|
Paramı almayın...

Maçlara girişte, Polis kontrolünden geçerken, Güvenlik Kuvvetleri tarafından bozuk paralar toplanır.

Bu paraların Kızılay''a verildiği de söylenir.

Elbette ki cebimizden çıkan her kuruş, böylesine yardım kuruluşlarına veriliyorsa, helal olsun.

İtirazım, cebimdeki paranın, kontrol sonunda alınması.

Potansiyel bir suçlu gibi cebimizdeki bozuk paraların alınmasını içime bir türlü sindiremiyorum. Birkaç kendini bilmezin ceplerinde taşıdıkları bozuk paraları sahaya fırlattıklarını da biliyorum. Bu düpedüz magandalık, görgüsüzlük ve gayri medeni insanların uyguladığı bir tavır. Bunu yapanları hareketlerini kesinlikle tasvip etmiyorum.

Ancak...

Bu pisliğin içine girmeyen binlerce maç izleyicisi var. Bu pis adamlarla, sportmenlik çerçevesi içinde kalıp, adam gibi maç seyredenler, aynı potada eritiliyor.

İşte, bunun için maça girişte "paramızı almayın" diye haykırıyorum.

Bu düşüncemi, geçenlerde Ankara Valisi sayın Yahya Gür''e açıkladım. Bozuk parama el konulmasına karşı çıktım. Benim gibi, binlerce masum sporsever, pis adamlarla aynı kefede tutulduğu için, isyan ettim.

Sayın Vali biran düşündü ve "haklı" olduğumu söyledi.

Elbette ki haklıydım.

Bu ses, sırf maç izlemek için, tribünlere gelenlerin sesiydi. Sahaya kimsenin para ve benzeri cisimleri, atmaya hakkının olmadığını herkes bilmeli. Bir avuç çapulcunun hareketini "önleyeceğim" diye, çoğunluğunda aynı potada eritilmeye çalışılmasını, insan hakları ile bağdaştıramıyorum.

Düşünebiliyor musun, yanımda çocuğum ve eşimle birlikte maç izlemek için stadın kapısına geliyorum. Kapıdaki Güvenlik Kuvvetleri, beni, çocuğumu ve eşimi, tepeden tırnağa kadar, arıyor.

Arasınlar...

Ama, cebimdeki bozuk paraya "sahaya atılabilir" düşüncesiyle, el koymaya kimsenin hakkı yok. Bir avuç serseri güruhunun davranışları ile, masum seyircileri aynı kefeye koymamanın yolları olsa gerek. Bu pislikleri, masum seyircilerin içinden ayıklamayı becermekte, Güvenlik Kuvvetlerinin işi olsa gerek.

Onun için, alın terimle kazandığım paranın bir kuruşuna kimsenin el koymasını içime sindiremiyorum.

Sahaya girerken, maç oynanırken, stattan çıkarken insan gibi davranmak zorunda olduğunu bilenlerle, insanlığını unutanlarla aynı çizgide olmamakta, "hakkımdır" diye düşünüyorum.

Bilmem, yanılıyor muyum, acaba?

23 лет назад
Paramı almayın...
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler