|
HDP/PKK çizgisi neyin peşinde

Anlaşılan o ki HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın geçtiğimiz hafta diğer eş başkan ile paralel bir şekilde şahinlikten güvercinliğe evrilen dili, belli mihraklar tarafından kabul görmemiş olacak ki, yeniden şahinleşmiş.



Ak Parti'yi mutlaka ve mutlaka durdurmaktan, meydanlara çıkmaktan, meydanları Ak Parti'ye dar etmekten söz ediyor!


Bu dili hatırlarsanız

6/8 Ekim 2014

'te kullanmıştı da

Demirtaş; 50'nin üzerinde insan hayatını kaybetmişti

şehirlerdeki eşkıyalık yüzünden.

Yasin Börü

de o dil yüzünden katledilmişti hunharca…



Anlaşılan, Avrupa Birliği'ndeki dostlarından ve okyanus ötesindeki “

karanlık odaklar

”dan destek almanın ön şartı yeniden dönüp

Türkiye içinde pis ittifaklar kurmak

olmalı ki yine dil ve söylemini keskinleştiriyor, Demirtaş!



Aslında daha yeni bunların terör baronlarından biri

Kandil'de topladığı 8 ayrı terör örgütünü PKK terör örgütünün öncülüğünde bir çatı altında toplamıştı.


Ve topyekun memlekette “terör estirecekleri”ni ilan etmişlerdi.



Eş Başkan Selahattin Demirtaş, Kandil'deki terör baronunun ağızıyla konuşuyor yine. Ne diyordu Cemil Bayık BBC'ye, “

Hem Türkiye'den hem PKK'dan derhal savaşın durdurulup ateşkesin çift taraflı ilan edilmesini ve müzakerelerin başlatılmasını istemelidirler.



Yani “iki eşit gibi, Türkiye'nin karşısına terör örgütünü oturtun ve muhatap kabul edilelim” diyor.



Peki Demirtaş ne diyor?



AKP

'nin siyaseten en azından barış noktasına mecbur bırakılması lazım, ya da

AKP devrilecek

. Yani bu ülkede erken seçim olur, başka bir şey olur,

AKP'den ülke kurtulur ve bu şekilde çözümün önü açılır, başka yolu görünmüyor bunun.”


PKK/HDP çizgisinin geldiği nokta şu: Dışarıdaki hamilerinden “Türkiye'yi baskı altına almaları”nı ve kendilerinin muhatap kabul edilmesini istiyorlar… İçerideki müttefikleriyle de

Ak Parti'yi sıkıştırmayı, olmadı; devirmeyi..!


Bütün bu olup bitenler kamuoyu önünde cereyan ediyor.



Açıkça

meşru hükümeti sokağa çıkarak devirmeyi öneriyor Demirtaş

Cemil Bayık'sa, ağababalarını “müzakere” ve muhataplık konusunda Türkiye'yi ikna etmeye çağırıyor.


Olup bitenin Ankara'da bazı karanlık mihraklarda kabul gördüğüne yönelik işaretler alıyorum. Şayet o işaretler yarın bir gün bir oldubitti ile dayatılırsa bedeli ağır olur.



Hele ki “rüştümü ispat etmeliyim” kaygısı taşıyanlar terör belası üzerinden bu işe soyunursa sonuçları kötü olur.



Sahi dokunulmazlıklarla ilgili süreç ne alemde?



İnsanı en çok dost ateşi yaralar

“Ortada hiçbir şey yoktu fikrine katılmıyorum”

diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan… Yargıtay'ın Ergenekon davasıyla ilgili bozma kararına ilişkin yorumunda.

Cumhurbaşkanımız'ın bu düşüncesine sonuna kadar katılıyorum.


Ayrıca, bu cümleyi okuyunca…



Ankara'da ve özellikle Ak Parti içinde kulaktan kulağa fısıldanan dedikoduları duyunca…



Bazı

“eski sevgili hastalığı”

na tutulmuş yazarlar tarafından altı çizilen…



Ötesinde bazı

“karnı ağrıyan”

yazarlar tarafından dile getirilen…



Şirret

likleri ile meşhur kalemşorların

“ayar verme”

hevesiyle söylenen…



Ve

“Yazın yedikleri hurmalar, kışın bir yerlerini tırmalayan”

troller tarafından büyütülen…



“Uyum bozuldu”

düşüncesi, bende çağrışımlar yapıyor.



“Ak Parti içinde bir tartışma yoktur

fikrine katılmıyorum” demek istiyorum. Her ne kadar sevgili

“prensip”

olarak kabulümüz olsa da, bu böyle!



Yazık oluyor…



Oysa,

“uyum”

için sorumluluk sahiplerinin sorumluluklarının bilinciyle hareket edeceğini umanım…



Vefa kavramını siyasete armağan etmeyi başarabilecek kadroların varlığını düşünenim.



Müktesebatın buna uygun olduğuna inananım.



Bakıyorum da o onu dedi; bu bunu dedi; şu olacak bu olacak…



Daha da ötesinde, o ihanet içinde bu sadakat içinde diyenlerin ağzına bakar olduk!



Asıl fitne ve fitneye teslim olmak bu olsa gerek.



İnsanı en çok “dost ateşi yaralar” diyeyim…


Gerisini siz anlayın…


Ak Parti hareketinin liderlik sorunu yoktur.


Ak Parti hareketinin vizyon sorunu yoktur.



Ak Parti hareketinin istişare mekanizması kuvvetlidir.



Ak Parti hareketi köklü bir geçmişe sahiptir.



“Dönem kapatıp, dönem başlatmak isteyen”

lere duyurulur.


#Selahattin Demirtaş
#AKP
#Cemil Bayık
8 yıl önce
HDP/PKK çizgisi neyin peşinde
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti