|
FETÖ: Müslümanlık dairesi dışındakilerin örgütü
1988
yılıydı. Rahmetli
Bahattin Yıldız
ağabey ile İzmir'in Bornova semtinde bir apartmanın giriş katındaki öğrenci evinde sohbet ediyorduk. Bir ara bir kaset çıkardı. Kasetçalara koyup dinledik. Kasetteki ses Feto'ya aitti. Kaydediliş tarihi 1978'di. İzmir'de Kemeraltı'ndaki bir camide kaydedilmişti.


Feto, “Akıncısı, Ülkücüsü görüşecek, bir gün Müslüman olacak” diyordu.

Bir bölümünde de

“Benim civcivlerime zarar vermek istiyorlar”

filan… Kasetçaların stop düğmesine bastı Bahattin Yıldız ve şöyle dedi

, “Memleketi buna mı bırakacağız. Alçak Feto'ya…”


FETO'YA 1988'DE FETO DİYEN İSİM BAHATTİN YILDIZ


Fetullah Gülen'i ilk kez Feto olarak tanımlayan isim rahmetli Bahattin Yıldız ağabeydi.

Üniversitelerdeki bir takıp gerginlikler yaşanıp da kavgalar olduğunda “biz onlardan değiliz” diyerek karşıt gruplara bizi gammazlayanlar da bu alçaklardı.



Ama

biz Müslümandık ve Müslümanlar arasında farklı meşreplerin olabileceğini kendimize telkin ederek o alçaklara müsamaha gösterdik!


Ne var ki yıllar içinde FETÖ yapısı, devlet içine sızdı. Bizlerle yakın ilişki geliştirdi. Gelip gitmeler oldu.



Bahattin Yıldız

ağabey ile

17 Mayıs 2010 tarihindeki o şüpheli uçak kazası

yaşanmadan bir süre önce Balkanlar'ı dolaşmıştım.



Kah Bosna'da, kah Sırbistan'da, kah Kosova'da Müslüman gruplarla oturup konuşurken konu dönüp dolaşıp FETÖ'nün oralardaki çalışmalarına geliyordu. Ve

Bahattin ağabey her seferinde, “Müslümanlık dairesinde görsek de bu alçaklara buraları teslim etmek ümmete yapılacak en büyük ihanettir”

diyordu.



BİZİM SAMİMİYETİMİZ ONLARDA HİÇ OLMADI


Hatırlıyorum arabayla sınırları geçerken, kıvrım kıvrım akan turkuaz yeşili Drina'nın kıyısından giderken beni birkaç kez şu sözlerle uyardı

: “Bak sana gelip gidiyorlar. Sakın şunu unutma senin samimiyetin onlarda yok. Onlar için geliştirdiğin ilişkinin hiçbir önemi yok. Dikkat et! Uyarıyorum!”


Bahattin ağabey o Balkan seyahatimizin ardından gittiği Afganistan'da bir şüpheli uçak kazasında hayatını kaybetti. (Suikast olasılığı hala çok yüksek)



Ama sözleri, tavrı yaşam biçimi… Dahası hesapsız Müslümanca duruşu bize hep önderlik etti etmeye devam ediyor.



Beni uyarmıştı!

“Dikkat et, bunların gizli ajandası var. Çok güvenme sakın. Senin samimiyetin onlarda yok”

diye.



Zaman zaman FETÖ'nün adamlarıyla gazeteci olarak görüştüm. Her görüşmemde Bahattin ağabeyin tavsiyesine uyduğumu söyleyemem. O yüzden onların gizli ajandalarına rağmen ben karşımdakilere hep Müslümanca yaklaşmaya çalışmıştım!



Lakin,

17/25 Aralık darbe teşebbüsü

nden sonra

“Erdoğan kaçıp gidecek. Uçakta sana yer yok ki…

” diye tehdit etmekten geri durmadılar.



Mısır'daki katil Sisi'nin katliamlarına karşı yaptığımız yayınlar nedeniyle,

“Bir gün O da (Cumhurbaşkanımız Erdoğan) ve sen hesap vereceksiniz. Rabia meydanındaki ölümlerden sen de sorumlusun”

dediklerinde “samimiyetsizliğin” ötesinde bunların başka bir

“şey”

olduğunu ziyadesiyle görmüştüm.



Dahası her gelip gitmeyi not ettiklerini, kaydettiklerini de öğrenmiş oldum.



7 Şubat MİT krizi ve elbet Gezi Provokasyonu ile çirkin yüzlerinin bir kısmını görmüştük. 17/25 Aralık darbe teşebbüsünde de çirkin yüzlerini alenen gördük. MİT TIR'ları, Lahey tehdidi “otoriterleşme” tezviratı filan cabası…



Kaset, kumpas, yalan, iftira, montaj, tecessüs konusundaki aşağılık hallerinin özeti ise elebaşları Feto'nun “alüfte” itirafıdır!


Cumhurbaşkanımızı itibarsızlaştırmak için her türlü çirkinliği, ahlaksızlığı, alçaklığı her platformda yaptılar. Uluslararası kamuoyunu para ve etki ajanlığıyla markaja aldılar.



17-25 Aralık darbe teşebbüsünün püskürtülmesinden sonra şöyle yazmıştım,

“Erdoğan derviş kılığındakinin üzerindeki derviş hırkasını çekti aldı. Altındaki çirkin yüz açığa çıktı.”


Feto'nun alçak yüzü ortaya çıkmıştı çıkmasına ama FETÖ terör örgütünün devlete ve özellikle TSK'ya ne kadar sızdığı konusunda hep tereddütler vardı.



Son YAŞ toplantısında ne kadarının tasfiye edileceği tartışılıyordu ki

14 Temmuz 2016'da FETÖ iddianamesi kabul edildi.


İddianamenin ana fikri:

“FETÖ TSK'yı teslim aldı”

idi.



FETO 'MASUN' DEĞİLDİR, FETÖ DİNİ BİR YAPI DEĞİLDİR


Ve bir gün sonra 15 Temmuz akşamı bu alçak FETÖ örgütü tanklarla, uçaklarla, makinalı tüfeklerle, helikopterlerle millete, devlete, vatana saldırıp darbe yapmaya kalkıştı!



Hadlerini millet çıplak elleriyle verdi; hamdolsun.



Bugün artık Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın deyimi ile,

“Şüphe dönemi değil, mücadele dönemi”

başlamıştır.



“İçlerinde samimi olarak ibadetinde, ticaretinde olanlar vardır”

düşüncesi artık bizim için çoktan bitmiştir.



Biz bu FETÖ'cülerin gizli ajandasından 1988 yılında haberdar olmuştuk ama “Alınları secdeye düşüyor diye… Kıblelerinin Kabe olduğunu düşündüğümüz için… Müslümanlık dairesinde olduklarına inanmak istediğimiz için” müsamahakardık!



Lakin

Feto'ya “masuniyet” atfedenleri

… Onu neredeyse peygamberlik makamının da üstünde görenleri gördükçe bu

yapının İslam'ın dışında başka bir “şey” olduğunu idrak ediyoruz.


Din Şurası olağanüstü toplantısı sonrası yayınlanan sonuç bildirisine bakın hele…



Deniyor ki:



“FETÖ/PDY dini bir yapı olarak nitelendirilemez…


FETÖ/PDY'nin liderine atfedilen sıfatlar İslam ile bağdaştırılamaz…


FETÖ/PDY açık bir din istismarı hareketidir…


FETÖ/PDY hareketi sahte bir mehdi hareketidir…”


Bu yapının sökülüp atılması için var gücümüzle mücadele etmek hepimizin boynunun borcu, Müslümanlığımızın gereğidir.



Cumhurbaşkanımız diyor ki

“Rabbimden ben de af diliyorum. Milletimden özür diliyorum. Çünkü biz burada hata yapmışız!”


Allah şahit, biz de şahidiz, kamuya açık toplantılarda da özel görüşmelerde de Cumhurbaşkanımız bu yapıyla mücadele etmek için her kesimi harekete geçmeye çağırdı. Lakin yalnız bırakıldı.



15 Temmuz akşamı ise millet topyekun yanında saf tuttu.



Bundan sonrası mücadele dönemidir. Ve bu millet bu mücadeleyi artık fert fert verecektir.


#FETÖ
#Fetullah Gülen
#7 Şubat MİT krizi
#Gezi Provokasyonu
#17/25 Aralık
#Bahattin Yıldız
8 years ago
FETÖ: Müslümanlık dairesi dışındakilerin örgütü
Cuma namazını VIP kılmak
Müslümanlara yer yok
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar