|
Barzani’ye sormak lazım: Daha ne yapacaktın?

Geri sayım devam ediyor. Şayet Barzani’nin bugünkü açıklamasında çok büyük bir sürpriz olmazsa, yarın Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin hakimiyeti altında olan bölgelerde “referandum” yapılacak. Sadece oralarda değil, “tartışmalı” bölgeler olarak da tanımlanan bölgelerde de... Kerkük en bilineni.

Neredeyse dünyanın tamamını karşılarına alarak, “Bağımsızlık referandumunu yapacağız. Ucunda ölüm olsa da...” diyorlar.

Barzani en son Türkiye’ye de mesaj vermiş. “Biz ne yaptık” diye soruyor.

Sorunun muhatapları günlerdir Barzani’nin ne yaptığına ilişkin açıklamalar yapıyor.


Barzani mesela “Kürtleri büyük bir tehlikenin içine attı.
Yine,
bölgenin bir çocuğu gibi değil, istilacıların bir neferi gibi davrandı.
Ve nihayet,
“Çocukluk hayali” ile “gerçeklik” arasında tercihni “hayal”den yana kullandı.
O zaman Barzani’ye sormazlar mı,
“Daha ne yapacaktın ki..?”
BARZANİ MECBUR KALDI TAMAM DA...

Kuzey Irak’taki referandum süreci ile Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen PYD-YPG/PKK terör koridoru arasında bir ilişki olmadığını söylersek eksik kalır.

Yine, Mesut Barzani’nin Erbil’deki iktidarını tehdit eden Kandil’i saymazsak da..,

Bunlara ilaveten ekonomik bir çöküntü yaşayan Kürt bölgesine, Bağdat’ın haksızlık yaptığını da... Bütün bunlar Barzani’yi siyaseten köşeye sıkıştırmıştı, tamam.

Ancak
Barzani siyasi hareketinin geleceğini ve elbette kişisel siyasi geleceğini kurtarma adına bölgenin tam orta yerine pimi çekilmiş el bombası bıraktı.
Bunu tercih etmeyebilirdi.
Tarihe “Bağımsızlık referandumunu yapan adam” olarak geçmeyi tercih etti.
“Kürtleri ve tüm bölge halklarının hakkını gözeten adam”
olarak geçebilirdi, yapmadı!

Şimdi Barzani’nin pimini çektiği bombanın hangi ülkeyi ve hangi halkı ne kadar etkileyeceğinin hesapları yapılıyor.

Elbette hala referandumun yapılmaması gibi bir ihtimal var. Ancak şu anki atmosfer hiç de sakin değil. Hiç de tekin değil.

Kerkük’ü Erbil bölgesine bağlamak adına “istilacılar”la yapılan ortak çalışma, yakın gelecekte orada büyük çatışmaya gebe.

Türkmenlere yönelik taciz ve tecavüzlerin artması Türkiye’yi ve İran’ı “tedbir almaya” yöneltecektir.

Yine Amerika’nın eğittiği, modern silahlarla donattığı ve seküler kimliği ile batıda muhataplık noktasında kabul gören Suriye’nin Kuzeyi’ndeki PYD-YPG/PKK terör yapılanması ile Barzani’nin temsil ettiği muhafazakar Kürtler arasında yakın gelecekte nasıl bir hesaplaşma olacağını kestirmek de.

Kürt bölgesi olarak tanımlanan coğrafyanın etnisitelerinin bu referandumdan sonra tedirginlikleri daha da artacağından gerilimin yükseleceğini söylemek kehanet değildir.

Kuzey Irak’ın zaten pamuk ipliğine bağlı iç barışı artık büyük tehlike altındadır.

Pimi çekilmiş el bombası olarak nitelediğimiz bu sürecin bölge devletlerine yansıması ise çok daha farklı olacaktır.

Türkiye ve İran hem yanı başındaki istikrarsızlıktan hem de sınırları içindeki Kürtlerin bazıları nedeniyle tedirgindir.

Türkiye’nin tedirginliğinin çok somut nedenleri vardır. PKK terör örgütü daha dün Tunceli’de yol kapatmıştır, Şemdinli’de askerimizi şehit etmiştir.

Dahası, Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoru ile Kuzey Irak’ın birleşmesi ve Akdeniz’den İran sınırına kadar olan koridorda bir terör yapılanmasının oluşması Türkiye’nin beka sorunudur. Hem Müslüman coğfrafya ile olan ilişkisinin kesilmesi hem Türkiye’nin içine dönük tehditlerin farkındadır. Bu nedenle Barzani’yi referandumdan vaz geçirmek için üst üste açıklamalar yapılmaktadır, tedbirler alınmaktadır. En son Meclis’te Ak Parti, MHP ve CHP’nin oylarıyla Irak tezkeresi geçmİştir.

Sinirlerimize hakim olacağız. Meselenin “Kürtlük” meselesi olmadığının farkında olacağız. Barzani’nin tüm siyasi hayatında nasıl ve ne şekide manevralar yaptığını hatırlayacağız...

Nihayetinde gerektiğinde gerekeni yapacağız.

Çünkü pimi çekilen bomba patlarsa bundan Türkiye de büyük zarar görecek.

Takipteyiz.

  • FETÖ’nün terekesinden bize kalan kötülük
  • FETÖ ili mücadelede bir çok eksiğimiz var. Devlet organları arasında eşgüdüm yok. Ve elbette yargılamalar gecikiyor. Bununla birlikte kafasının arkasında başka hesaplar olanlar FETÖ’nun ürettiği argümanlar üzerinden sözüm ona 'yapcı eleştiri' adı altında suyu bulandırıyor.
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika’da Türk gazetecilere yaptığı açıklamanın bir bölümünde, “Hele hele mahkumiyetler başladığı zaman bunların durumu (FETÖ’cüler) cok daha farklı olacak’ dedi. Bu cümle bize yargılamaların bir an önce neticelenmesi ve mahkumiyetlerin verilmesinin FETÖ’nün motivasyonunu nasıl etkileyeceğinin ipuçlarını veriyor.
  • Bununla birlikte bana göre bundan sonra hiçbir mücadele olmasa dahi milletin vicdanında mahkum olan FETÖ artık eskisi gibi bir güce asla ulaşamayacaktır, varlığını sürdürse bile.
  • Ama, FETÖ sadece bir terör yapılanmasının ismi olmaktan çoktan çıktı. Aynı zamanda bir davranış biçimini, bir tarzı da ifade ediyor. FETÖ gibi, FETÖ’cü gibi diye tanımladığımız davranış biçimleri oluştu.
  • Çünkü, bu örgüt bu milletin dini, kültürel ve ne yazık ki en acısı ahlaki kodlarıyla da oynadı.
  • FETÖ terör örgütü tasfiye ediliyor, devletten sökülüp atılıyor. Kriptolarıyla mücadelede henüz mesafe alınmamış olsa da...
  • Lakin, davranış biçimi olarak bize miras bıraktığı bir çok hastalık var. Onunla mücadele çok daha uzun ve çok daha meşakkatli olacak.
  • Bugünlerde ne olduğunun farkındayız!
#Irak
#Barzani
#FETÖ
7 yıl önce
Barzani’ye sormak lazım: Daha ne yapacaktın?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Modernlik eleştirileri ve siyasal irade
Böbrek sancısı
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru