|
Bir taş ile iki kuş vurmayı hesaplayanlar
Emekli Genelkurmay Başkanı
Hilmi Özkök
'ün
“Biz 2004'teki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında uyarmıştık, ama hükümet gereğini yapmadı”
sözünün arkasına saklanıp ne yapılmak isteniyor?


Bu sorunun cevabı çok yalın. Elbette Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile AK Parti arasında bir bağ kurma çabası!



Lakin biraz hafıza tazelemekte yarar var.



Uzun uzun anlatacak değilim… Sadece 2004'teki MGK toplantısında alınan tavsiye kararını bugün Hilmi Özkök'ten öğreniyor değiliz hatırlayalım; bu bir.



İkincisi FETÖ'nün yayın organı

Taraf

'ın

“Gülen'i bitirme kararı 2004 MGK'sında alındı”

haberini ne zaman yaptığını hatırlatayım…

17/25 Aralık 2013'ten sonra.


Devam edelim…

2004 MGK'sında
FETÖ bir terör örgütü değil bir dini grup olarak niteleniyordu

. Nurculuk ve irtica yuvaları olarak tanımlanan

tüm dini gruplar “tehdit” olarak niteleniyordu.


Ve son olarak, o MGK'da emekliliği geldiği için sadece nezaket konuşması yapması beklenen dönemin

Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur haddini aşan ifadelerle hükümeti eleştirmişti.


Dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından sert bir üslupla uyarılmıştı. Çünkü Eruygur mütedeyyin tüm dini grupları bahane ederek hükümeti “irticaya prim vermekle” suçlamıştı.



Böylece bir vesayet odağı olarak 2010 yılına kadar etkili olan asker, hükümet üzerinde baskı kurmayı amaçlamıştı. (Hatırlayalım, 2004 MGK'sından birkaç yıl sonra Ak Parti'ye kapatma davası açıldı. 2008 yılında

Anayasa Mahkemesi AK Parti'yi “İrticai faaliyetlerin odağı” olarak niteledi

ama kapatmadı.)



Bugüne geldiğimizde

Hilmi Özkök'ün “Biz uyardık, hükümet gereğini yapmadı”

açıklaması ve o açıklama üzerinden harekete geçenler

FETÖ ile mücadelenin seyrini değiştirmeye yönelik bir çaba içerisinde.


Zira kabul edilen

iki yeni FETÖ iddianamesi

nin detaylarında,

FETÖ'cülerin darbenin akamete uğradığını gördükten sonra nasıl taktiklerle “darbe karşıtı” pozisyona giriştiklerini gördük.


Dikkat edin bir çevre,

FETÖ ile AK Parti'yi yan yana anarak bir taş ile iki kuş vurma hesabında.


Oysa Gülen cemaati 17/25 Aralık'tan sonra Fetullahçı Terör Örgütü olmuştur. Ve bu konudaki son sözü Ak Parti'nin Afyon toplantısında

Başbakan Binali Yıldırım

söylemiştir.



Özkök'ün sözlerine: “(…)

Ne zamandan beri cemaatler terör örgütü oldu. Bizim için kırmızı çizgi, terör faaliyetinin başladığı gündür, o da 17 Aralık'tır.



Toparlayalım… FETÖ'nün 40 yıllık faaliyeti zaman zaman devletin kayıtlarına “izlenmesi gereken bir yapı” olarak girmiştir. Bu doğru.



Bir başka doğru da şudur: Bütün cemaatler ve dini yapılar da yıllardır “tehdit olarak görülerek” takip edilmiştir. Hükümetin, 2004'teki MGK kararını uygulamamasının ana sebebi budur.



Lakin bir gerçek var.

FETÖ, 17/25 Aralık darbe teşebbüsü ile meşru iktidarı alaşağı etmek istemiştir.


Türkiye'de sivil siyasete müdahale eden vesayet odaklarının FETÖ bahanesiyle tüm cemaatlere yönelik yeni bir sürecin başlaması için yaptığı faaliyetler de bugün için dikkat çekicidir.



Seküler çevrelerin, darbeci, sapık, cani ve katil FETÖ üzerinden dindarlara yönelik eleştirileri kabul edilemez.


FETÖ üzerinden dindarlık sorgulanamaz

.



FETÖ en büyük zararı İslam'a ve dindarlığa

vermiştir.



Başta İslam'ın inanç esasları olmak üzere,

birçok dini değeri erozyona uğratan bizzat FETÖ'nün ele başı Feto'dur.

“Bize yarım yakışmaz” diyen Başbakan…

AK Parti hafta sonunda Afyon'da toplandı. Toplantının en önemli konusu elbette yeni anayasa ve başkanlı sistemiydi. Öğreniyoruz ki Burhan Kuzu hoca başkanlık sistemi konusunda bir sunum yapmış. Başbakan Yıldırım sunum sırasında araya girip, o sakin esprili üslubuyla, “3 seçenekten bahsediliyor. Yarı başkalık, partili cumhurbaşkanlığı, başkanlık sistemi.
Bize yarım yakışmaz olacaksa tam olsun
” demiş.


Elbette istişareler devam ediyor. Buna mukabil AK Parti'de başkanlık sistemi konusunda yekpare bir duruş söz konusu. 3 seçenekten biri olan “başkanlık sistemi” ise Binali Bey'in gönlünde yatan aslan.


Başbakan Binali Yıldırım'ın eğip bükmeden, “Başkanlık sistemi gelirse benim konumum ne olur”
endişesi taşımadan bu
meseleye sahip çıkmasını çok kıymetli buluyorum.


Bir soru ile bitirelim: Sahi
7 Haziran seçimleri sürecinde Ak Parti'nin nasıl bir kafa karışıklığı içinde olduğu günleri unuttuk mu?


#FETÖ
#Darbe
#Başkanlık
7 yıl önce
Bir taş ile iki kuş vurmayı hesaplayanlar
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti