Sondan başlayayım. Başbakan ile Diyarbakır'dan dönüşte uçakta sohbet etmeyi planlıyorduk. Planımız iptal oldu. Çünkü son anda Başbakan Yıldırım Diyarbakır'da kalma kararı aldı. Son dakika değişikliğinin nedenini dün sabaha karşı öğrendim.

Sayın Başbakan PKK terör örgütüyle Tendürek'te giriştikleri çatışmada şehit düşen Mehmetçiklerin cenaze törenine katıldı henüz şafak sökmeden… Sonra Çukurca'da PKK'ya son yılların en büyük darbesini vuran birlikleri ziyaret etti.

Diyarbakır seyahatine dönersek…

ile birlikte Diyarbakır'a çıkartma yaptı Başbakan. Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi'nde Doğu ve Güneydoğu illerini kapsayan dev bir ekonomik paket açıkladı. Paketin boyutu

Paketin benim için en cazip kısmı,

bahanesiyle dağa çıkarılan gençlere iş imkanı sağlayan,

projesi.

Ayrıntıya girmeyeceğim. Başbakan Yıldırım diyor ki “Beni en çok heyecanlandıran cümle

cümlesi. Biz de 23 ile yatırım yapma kararı aldık” mesele budur…

Hükümet bölgeye ekonomik ayrımcılık yapmak üzere kolları sıvamış görünüyor. Biz de yine Başbakan'dan ödünç aldığımız cümle ile söyleyelim,

Bütün bunlar tamam.

Ama benim

nde dikkatimi çeken birkaç husus oldu.

Onlardan birincisi daha önce de birkaç kez

ile Diyarbakır'a gelmiştim. Bu seferkinin farkı olağanüstü güvenlik önlemleri oldu. Yakın şehirlerden hatta Kayseri'den bile takviye polis gücü Diyarbakır'a getirilmiş. Tabir caizse kuş uçurtulmadı program boyunca.

İkincisi, daha önce devlet erkanının ziyaretleri sırasında

in öncülüğünde şehirde

Bu kez pankart üstünlüğü Ak Parti ve STK'lara geçmiş.

Örneğin yol güzergahında,

“

,

yazan bir çok pankart gördüm.

***

Başbakan Binali Yıldırım'ın Diyarbakır'daki program boyunca terörle mücadele konusundaki kurduğu cümleler ise oldukça dikkat çekicisiydi.

Son derece sert ve kararlı cümlelerle, “Eli kanlı Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) PKK'ya taviz verilmeyecek. BTÖ'ye gereken cevap en ağır şekilde verilecek.

. Teröristlerle neyin çözümünü konuşacağız” dedi.

Valilik önündeki Anıt Park'ta bir de toplu açılış töreni vardı. Alanda sadece

dalgalanıyordu ve dev Türk Bayrağı mitinge gelenlere adeta gölge oluyordu.

Buradaki konuşmada da ısrarlı bir şekilde Başbakan, PKK terör örgütüne yönelik güçlü eleştirilerini sürdürdü.

'ın Almanya'da sarf ettiği

cümlesine gönderme yaptı.

diye yüklendi.

Başbakan akşam STK ve kanaat önderleriyle yemekte buluştu. Orada da benim ilk kez duyduğum şu gerçeği öğrendik:

Fetullahçı Terör örgütü (

), 15 Temmuz Darbe Girişimi öncesinde de sonrasında da PKK terör örgütü ile görüşüyor. Darbe girişiminden sonraki görüşmede ise

deniyor.

Akşam yemeğinde öğrendiğimiz bir başka konu ise “Bölgede görevli 14 bin civarındaki öğretmenin durumu ne olacak” sorusuna aldığımız cevap.

Başbakan,

dedi.

Sur'a bu kez gitmedim. Ama Yenişehir'de biraz yürüme fırsatı buldum. Şehir garip bir sakinlik içinde. Arkamdan koşup, “Hocam bizi bir dinle” diyen de oldu, uzaktan gözleriyle takip eden de…

“Çözüm Süreci” sırasında birkaç kez gelmiştim, “İyi ama…” ile başlayan ve baştan sona PKK terör örgütünün tezlerinin dillendirildiği konuşmalara şahit olmuştum. Bu kez öyle bir konuşmaya şahit olmadım. Uzaktan gözleriyle takip edenlerin kalplerinden geçeni bilemem ama benimle konuşanların neredeyse tamamı,

diyor. Özellikle Sur ve civarında yıkılan evler meselesiyle ilgili tereddütler, beklentiler var. Onu da zaten 15 bakan ile çıkarma yapan hükümet giderme yolunda.

Sonuçta, kadim kent Diyarbakır, bu coğrafyanın en önemli şehirlerinden. Bunu devlet de orada yaşayanlar da pek ala biliyor.