Hepimizin hayalleri var. Benim hayallerimin biri bugün gerçek oldu…
Hamdolsun!
1995 yılında
gazetesinin Ankara Bürosu'nda
ağabeyi ziyaret etmiştim. Zaman gazetesinden gelen hukukumuz nedeniyle ondan iş istemiştim de bana,
demişti.
Yani ki
…
Rabbim Yeni Şafak yolumu uzun kılmıştı!..
Başka gazetelerde çalıştım 1999 yılının Eylül ayına kadar. Her ortamda,
diyen bendim.
O kadar dostum, arkadaşım Yeni Şafak'taydı ki beni de ne hikmetse hep Yeni Şafak'tan bilirlerdi.
Gün oldu nasip oldu Yeni Şafak'ta yazı işlerinde çalışma imkanım oldu. 1999 ila 2003 yılları arasında.
Ak Parti'nin kuruluşuna da şahit oldum, 1 Mart Tezkeresi'nin reddine de…
Albayrak ailesine yönelik kumpası da… Yeni Şafak'a baskını da yaşadım…
Bayrampaşa'daki binayı kurşunladıklarında kurşunlar oturduğum masanın hemen yanı başındaki cama isabet etmişti de, umursamamıştım.
Selahattin Sadıkoğlu'nun yayın yönetmeni olduğu günlerden bir gün odasına girip “
diye sorduğumda,
demişti.
2003'te Yeni Şafak'tan ayrıldığım halde neredeyse
Her ziyaretimde o masada oturmaya devam etmiştim uzun süre.
Yıllar geçti…
Ve bir gün aziz dostum İbrahim Karagül,
dediğinde
” demek düştü nasibime.
Hamdolsun!..
,
Şafak'ta bir
Türkiye'nin birikimi Yeni Şafak'ın derdi, derdimdir!..
Safımız bellidir…
'dan veda ederken oradaki dostlarıma
demiştim.
Buradaki dostlarıma da
diyorum.
Rabbim ayağımızı sabit kılsın!
Hoş bulduk.
Yeni Şafak'taki ilk yazıda sizlerle “acı” üzerine hasbihal etmek istemezdim. Lakin zor coğrafyanın çocuklarıyız;
. Ceddimiz acı ile yoğruldu.. Bizim nasibimize de düştü.
Pazar günü Kızılay Meydanı'nı kana buladı terör. 37 canımızı kaybettik…
Ankaralı olup da Kızılay Meydanı'ndan geçmeyen yoktur.
Öğrencisi, memuru, işçisi bilcümle
Gideceği yere oradan gider… Geleceği yerden oraya gelir…
.
Gençlerin buluşma yeridir… Sivil toplumun eylem alanıdır. Toplanma ve dağılma merkezidir.
Bu kez terör toplu taşım aracı kullanan sivilleri seçti…
Peki neden?
PKK terör örgütü, Doğu ve Güneydoğu'da büyük bir hezimete uğradı. Örgütün siyasal uzantıları sürekli Kürtleri sokağa çağırdı ve başarılı olmadı.
Şimdi
Ankara'da sivillere yöneldi. Çünkü,
Kürtlerin yapmadığını, Türklerden bekliyorlar.
“
” algısı oluşturmak istiyorlar.
Terörist kendini patlatıyor, ardından devlet düşmanları, memleket düşmanları, millet düşmanları, halk düşmanları çıkıp
çağrısı yapıyor!
Bunu bozmak için bu kez sivillere yöneldiler. Ama başaramayacaklar.
Sizce de öyle değil mi?