|
Söz maksadını aşabilir mi?

Sözlerimiz can kulağımızı hakikatine ikna edebiliyor mu? Kötülüğün açtığı yaralara şifa olabiliyor mu? Tutuşmakta olan yangınları söndürebiliyor mu? Susamış dillere bir serinlik getirebiliyor mu? Daralan gönüllere bir genişlik sunabiliyor mu? Gafletle uyuyan zihinlere bir uyanıklık verebiliyor mu? Sözlerimiz eğriyi doğruyla, çirkini güzelle değiştirebiliyor mu? Tarumar olanı tamir edebiliyor mu? İsyana kalkışana sükûnet aşılayabiliyor mu? Hoyrat dalgaları göğsünde sakinleştirebiliyor mu? Düşeni düştüğü yerden tutup kaldırabiliyor mu? Kanadı kırılanın kanadı olabiliyor mu? Alemin kelamına bir mana katabiliyor mu? “Güneşe kement” atabiliyor mu? Dost pazarında hayrına muhabbet satabiliyor mu?



“Kolaylık göster, affa sarıl, iyiliği tavsiye et, cahillerden yüz çevir” buyuruyor Hak Teala, Kitab-ı Kerîm'inde (A'raf, 199).



Eski dilde 'dil' gönül demekti, yeni dilde belki de 'gönlü kanatan' demek!



“Bazen sözlerim maksadımı aşıyor!” dedi biri. “O halde maksadın içinde duruma pek hakim değil!” dedi diğeri.



Üslup önemlidir. Çünkü üslup dediğimiz şey, meramımızı anlatmak için seçtiğimiz söyleme biçimidir. Kötü üslup kötü meramın seçtiği dildir; kötü meram olmadan kötü üsluba doğru yol bulunup gidilemezdi. Öyleyse; meram iyiyken üslubun kötü ya da üslup kötü olduğu halde meramın iyi olabileceğine ihtimal vermek dahi abesle iştigaldir. Kişinin üslubunu mütemadiyen müşahede altında tutarak, oradan meramının muhasebesine hiç değilse arada bir bakmaklığı gerekir.



“Mümin dil uzatıcı değildir, lanet okuyucu değildir, kötü iş yapan değildir, kötü söz söyleyen değildir” buyuruyor Efendimiz (SAV) Tirmizi'de geçen bir hadis-i şerifinde; müminin kim olduğunu hakkıyla bilebilmek için, kim olmadığına da mutlaka dikkatle bakmak gerek...



Her öfkeyi alıp sabır suyunda yıkamak, sükût şiltesinde bir zaman uyutmak gerekir ki, zamanın gövdesinde yaralar açmasın!



“Katılaşmış bütün sözlerini yut” dedi beyaz saçlı adam, “içinde her katılığın bir çaresi var!”



Dilinin ipini tutmayı beceremiyorsan, azgın bir köpek gibi seni peşinden sürüklemesine hiç şaşırma, hayat böyle!



Kötü söyleyene kötü söyleyerek cevap vermek en iyi ihtimalle bizi kötüyle denkleştirir. Bu en iyi ihtimaldir; çünkü kötü söyleme sanatında kötü olan iyi olandan daha mahirdir. Kötü söyleyene iyi söyleyerek cevap vermek en kötü ihtimalle kötü sözü boşa çıkartır. Bu en kötü ihtimaldir; çünkü iyi sözün ağırlığı kötü sözün ağırlığından her daim daha fazladır.



“Dü çeşmim kan ağlamaktan gözlerim yaş incidir/ Kadir kıymet bilmeyenler yaren yoldaş incidir/ Dinle sözüm al nasihat konuşma cahilinen/ Cahil de bir kem söz var ki değse bin baş incidir” diyor Aşık Tüccarî, ibret-i alem olsun.



Ne kadar keskin bir kılıç olduğunu bildiği için, dilini kınından hiç çıkarmayan insanlar da var.



“Söz var nice can yakar” dedi meczup, “söz var cana can katar”.


#Üslup
#Söz
7 yıl önce
Söz maksadını aşabilir mi?
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak