce de gördüğünü hatırlayacağı fotoğraflar... Ama pek azımız bu fotoğrafların Sabit Kalfagil kareleri olduğunu biliyoruz.



Sabit Kalfagil Türkiye'de fotoğrafla neredeyse özdeş hale gelen çok az sayıdaki isimden biriydi. Hem doğrudan doğruya fotoğraf sanatına hem de bu sanata eserleriyle çok değerli katkılarda bulunmuş sanatçılara karşı ilgisizliğimiz gerçekten üzücü... Fotoğrafla gerçekten ilgili insanlar arasında kime sorsanız Türk fotoğraf sanatının ilk üç isminden birinin Sabit Kalfagil olduğunu söyler. Ancak birkaç küçük standart haberle duyurmakla yetindik vefat haberini... Güzellikler ortaya koymak için harcanan emekler ne yazık ki karşılığını tam bulamıyor ülkemizde.



Her şeyi garip çelişkiler içinde yaşamayı tercih ediyoruz. Neredeyse herkesin her an fotoğraf çektiği bir zamanda, bir çok başka şey gibi fotoğrafın da aslından, anlamından uzaklaşması kaçınılmaz görünüyor. Bir şeyi çoğalttığımızda anlamından uzaklaştırıyor, nadiren rastladığımız değerlereyse ne yazık ki yeterince sahip çıkamıyoruz.



Sabit Kalfagil o değerlerden biriydi, bize paha biçilmez bir görsel miras bıraktı. Fotoğraflarına dikkatle bakarsanız; bu topraklara, bu toprakların insanlarına sevgisini, derin muhabbetini görebilirsiniz karelerinde. Yavaş yavaş kaybettiğimiz bir hissiyat bu bizim; yaşadığımız bu topraklara, bu toprakların zengin kültürüne, insanî güzelliklerine, birbirimizle kurduğumuz ünsiyete yabancılaşıyoruz giderek. Ülkemize olan bağlılığımızı en yüksek perdeden sloganlara döktükçe, meselenin özünü, esasını, duygusunu, muhabbetini kaybediyoruz farkında olmadan. Keşke bizi, hepimizi, bu topraklarda yaşayan bütün insanları aslında neyin güzel ve güçlü kıldığı gerçeğini, güncel konu başlıklarının hararetli tartışmalarından sakınabilsek ve koruyabilsek...



Sabit Kalfagil, bu toprakların hafızamızda gittikçe soluklaşan geçmişinin kaydını tutan bir sanatçıydı. Yeni kuşaklar bu ülkenin nereden gelip nereye gittiğini, hangi uzun ince yolda yürüyüp gittiğimizi, hepimizin bir parçası olduğumuz bu içli hikayenin ayrıntılarla dolu hafızasında nelerin kayıtlı olduğunu ve 'an'ın tarihinde neler yazıldığını keşke Sabit Kalfagil'in, Ara Güler'in, İzzet Keribar'ın, İbrahim Zaman'ın ve bunlara eklenecek başka isimlerin karelerinden okumayı bir deneseler... Hayata, zamana, insana ayna tutuyor çünkü fotoğraflar... Keşke ilkokullardan başlayarak bütün okullarımızın kütüphanelerinde Türkiye'nin görsel tarihinin kaydını tutan bu fotoğraf ustalarının albümleri bulunsa...



...



Bir önemli not: 'Ham meyve neden acıdır?' başlıklı bir önceki yazımda, “İslam akıl dini değildir...” diye başlayan paragraf Abdurrahman Arslan üstadımızın Aylık Dergisi'ne verdiği bir röportajdan alıntıydı. Vahim bir dalgınlıkla bu bilgiyi alıntının ardına eklemeyi unutmuşum. Hem kendisinden hem de yazıyı okuyan herkesten özür dilerim. Ben kendi kulağımı da ayrıca çektim. Bu vesileyle yaşadıklarımızın muhasebesini doğru ölçülerle yapabilmek adına bir kere daha Abdurrahman Arslan okumanın gereğine vurgu yapmak isterim.

#Fotoğraf
#Sanat
#Kültür
7 yıl önce
Sabit Kalfagil’in zengin mirası
THKP-C"nin kayıp halkası: Yüzbaşı İlyas Aydın
Darbecileri himaye edenler…
Seka Kağıt Müzesi ve Ahmet Yesevî
Namaz kılanın ahlâkı
Batı uygarlığı çözülürken..