Sizinle zaman zaman bu köşeden senaryolar yazıyoruz, gelin bir senaryo daha yazalım.. Ama iyi anlaşılsın diye biraz dekupajı andırır halde yazacağız. Baştan söyleyelim, iddialı ve sezonun en fazla hasılat getiren filmi olacak, Veya; Pensilvanya…
Film, siyahtan açılır, gökyüzünde hangi millete ait olduğu anlaşılmayan ama askerî olduğu belli olan bir helikopter sürüsü Pensilvanya semalarında belirir. Havada helikopter kameraya yaklaşır, içinde pilot, diğer helikopterdeki pilota hedef işareti yapar, sürü hızla iniş pozisyonu alır..
Bir alay üniformalı, koridorda hızlı adımlarla yürümekte.. Çift kanatlı büyük kapı açılır, girerler…
İçeride, beli bükülmüş bir ihtiyarcığın karşısında el pençe divan durmaktalar.. (Not: İşte bu kısım seyirciyi hayrete düşürür şekilde çarpıcı işlenecek..)
AZILI ASKER (selam verir): Efendim!
İhtiyar, kucağında kedisinin gıdısından bir gıdı daha alır.. kedi haşin miyavlayarak kucaktan iner. İhtiyar, çöktü çökecek boynunun üzerinde başını hafif kıpırdatır, askere bakar.
AZILI ASKER: Talimatlarınız aynen yerine getirildi efendim! Operasyonda büyük başarı elde edildi.
İHTİYAR: (kayıtsız) Sen buna başarı mı diyorsun?
AZILI ASKER: (mütereddit): Efendim, şu Türkler aptal mı yoksa fazla zeki mi anlayamadık..
İhtiyar, çevresine tereddütle bakınarak..
İHTİYAR: Oğlum konuşmana dikkat et la, bi dinleyen minleyen olur.
Odada herkes şüpheyle birbirine bakınmakta..
O sırada bir hışırtı duyulur. Odadakiler tüm silahlarını hışırtının geldiği yöne çevirir. Aynı anda odanın kapısı tekmelenerek kırılır, bir dolu makineli asker daha girer, tüm silahlar hışırtının geldiği koltuk yönünde… koltuğun altından bir hamam böceği çıkar, azılı asker artistik bir hareketle –yavaş çekimde- böceğin üstüne uçar, ayağıyla ezer, pis pis sırıtarak:
AZILI ASKER: Böcekler özel ilgi alanım!
***
Veya; helikopterlerdekilerin odaya girmesinden sonra senaryo şöyle gelişir..
İçeride İhtiyar, hoşur hoşur ananas yemekte.. o yerken diğer yandan odada bir kamera kurulmakta… İhtiyarın yüzünde sinsi gülümseme… İhtiyar kameranın karşısına geçer. Beddua etmeye başlar, bu kez elinden hakikaten şimşekler çakmakta, tozlar savrulmakta, gözlerinden ateşler saçmakta.. (Teknik ve yapım ekibine bir not: Arkadaşlar bu kısım kesinlikle montaj olmayacak, bana eliyle şimşekler çaktıran, tozunu attıran, gözlerinden sahici ateş çıkaran bir oyuncu bulun yoksa karışmam. Şimdi senaryoya devam:) Beddua seansından sonra İhtiyar, devasa pencereden Pensilvanya"yı seyretmekte, arkası dönük..
İHTİYAR: Şimdiii, seçimlere kaldı bir ay. Planların biri tutmazsa hemen yedeğini uygulayın, zafer bizim olana kadar!
AZILI ASKER: Her hazır Efendim. Merak etmeyin.
Azılı odadan çıkar.
İHTİYAR: Keşke rahmetli de bunu görebilseydi..
İhtiyar anlamsız hareketlerle silkinir, yüzünden bir maske çıkarır ki, onun İhtiyar"ın kılığına girmiş başka biri olduğunu anlarız. Bu, gerçek İhtiyar değildir.
İHTİYAR: Yahu bunca iş bir İhtiyar"ın altından kalkabileceği iş midir? Arkasında devler olmasa!
***
Eh, benden bu kadar.. Senaryonun devamını siz tamamlayın, artık yukarıdaki hikayelerden hangisi hoşunuza giderse..
