Bir de soru sorarak başlayayım söze…
Bugünkü konumuz Sebo'nun son yalanı!
Milliyetçilikten ulusalcılığa tornistan yapmış (ve belki de eskiden de ulusalcıydı ama milliyetçi mukaddesatçı görünüp bir camiaya sızmış da olabilir) bugünlerde
gazetesinde köşe kapmış
unvanını çoktandır
ya çıkarmış bir köşebaz.
Aslını sorarsanız, yalan yanlış yazılarının ne ilki ne de sonu.
diye bir şey varsa tam
oturuyor üzerine…
Bu kez beni de ilgilendiren bir yalanı köşesine taşımış.
Diyor ki,
'ın son yurt dışı gezisine katılan gazeteciler dönüş yolunda sözüm ona Barzani'nin ziyaretiyle ilgili soru sormadılar çünkü, “Meğer Cumhurbaşkanı gazetecilerin bulunduğu bölüme gitmeden yani sohbete başlamadan önce görevliler aracılığı ile kulaklara şöyle fısıldanmış:
Cumhurbaşkanımız, Barzani ve Kürdistan bayrağı tartışmalarına girmeyecek... Bu konuyu lütfen gündeme getirmeyelim!..”
, kendi ve hizmet ettiği yapının gündemini bize dayatmayı da maharet sayıyor ve diyor ki devamında, “Bazı yandaş gazeteciler bizim bu yazımızdan sonra böyle bir fısıldama olmadı diyebilir ki zaten aksi beklenmez... Böyle diyecek olana, siz gazeteci değil misiniz,
Şimdi beni iyi dinle Sebo!
o uçakta ben de vardım. Devletin
uçağında dönüş yolunda
görüşmede yazılmamak kaydıyla söylenenler de vardı! Bu off the record bölümün neyi kapsadığını yakında görürsün. ('Dolaylı yoldan' asıl öğrenmen gereken bence bu yazılmamak kaydıyla olan bölümdü, Sebo! Yani ki çuvalladın)
,
senin şu anda hizmet ettiğin yapının
ni bilmeyen yok.
O yapının son maharetini
gibi sunma çabasını da.
Senin de bu mikserin bir
ı olduğundan kimsenin şüphesi yok.
Avrasyacı kafanın, son numarasının Türk Silahlı Kuvvetleri'nde nasıl bir mikserlik yaptığını bilen biri olarak
kavramını tekellerine almaya kalkışan…
dan boşalan
Bir de
söylemiyle “
”, hevesleri kursaklarında kalınca,
İlginç! Sen de bu konuda epeyce mahirsin be Sebo.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin son kükreyişini sadece Barzani'nin ziyaretindeki bayrak krizine indirgemen, perdelemenin daniskasıydı...
“Uçakta, gazetecilerin soru sorması engellendi” yalanı ise operasyonun devamıdır.
Sebo..! Sahi, Devlet Hoca sana ne demişti?
savını ortaya attılar. Sonra
iddiasında bulundular.
Seçmeni… Dahası Türkiye'yi Türklük ve Kürtlük üzerinden ayrıştırmanın yoluna gittiler.
Birçok açıklama geldi peş peşe. Bunlardan bir tanesi de
yönündeydi ve bence de doğru olandı.
Neyse…
na az bir süre kala CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun suspus olması… O agresif muhalefet dilini terk etmesi ve ardından
tartışmasının açılması tesadüf olamaz.
Aynı şekilde,
da tesadüf olamaz.
Bir yanda FETÖ'cü alçakların operasyonları, diğer taraftan bürokratik iktidarlarını hala koruma sevdasında olan “ittihatçı” kafa….
Nihayetinde, “evet”in Türkiye'de nasıl bir dönüşüme neden olacağını bilenler, Türkiye'nin fay hatlarını oynatmaya azmetmiş görünüyor.
Allah'tan millet olup bitenin farkında.
Öyle değil mi?