|
Utancın 17. yılında Srebrenitsa

''Ben Srebrenitsa''da yaşıyordum... Zor günler, 1992 yılında savaşla birlikte başladı... Srebrenitsa, 1993 yılında BM tarafından korunaklı bölge ilan edilmişti ama 1995 yılına kadar hemen her gün hayatını kaybeden insanlarımız oldu. Her gün... Buradaki dağların her birinde ölüm makineleri vardı ve Srebrenitsa çocukları her gün ölüyordu. Bir gün tek bir bomba atışıyla okul bahçesindeki 105 çocuk öldürüldü. Bütün dünya bunu sadece seyretmekle yetiniyordu. Zaten kimsenin silahı yoktu. Şunu anladık ki dünya Sırplara bizi öldürmeleri için müsaade etmişti.''

''Dünya şimdi 11 Temmuz Srebrenitsa Katliamı''nı konuşuyor. İşte o 11 Temmuz bizi tamamen mahvetti. Eşim ve çocuklarımla Kurtuluş Yolu''na çıkmıştık... Ondan sonra, bir daha hiç görüşmeyeceğimizden haberimiz yoktu. Ayrıldığımız yer Brestova Ravan''dı. Küçük oğlumun kolları beni sımsıkı sardı. Bana ''Anneciğim lütfen git artık, bizi bırak.'' derken beni daha da çok sıkıyordu; sarıldı, tekrar sarıldı. Bunu asla unutamam, kim olsa unutamaz. Zulüm konusunda insanın hangi dine inandığı bir önem ifade etmiyor. Kim olursa olsun insan bunu hak etmiyor. Özellikle çocuklar...''

''İki çocuğumu da o günden sonra göremedim. Onlar hakkındaki gerçeği hiçbir zaman öğrenemedim. Eşimi, iki kardeşimi ve dört kuzenimi de kaybettim. Sadece bir kardeşimin cesedini bulduk. İnşallah diğerininkini de buluruz. Ablamın oğullarından biri bulundu; ismi Mehmet''ti. Fakat diğer oğlu Muhammed''i hala arıyoruz.

Bu gerçekten üzücü bir hikaye. Potoçari köyü ise başlı başına bir hikaye. Dünyanın herhangi bir yerinde bir gün içinde bu kadar kötülük işlenmiş midir acaba? Bu kurbanların tek suçu Müslüman Boşnak olmaları. Zaten aç, silahsız, barışsever insanlar kimseye kötü bir şey yapmazlardı.''

''Şimdi 1042 çocuğun cesedini bulmaya çalışıyoruz. Sadece Mehmedoviç sülalesinden 242 insan kayıp. Müslümanlar olarak haklarımızın iadesi için daha ne kadar acı çekmemiz lazım? Müslüman olmak suç sanki. Ama ben Müslüman olduğum için gurur duyuyorum ve kimseye kin beslemek istemiyorum. Çünkü Allah bizden kin tutmamızı istemiyor. Allah''a inanan hiçbir insan bu kadar kötü bir şey yapmaz.''

''Srebrenitsa, Boşnak halkına yapılan katliamın simgesidir. Birçok kez Sırplar burada katliamların işlendiğini reddettiler; fakat buradaki binlerce mezar gerçeğin şahididir.''

''Bence 1995''te BM ve Amerika, burada bir katliam yapılması için izin verdi. Çünkü onlar sadece bir kez ''Dur!'' deseler bu katliam olmayacaktı. Bu merciler insanlık tarihine kazınan bir katliama seyirci kaldılar. Tarihe bu şekilde yazıldılar.''

''İnsanlar oğullarından gelin, torun beklerken biz cenaze, tabut bekliyoruz. Senelerdir bizim sevincimiz, neşemiz kalmadı. Tek neşemiz, tek umudumuz, maalesef baba, oğul ve eşlerimizin cesetlerini bulmak...''

''Uluslararası örgütlerin bu konudaki başarısızlığı belli oldu. Lahey''deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi''nin verdiği karardan hiç memnun değiliz ve bu kadar katliamdan sonra böyle bir kararın çıkması utanç verici. Sırbistan ve Karadağ''ın suçlu bulunmaması büyük bir adaletsizlik ve insan haklarının katlidir; bütün kurbanlarımıza yapılmış olan büyük bir hakarettir.

''Srebrenitsa''da yaşanan birçok şey halen bilinmiyor; yapılan daha birçok zulüm var ve bunlar yavaş yavaş ortaya çıkacak.''

...

Srebrenitsalı Anneler Derneği Başkanı Hatice Mehmedoviç''in İHH ekibine anlattığı acı dolu Srebrenitsa hikayesinden notlar...

12 yıl önce
Utancın 17. yılında Srebrenitsa
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi