denen
nde “İrtica” bahanesiyle milletin dini değerleri aşağılanmış, meşru hükümet düşürülmüştü.
yılında
gazetesi
'in ağızından
manşetini attı, mesela…
Yine,
gibi sonradan kime neye hizmet ettiği anlaşılan
ın Uğur Dündar'ın karşısına hangi televizyonda çıktığını da hatırlayın…
'ü ekranda
konuk edenleri de bir zahmet.
Özetin özeti, 28 Şubat'ın aktörlerinin en büyük destekçisi dönemin merkez medyasıydı. Yani
ve
Dinç Bilgin, medyadan çekildi. Hatta o döneme ait, önemli ifşaatlarda da bulundu.
ise hala medyada var
demedim ama,
dedim.
Konumuz dünkü
. Aslında o da değil!
Konumuz, Hürriyet üzerinden askerin içindeki bazı unsurların, sivil siyasete yönelik hamlesi!
***
Önce biraz hafıza tazelemek gerek.
Hatta Genelkurmay Başkanı
O meşum hadise atlatıldıktan sonra öğrendik ki “
***
15 Temmuz sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ve akabinde yayınlanan Kanun Hükmündeki Kararnameler (KHK) ile büyük bir temizlik başladı. Özellikle TSK içinde.
Oysa 15 Temmuz'dan sonra bünyesindeki
un en azından
nü söküp atan TSK daha güçlü hale gelmişti.
Ama yok, birileri
kafasına koymuşmuş mu ne?
, o günden sonra her fırsatta
En son hatırlayacaksınız Cumhurbaşkanımız'ın Körfez seyahatine katıldı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile birlikte
.
-Hakan Fidan demişken… Yine güvenlik bürokrasisinin bu iki önemli ismini geçenlerde, şair, münevver “7 Güzel Adam”dan biri olan
'in evinde görmüştük. Hiç programlarında yokken Pakdil'i ziyaret etmişler ve o ziyaretten samimi fotoğraflar görmüştük.-
Neyse devam edelim.
Çünkü
nde yaptığı gibi.
İlk spota da, “
” başlığı koyup,
Edinilen bilgiye göre, Karargah'ın görüşü alınmadı. 'Düzenlemede Genelkurmay'ın dahli yok” diye yazdı.
(Yasağın kaldırılma kararının altında imzası bulunan
Hoppala..!
Hürriyet'in yaptığı tam da, “Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü” dedirtecek türden.
Anlaşılan o ki, sivil
özellikle 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminden sonra TSK'nın, Genelkurmay'ın, kuvvet komutanlıklarının yapısına ilişkin düzenlemesi
Dahası ve dikkat çekici olanı sivil iktidarın, milletin taleplerini TSK içinde de yerine getirmek maksadıyla yaptığı icraatlar asker içindeki bir takım unsurları tedirgin etmiş.
Örneğin, son düzenlemeyle artık kadın
hale getirildi. Yine, her türlü
. 28 Şubat'ın en ağır yasaklarından biri olan
(Hatırlayın, başörtülü bir anne asker oğlunun düğününe katılamıyordu bir zamanlar…)
Benim Hürriyet'in manşetinden çıkardığım iki husus var. Bunlardan biri 28 Şubat'ın
karanlık generalleri gibi birileri bugün TSK ve Genelkurmay içinden
ve
içerikli açıklamalar yapıyor.
Açıkçası,
İkincisi, Hulusi Paşa'ya yönelik gibi gösterilen eleştirilere, Hulusi Paşa'nın ağızından değil ama “Karargah” ağızıyla açıklama yapılması…
İlginç geldi bana!
Dahası kim bu karargah ya hu?
O halde Hürriyet'in dilini ben de devam ettireyim mi?
“Ankara'daki güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Hulusi Akar değilse bile bir takım karargah personeli ve TSK içindeki bazıları, sivil siyasetin aldığı kararlardan rahatsız. Özellikle Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ı hedefe koyan, yaftalayan bir takım haber ve yorumlarla Hürriyet'in manşetinin arkasındaki güç aynı.
Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre asker, sivillerin inisiyatif almasından rahatsız ve bu rahatsızlıklarını Hürriyet'i kullanarak dile getiriyor.
Hürriyet'in “Karargah”ı ile Genelkurmay Karargahı aynı yer mi bilmiyoruz, ama şunu biliyoruz, millete hesap veren sivil siyasetin TSK'ya yönelik düzenlemeleri milletten takdir toplamıştır.
Hulusi Paşa'nın milletin dini değerleriyle örtüşen profili milletten takdir toplamıştır.
***
Kör şeytan nereden aklıma getirdiyse…. Sahi darbeyi önceden bilen
Feto'nun iadesiyle ilgili durduk yerde şu cümleyi niye kurmuş olabilir: “
Yukarıda
diye başlayan tırnak içindeki
, aslı astarı yoktur.
'in de haberinin sonuna böyle bir not düşmesini beklerdik.