Bizde komedi dizisi iki şekilde yapılır. Bir; gerçekten güldürmek gayretiyle, bir de onca dram arasında kafa dağıtmak isteyenlere alternatif sunma amacıyla. Birinci grup her zaman risk alır. Yeniliğin peşine düşer, yapılmayanı dener. İkinci grup ise hep hazırcı; denenmiş ve garantili formüllere yaslar sırtını. Birinci grupta stara gerek yok. Pekala hiç adı duyulmamış isimlerle yola çıkılabilir. Hatta daha da iyi olur, o diziyle, o projeyle fenomene dönüşebilir oyuncu. İkinci grupsa kadrosunu ünlülerden kurar. Senaristi, yönetmeni hiçbir yerde konuşulmaz bu dizilerin, varsa yoksa oyuncuları…
Atv''de yayınlanan İstanbul''un Altınları ikinci gruba giren yapımlardan. ''Yeni bir şeyler yapacağız'' vaadinden oldukça uzak. Bir İstanbul beyefendisinin, apartmanını işgal edenlerden kurtulma planlarını anlatan dizide beyefendiyi Haluk Bilginer canlandırıyor. Reşat Altın, komşularından, parasız pulsuz damadından, İstanbul''a kendisi kadar sahip çıkmayan kuzeninden ve durma dinlenme televizyon seyreden annesinden dertli bir adam. Haluk Bilginer''e yakışmış bir rol. Ancak usta oyuncunun Reşat Altın tiplemesine kattığı hiçbir yenilik yok. İzlerken gözlerinizi kapadığınızda yıllar evvel Tatlı Hayat dizisindeki İhsan Yıldırım''ı duyar gibi oluyorsunuz. Aynı vurgular, aynı tonlama. Tıpkı orada oynadığı gibi fazla bağırarak oynuyor. O zaman da dizi setini tiyatro sahnesine çevirmeye gerek yok diye düşünürdüm ama İhsan Yıldırım kurnazlığı, hesapçılığı ile sempatik bir karakterdi. Fenomen oldu. Reşat Altın''ın ise pek şansı yok.
Demet Akbağ''ın canlandırdığı İsmet Azmarazlı tipinin erkek düşmanlığı da fazla altı çizilmiş bir unsur. ''Güldürmek için bir karakter yaratmak ve ona hep aynı şeyleri söyletmek gerek'' diye düşünülen eski dönemleri hatırlatıyor. Oysa bundan yıllar yıllar evvelki Lütfiye bile çok daha ilerideydi zamanın komedi kalıplarını yıkması hasebiyle. Maharet yazan da tabi ama, Akbağ o rolü çok yukarılara taşımıştı. Yine öyle bir performans bekliyor gönül.
Ve bu güçlü oyuncuları sebebiyle hayat / kanal bulmuş dizi sürpriz bir isimle bahsettiriyor adından; Nadir Sarıbacak. Uzak İhtimal''de sinema izleyicisinin beğenisini kazanan oyuncu İstanbul''un Altınları''nda Fahri Altın''ı canlandırıyor. Ve bu rolde harikalar yaratıyor. Reşat Altın karşısında ''tamam abi'', ''olur abi'', ''sen nasıl istersen abi'' diye ezilen Fahri, ezilmek bir yana Nadir Sarıbacak''ı tüm oyuncuların bir adım önüne çıkarıyor.
