|
Feto tabutta mı iade edilecek, İmralı’ya mı konacak
Okuyanlar hatırlayacaktır 27 Ocak'ta
“Trump Feto'yu tabutta iade eder mi”
diye sormuştum. Fetullah Gülen'in yakında Türkiye'ye dirisinin değil, ölüsünün iade edilebileceğine ilişkin cümlelerim ise şöyleydi:


“Trump, ilk haftasında seçim kampanyasında 'bunu yapamaz' denilen vaatlerinden bir kaçını peş peşe yaptı.



(…) Anlaşılan o ki Obama sonrası Amerika'da ciddi bir politika değişikliği yaşanacak. Bunun işaretini gören FETÖ elebaşı Feto da harekete geçmiş görünüyor. Trump'a yazdığı mektuptan söz ediliyor. Mektupta, FETÖ okulları üzerinden nasıl da Amerika'ya istihbarat sağladıklarını anlatmış, 'Emrinizdeyim, beni Türkiye'ye iade etmeyin' demiş!



(…) Çok hızlı, çok kararlı kararlar gelebilir yakın zamanda okyanus ötesinden… Ben ihtimal vermedim ama… Bir arkadaşım, 'Gülen, tabutla iade edilirse şaşırmam' dedi mesela…” (

).



FETÖ için “Tarihin sonu” sanırım. Fukuyama'nın “Tarihin sonu” tezi, FETÖ için geçerli hale geldi diye düşünüyorum. Son 15 günde özelde Amerika-Türkiye arasındaki baş döndürücü trafik, genelde dünyada olup bitenlere bakıldığında, FETÖ'nün de içinde olduğu kampın geriletildiği, yeni bir düzenin inşası için büyük adımların atıldığına şahit oluyoruz.



Yeniden kartların karıldığı, bir ortamda artık hiçbir işe yaramayan ve bir yük olarak her daim karşılarına çıkan FETÖ'yü tasfiye etmekten başkaca çareleri yok. Amerika'nın bir aparatı olarak kurulan FETÖ örgütü için artık sona gelinmiştir.



Böyle bir ortamda, Feto'nun iadesi konusunda ben

“diri iade edilmeyeceğini”

söylerken, dış politika yazarı Ardan Zentürk başka bir şey söyledi:



“Avrupalılar, FETÖ'cü kaçakları korumalarını kulaklarına fısıldayan o güç, aldığı kararla İmralı'nın bir odasına daha bir ismi yolladığında (ki, 1999'da aynısını yapmış, Öcalan'ı Türkiye'ye vermeyen Avrupalılar öyle bakıp, kalmışlardı) o kadar kaçakla ne yapacaklar bilemeyiz…



Anladınız siz beni...” (Ardan Zentürk 20.02.2017 Star)



Bekleyip göreceğiz…



Tabutta mı iade edilecek yoksa, İmralı'daki bir başka odaya konulmak üzere diri mi iade edilecek!



Gırgırcılar hiç olmazsa 'vasatı' bilseydi

2005 yılının Eylül ayıydı.

Kanal 7 Haber Merkezi

yeni yayın dönemine hazırlanıyordu. Toplantı üzerine toplantı yapıyorduk

. “Nasıl bir bülten prototipiyle çıkarsak izleyicinin beğenisini daha çok kazanırız”

sorusunu soruyorduk.



Bu sorunun gereğini yapmak bir tarafta, diğer tarafta savunduğumuz değerlerin yalın ve gerçek haliyle izleyiciye de aktarılması kaygısı vardı.



2005 yılıydı ve

Türkiye'de 28 Şubat'ın izleri hala sürüyordu

. Silinmesi zaman alıyordu. İşte böyle bir dönemde Kanal 7 Haber Merkezi'nde yeni yayın dönemine hazırlanırken

aldığımız kararlardan biri de şuydu: “Dini meseleleri bilen en az bir arkadaşımızı doğrudan görevlendirip, dini manevi konularda haberler yapmak.”


Dini literatürü bilen, hassasiyetleri olan arkadaşlarımız her gün en az bir dini içerikli haber yaptı. Kısa sürede netice de aldık. O yıl Haber Saati aylarca izlenmede gün birincisi oldu. Dahası, neredeyse her bültene dini konuları içeren bir haber koyduk ve o haber en çok izlenen haberler sıralamasında hep ilk üçte yer aldı.



Bir süre sonra, diğer kanalların haber merkezleri de “dini” konularda haber yapmaya başladı. Zaten de o sıralarda kuruldu şuna benzer cümleler, “Bu yıl Hac, Kurban Bayramı'na denk geldi..!”



***


Yakın tarihte yaşadığımız bu tecrübeyi şunun için anlattım.

Gırgır

diye bir dergi vardı biliyorsunuz. Kapatıldı. Kapatılmasaydı zaten “satacak” hali de yoktu. Pespaye mi pespaye bir karikatürü “mizah” diye bastı son sayısında.

Hazreti Musa'nın Kur'an-ı Kerim'de de anlatılan mucizesiyle dalga geçmeye yeltendi. Dalga geçse yine bir nebze; galiz küfür, ağıza alınmayacak aşağılık ifadeler kullandı

.



Bu karikatürü çizenin dini literatüre ilişkin bir müktesebatının olmadığı açık

. Hatta o kadar din ve dindarlığa ilişkin bilgiden yoksun ki!



Belli ki Hazreti Musa'nın sadece Yahudilerin peygamberi olduğunu sanıyor. Böylece, bir başka dinin “kutsalına” hakaret etmenin Türkiye'de bir karşılığının olmadığını sanıyor.



Oysa azıcık dini eğitim almış (evdeki ebeveynden ya da komşudan duydukları bile yetecek ama) biri şunu bilir, sadece Hazreti Musa değil tüm peygamberler Müslümanların kutsalıdır.



Hadi İslami hassasiyetlerin yok, hiç “kutsal”, “inanç” denen bir şeye de mi saygın yok?



Sözü şöyle bağlayalım. Türkiye'de “dini konularda” haber, araştırma, yazı, çizi işleriyle uğraşanların en azından vasat bir dini bilgisinin olmamasının izahı yok



Gırgır'ın yaptığının bir benzeri her gün başka versiyonlarla karşımıza geliyor.



İnsan içinde bulunduğu kültüre bu kadar mı yabancılaşır?




#FETÖ
#İmralı
#Gırgır
#28 Şubat
٪d سنوات قبل
Feto tabutta mı iade edilecek, İmralı’ya mı konacak
Kara dinlilerle milletin savaşı
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…