“Ben demiştim" demek istemezdim. Ama öyle oldu.
Şükür ki bir kısmı çarçabuk tespit edildi de büyük yıkımlara neden olmadan çözüldü. En azından öyle zannediyoruz!
“Neden bahsediyorsun" diyenlere hemen arz edeyim:
Bu köşede 3 kez
diye yazmıştım. Devamında FETÖ'cü itirafçıların yasal boşlukları bildiklerini ayrıca kamuoyu oluşturmadaki becerilerine atıf yapmıştım.
Örnek olarak da eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Dairesi Başkanı İbrahim Okur ile, HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici'nin ifadelerini vermiştim.
Aman dikkat diye de uyarmıştım.
Etkin pişmanlıktan yararlanma bahanesiyle itirafçı olan ve verdikleri ifadeler doğrultusunda FETÖ gerçekliğini başka bir yere evirenlere karşı uyanık olunması gerektiğini söyledikçe birileri tarafından eleştirilmiştim de…
Dışarıdan yapılan eleştiriler neyse de birkaç dostumun yaklaşımı beni ziyadesiyle tedirgin etmişti. Hele bir de
Neyse.
Benim gerekçem çok açıktı. Bu herifler öyle bir eğitimden geçmişlerdi ki
FETÖ'cü itirafçılar arasına geçtiğimiz günlerde
da katılmıştı.
“Menfez Paşası" olarak bildiğimiz ve
Gelen haberlere göre
“İtiraflarda bulunacağım ve FETÖ'cüleri deşifre edeceğim" diye dilekçe verdikten sonra,
. Çiğli Askeri Üssü'nde görevli olan askerleri FETÖ'cü olmakla itham edip yakalatmıştı.
11 gün gözaltında kalan askerlerin ifadeleri
İfadelerde neler yok ki? Kişisel husumeti nedeniyle iftira atılan da var, hedef saptırmak için hiç alakası olmayanları FETÖ'cülükle suçlama da…
İtiraflar elbette bu karanlık örgütün çözülmesinde bize ışık tutacaktır.
Ancak bir kez daha yinelemek isterim ki sadece itiraflar üzerinden FETÖ davalarına bakmak ya da iddianameleri hazırlamak tuzağa düşmek olacaktır.
bize ne söylüyor, ne diyor da biz duymuyoruz?
Halep bize ne söylerse söylesin, biz duymuyoruz!
***
Büyük hesap içerisinde Halep bir ayrıntı olarak görünüyor olabilir.
Askeri harekat merkezlerindeki herhangi bir haritanın üzerinde bir noktanın ismi de olabilir; Halep!
Demografik yapısının değişip değişmemesi üzerinden büyük hesapta karlı çıkacaklar listesinde kimlerin olacağının da önemi olabilir…
Ölen, yaralanan ya da göç edenler sadece istatistiksel olarak rakamlardan da oluşabilir.
Lakin
Bir Müslüman coğrafyaydı.
Binlerce yıllık geleneği olan…
Caddelerinde, sokaklarında, mahallelerinde yaşayanlarla var olandı.
Bugünlerde ölümü soluyan, ölen, yıkılan, yok olan şehirdir; Halep!
Halep hicranımız, Halep kahrımızdır.
Halep'ten yükselen her “feryat” bizde bir “ah”dır.