|
FETÖ davalarında bir başka tuzak daha

FETÖ davalarında kurulan tuzaklara bu köşede defalarca değindim.

“Poker suratlı”
itirafçıların itiraf adı altında yaptıkları yönlendirme ve meseleyi başka bir yöne evirme eylemlerini de…

FETÖ davalarındaki
“suçun tarihi”
konusundaki muğlaklık üzerinden yarın bir gün ek iddianamelerle “herkesi” yargılayabilecek bir mekanizmanın geliştirildiğini de…

Bir tuzak daha var! Ya da iddia diyeyim.

Bu tuzak, FETÖ davalarında görevli hakim ve savcıların bir kısmının
“öncelikleri
”dir!

Size içeriden bir iddia aktarayım.

Adam yargı mensubu. FETÖ’cü değil. Muhafazakar ya da milliyetçi de değil. Merak etmeyin ulusalcı ya da Kemalist de değil.
Yani her devrin adam
ı. Liyakat mı? Yok onu aramıyoruz. Oluşan boşluktan faydalanıp bir koltuk kapmış. Nasıl olsa
FETÖ’cü değil diye de ses çıkarılmamış.
“Güce tapıyor”.
Güç neredeyse o yöne dönüyor.
Rüzgar gülü sanki. Manipülasyona açık.

Yarın bir gün, devran dönse o da dönecek…

O derece!

Bu özelliklere sahip birçok yargı mensubundan söz ediliyor. Ve deniyor ki,
“FETÖ, hala kapalı operasyonlar yapıyor. Bir takım davaları maniple ediyor. Toplumsal duyarlılıklarla oynuyor. Böylece zafiyet var algısı oluşturuyor. Bu operasyonları da o her devrin adamları üzerinden yapıyor. Çünkü o adamların tek bir kaygısı var menfaatleri!”

Bunları ben söylemiyorum “içeriden” söylüyorlar.

Bana düşen, bu iddiaların muhataplarına duyurmaktır.

FETÖ davalarındaki tuzakları hatırlatmak ve üzerine gitmek boynumuzun borcudur.

Zombi çocukların
faillerinden biri…
Henüz
Gezi provokasyonu
yaşanmamıştı. Tam da o günlerdeydi. İstanbul’un orta yerinde
“zombi çocuklar”
ın sayısı artmasa da el altında büyük bir faaliyet yürüyordu. Uyuşturucu ilkokulların kapısına dayanmıştı. Çocukları zombileştiren nesnenin ne olduğu konusunda kulaktan kulağa yayılanın aksine polisin bizzat bilgi paylaştığı günlerdi… Polis dedimse siz onu FETÖ’nün alçak operasyon elemanları olarak kabul edin.

Kendime vazife edindim. Bir semtteki bonzai kullanıcıları üzerinden “tüccarları”na doğru yürüyen bir araştırmaya başladım. Epeyce malzeme topladım. Kim, nerede, kimlere, nasıl bu illeti veriyor röntgenini çektim.

Tuttum tanıdığımı sandığım bir polis şefinden yardım istedim. O da bana bir komiser yardımcısı gönderdi. Bir kafeteryada akşamın geç bir saatinde buluştuk.

Elimdeki dosyayı açtım. “Şu, şu adamlar, şu, şu gençleri kullanarak bu illeti pazarlıyorlar” dedim. Çocuklara sahip çıkmak hepimizin görevi, bunlar bu illeti ilkokullara kadar soktular diye ilave ettim. Ardından
polisten bu konuda bir çalışma yapması gerektiğini anlattım.
Komiser yardımcısı yüzüme baktı ve şöyle dedi
, “İyi de anaları, babaları ilgilensin bu çocuklarla, başıboş bırakıyorlar sonra da kıvranıyorlar!”

Beynimden vurulmuşa döndüm. Ayağa kalktım. İyi geceler bile demeden oradan uzaklaştım.

GÜVEN TİMLERİ BİR YANDA
BONZAİ DİĞER YANDAYDI!
Gezi oldu… 17/25 oldu. İstanbul’da Emniyet’te büyük değişimler oldu.
Bırakın o dosyayı, dosyanın içeriğinden birkaç cümle ile bahsettim ve polis gereğini yaptı.
Bonzai denen illet uyuşturucunun yaygınlaşmasının ve kolaylıkla elde edilmesinin ana kaynağı FETÖ’dür.
FETÖ’nün polis kanadı bu illeti şehirlerde özellikle İstanbul’da yaygınlaştırmıştır. Ailelerin, duyarlı insanların çabaları uzunca bir süre görmezden gelinmiştir.
“Güven Timleri” efsanesiyle İstanbul’a Emniyet Müdürü yapılanlar
ın daha sonra nelere göz yumduğuna iyi bakılmalıdır..!
YENİ BİR ALGI FAALİYETİ Mİ?

Peki son günlerde yeniden bonzainin gündeme gelmesini ne ile izah etmeliyiz?

Türkiye’de uyuşturucuyla mücadelede son yıllarda büyük başarılara imza atılıyor. İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan son 4 ayın verilerine göre geçen yıla oranla yakalanan eroinde yüzde 54, bonzaide yüzde 32, metamfetaminde yüzde 157 oranında bir artış var. Bu bir başarı.

Bu artışın iki sebebi var.
Birincisi, uyuşturucuyla amansız bir mücadele veriliyor. İkincisi, uyuşturucu yoluyla Türkiye’ye karşı operasyon hızla devam ediyor.
Son günlerde, yeniden piyasaya bonzai sürülüyor. Zombi gençler üzerinden de “olağanüstülük” pompalanıyor.
FETO GELİP GENÇLERİ
BONZAİDEN KURTARACAKTI

Mehdi inanışına göre, dünyanın çivisinin çıktığı bir dönemde Mehdi gelecek ve düzeni yeniden kuracak.

Bu inanışın FETÖ’cülerdeki yansımasıysa şöyleydi:

Türkiye’de şiddet artacak
(Örneğin, aile içi şiddetin arttığı yönündeki tüm bilgiler FETÖ tarafından servis edilmişti), düzen bozulacak ve
bir gün Feto gelip bütün bunlara el koyup Türkiye’de düzeni yeniden tesis edecekti.
Bu inanç
15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimine direnen millet tarafından yerle bir edildi.

Şimdi yeni bir şey deniyorlar…

O da,
Evangelist düşüncenin iz düşümü, “Tanrı’yı kıyamete zorlamak”
diye özetleyebileceğimiz,
“kötülüğün yaygınlaştırılması!”

Bu inanışın gereği, olarak da FETÖ elemanları anarşiyi körüklüyorlar, gençleri ve çocukları kötü alışkanlıklara bulaştırıyorlar.

Bonzai ya da “zombi çocuklar” meselesine bir de bu yönüyle bakılsa nasıl olur?


#FETÖ
#Dava
7 yıl önce
FETÖ davalarında bir başka tuzak daha
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler