|
Köprü’nün “iki beton kulesi”
18 Haziran 2015
'te
“3'üncü Köprü artık iki beton kuleden ibaret”
diyerek zil takıp oynayan tayfaya bugün bir şeyler söylemek zamanı değil midir?


Siz bakmayın

“Gurur köprüsü”

manşeti attıklarına. O gün “3'ncü Köprü artık iki beton kuledir” diyorlardı…



Hani, Gezi provokasyonu sonrası talepler sıralaması yapmışlardı da

“3'üncü köprü istemeyiz. 3'üncü havalimanı yapılmasın. Kanal İstanbul'a hayır! Nükleer santrallar kurulmasın”

filan diye hükümete çemkirenler hızını alamayıp mahkeme kapısını dayanmışlardı.



Sonrasında

8'inci İdare Mahkemesi

(O günlerde yargının büyük çoğunluğunun

Fetullahçı Terör Örgütü'

nün kontrolünde olduğunu söylememize gerek var mı?) tarafından köprünün bağlantı yollarının bir kısmının plan değişikliğini iptal etmişti.



Aynı tayfa zil takıp oynamakla yetinmeyip, çıkıp bir de

“3. Köprü artık 2 beton kuleden, Kuzey Marmara Otoyolu ise asfalt izinden ibarettir. Köprü ayaklarıyla kalabilir, biz bunu Kuzey Ormanları büstü olarak da adlandırabiliriz”

demişlerdi.



Hele bazı medya organlarının bu açıklamaları sosyal medyada duyuruş biçimleri vardı ki “tehdit” mi desek, “alay” mı?



O günden bugüne gelindiğinde Yavuz Sultan Selim Köprüsü “Gurur Köprüsü” oldu!



26 Ağustos 1071

'de Anadolu'nun kapılarını bize açan ceddimizden 940 yıl sonra…



26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz ile Anadolu'dan düşmanları kovalayan dedelerimizden 94 yıl sonra…



Bu kez “Bağımsız Türkiye”nin simgelerinden birini Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü Boğaz'a bir gerdan gibi taktık.



Şimdi o iki beton kulenin arasındaki 59 metre genişliğindeki asfalttan araçlar Avrupa'ya Asya'ya geçiyor. O “iki betondan kule” de birilerinin gözüne batıyor…



Ha bir de kesilen ağaçlar meselesi vardı… Size tafsilatlı anlatacak değilim.



Sadece, kesilenin mislinden daha çoğunun dikileceğini… Ve yerinden kaldırılan ağaçların birçoğunun da yaşam alanının değiştiğini söyleyeyim o kadar. Uskumruköy ya da Zekeriyaköy'deki villalar yapılırken kesilen ağaçların akıbetini ise “Köprü ayaklarıyla kalabilir, biz bunu Kuzey Ormanları büstü olarak da adlandırabiliriz” diyen Mimarlar Odası'na sormak lazım..!



Zor oyunu bozmuştur

“Zor oyunu bozar”

der büyüklerimiz.



Zor oyunu bozar!



15 Temmuz gecesi ve ertesi sabah sessizliğe bürünen bir dünya vardı.


Dahası

“tiyatro

” diyen de çıktı, “

kendi kendine darbe yapıyormuş gibi”

diyen de.



Allah var Rusya lideri Putin'i ayrı tutmalıyız.



Darbe teşebbüsüne ilk tepkiyi verendi zira…



Neyse devam edelim.



“Türkiye'de ne olup bittiğini bilmiyoruz”

cümlesinden başlayıp, “

Darbeciler tabii ki başarılı olamaz zira liderliği yok edemediler

” diye aşağılık ifadeleri yazıp, söyleyenleri de…



Türkiye'ye gelip inceleme yapmak yerine

oturdukları yerden rapor hazırlayanları

da gördük.



Ne Meclis'in bombalanması..



Ne Beştepe'nin kongre çatısına fırlayan bir şehidin başı…



Ne Özel Harekat Polis Merkezi'ndeki 50'nin üzerindeki şehit…



Ne Şehitler Köprüsü'ndeki onlarca sivilin katledilmesi…



Ne tank paletleri altında parçalanan insanlarımız…



Dünya sağır ve kör olmuştu Türkiye'ye karşı.



Ta ki

7 Ağustos'ta Yenikapı'da 5 milyon; eş zamanlı olarak diğer 80 vilayettin meydanlarında milyonların toplanmasına kadar.


Ana muhalefetin, muhalefetin, iktidarın, Cumhurbaşkanımızın davetine icabet etmesine kadar!



Yenikapı'da verilen fotoğraf

sonrası

dünyanın sağır olan kulakları duymaya, kör olan gözleri görmeye başladı.


Art arda açıklamalar… Art arda Türkiye'ye ziyaretler başladı.



15 Temmuz'da TSK içindeki FETÖ teröristlerinin giriştiği darbe teşebbüsü bugün

artık dışarıda da doğru anlaşılmaya, doğru tartışılmaya başlanıyor.


Bunun en önemli sebebi

tarihi Yenikapı mitingi

dir.



Ve dikkat edin orada oluşan mutabakatı vurmak için PKK ve DAEŞ terör örgütlerini yeniden üzerimize salıyorlar.



Lakin zor oyunu bozmuştur. Milletin direnci, liderin dirayeti, bir kritik virajı almamızı sağlamıştır.



Cumhurbaşkanımızın 9 Ağustos'taki Rusya ziyareti ve sonrasındaki Suriye hamlemiz ise dönülen virajla birlikte yapılan hamlelerin başlangıcıdır.



Yakın gelecek çok şeye gebe.


#3'üncü Köprü
#FETÖ
#Darbeciler
#Kanal İstanbul
8 yıl önce
Köprü’nün “iki beton kulesi”
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’