Amerika'dan yola çıkıp, Atlantik'i aşıp İzlanda'yı yutup, Kıta Avrupası'na ulaştı. Geldiği haliyle de duruyor. Ne Portekiz artık eski Portekiz, ne İspanya, ne İtalya. Hatta Almanya bile artık eski Almanya değil. Diğerlerini ve ufak tefek devletleri ise hiç anmıyorum.
2008 krizi Amerika'da çıktı fakat Avrupa'yı fena halde vurdu, vurmaya devam ediyor.
Buna bir de
ni eklersek, Avrupa Birliği'ndeki (AB) krizin derinliğini anlayabiliriz.
Amerika'nın hali ortada. Trump seçildiğinde ilk cümleleri,
oldu. Alt yapı ve üst yapıda ciddi sorunlar yaşayan Amerika'nın yeni başkanının gündemi bu!
Peki bugünlerde Türkiye'de olup biten ne?
İki nedenden bahsediyor ekonomistler. Birincisi dışarıda olup bitenler. Yani Amerika'nın Trump ile ne yapacağının belirsizliği.
İkincisi
eliyle
in zirve yapan Türkiye'yi diz çöktürme arzusu! Bu kez bu arzuyu ekonomi ile dolar ile yapmak istiyorlar.
Dün terör örgütleri PKK'yı, FETÖ'yü maşa olarak kullananlar bugün dolar silahıyla ekonomi silahıyla üzerimize çullanmış görünüyor.
***
2008 krizi dünyayı kasıp kavururken dönemin başbakanı Erdoğan,
dediğinde kafası sadece
mantığıyla çalışan sözüm ona ekonomistler
Fakat
2008 krizi Türkiye'yi teğet geçti.
Dolar silahını Türkiye'ye doğrulttular. Bir ay içerisinde doları 3.50 seviyesine getirdiler. Üretimden istihdama kadar birçok alanı etkileyeceği belli olan dolar silahına karşılık
kalkanını kaldırdık. Gardımızı aldık.
Bir şey daha yaptık…
“
” dedi
Bir bildiği var diye düşünüyorum. Çünkü o cümlenin ardından,
diye de ekledi.
Kriz tellalları,
söylüyorlar.
Aslını sorarsanız, ekonominin iyi gitmediğini söyleyenlere bir çuval sopa atmak gerekir ya neyse…
diyenlere söylenecek söz ise çok basit:
.
Daha önceki gün Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan
ile MHP lideri
birlikte kameraların karşısına geçti ve yürütmedeki “iki başlılığı” ortadan kaldıracak en büyük yapısal reformun adımını atmadı mı?
Yapısal reformsa yapısal reform budur. Sistemin tıkanmasının kilidini açmaksa budur. Daha etkin, daha hızlı karar almaksa budur. Ekonomideki
”den söz ediliyorsa o kakafoninin önüne geçmekse budur.
Yoksa dolar silahını üzerimize doğrultanlar yakın gelecekte milletin kararıyla değişecek sistemin önünü tıkamak için mi bugün ekonomiyle oynamaya kalkışmaktadır?
Bu da akılda tutulması gereken önemli bir soru.
diyerek ortalığı ayağa kaldıranların görmesi gereken bir haberi size yeniden hatırlatmak istiyorum.
Biliyor musunuz,
. Bu araçların neredeyse yarısı lüks otomobil.
Sadece
. En ucuzunun fiyatı
!
Volkwagen'in kırdığı rekorları, Ford'un pazardaki payını ya da Toyota, Hyundai, Renault ya da Fiat'ın başarılı satış grafiklerini hiç saymıyorum.
Kriz tellallığı yapanların Kasım ayındaki otomobil satışları ile ilgili yaptıkları yorum da ilginç!
diyorlar.
E be kardeşim
Ya da bu insanların hepsi mi ahmak?
Birileri bizim gözlerimizi fena halde boyuyor olmasın sakın?
Anlayan beri gelsin.