Hayır cephesinin bir kesiminde de netlik söz konusu. Bu netlik
” diyeceklerden oluşuyor. Bu kesim, 3. Köprü'ye de, 3. Havalimanı'na da velhasıl yapılmak istenen ne kadar büyük proje varsa tamamına karşı olan kesim. Statükonun devamını isteyenler... Müdahale edilebilir sistemle varlığını sürdürenler.
Birileri daha var ki onların Nisan'daki referanduma kadar alacakları tavır “evet” oranının seviyesini gösterecek:
“
sorusuna bugünden verilebilecek cevap konusunda GENAR'ın yaptığı araştırma bize bir şey söyleyebilir. Ama burada dikkatinizi
meselesine de değinmek gerekir.
HDP'yi 7 Haziran'da destekleyen Kürtler, söz konusu siyasi partinin
görmüş durumda.
sürecinde Kürtlerin takındığı tavır bize bir şey söylüyor.
O gece ve sonrasındaki
günlerinde Kürtlerin ağırlıklı yaşadığı şehir ve ilçelerde
Kürt seçmenin HDP'yi terk ettiği muhakkak. HDP'nin “Seni başkan yaptırmayacağız” formülü üzerinden geliştirdiği “agresif, yıkıcı” siyaset dili bugün artık Kürtler arasında karşılık bulmuyor. Elbette militanlık derecesinde HDP ve PKK yanlılarını dışarıda tutuyoruz. Onların ne Türkiye, ne millet ne birlikte yaşama gibi bir tutumları yok. Ve elbette marjinal bir grup olarak varlıklarını sürdürüyorlar.
Biliyorsunuz HDP projesi PKK terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan'ın daha çok toplumsal kesime ulaşılması formülü olarak geliştirilmişti. Bunun için de Figen Yüksekdağ, Ertuğrul Kürkçü, Ayhan Bilgen, Sırrı Süreyya Önder gibi isimler bünyeye dahil edilmişti.
Kürtler geleneksel olarak bu memleketin en muhafazakar kesimi.
O yüzden bugün Türkiye'nin “dışarıdan müdahale edilebilir sistemi”ni değiştirmek için yapılacak olan referanduma bir birinin iz düşümü iki parti cepheden karşı çıkıyor:
Çünkü bu iki parti mahiyet bakımından birbirinin benzeri.
CHP de HDP de millete güvenmeyen. CHP de HDP de “seçkinler” eliyle
siyaset yapan iki aktör olarak karşımızdadır.
Batı'yı CHP eliyle Doğu'yu HDP/PKK eliyle “sekülerleştirmek” istediler. Kısmen de başarılı oldular.
En son HDP'nin PKK terörü ile arasına mesafe koymaması bilakis doğrudan örgütün bir yan kuruluşu gibi hareket etmesi
.
Bugün HDP'nin çok ciddi bir erime içinde olduğunu söylemek kehanet olmaz. Peki HDP'den kopan oylar nereye gidiyor sorusunun cevabına gelince...
Bu sorunun tek bir cevabı yok. Muhafazakar seçmenin tercihi AK Parti!
Lakin referanduma götürülen Anayasa değişiklik paketinin MHP ile birlikte Meclis'ten geçirilmesi Kürt seçmenler üzerinde negatif bir etkisi olabilir endişesi de yok değil..!
Bu tabloda, gri bir alanın oluştuğu görülmekte. Muhafazakar seçmenin, milliyetçiliğin yükseldiği bugünlerde tercihini nasıl yapacağı konusunda tereddütler olsa da 15 Temmuz gecesi ay yıldızlı al bayrağı alıp meydanlara koşan Kürtler açısında bu sorun çoktan aşılmış görünüyor.
Dışarıdan müdahale edilebilir sistemimizi değiştirmek için adım atılmıştır. Ve o adıma en büyük desteğin Kürt seçmenden geleceğini düşünüyorum.
Bir kaç gün içerisinde Kürtçe, “Sen de var mısın” sorularının sorulacağı videolarla karşılaşırsak hiç şaşırmayalım.
Referandum sürecinde oluşan cepheleri takip etmeye davam edeceğiz...