|
İyi haberler, kötü haberler
Geçen hafta açıklanan dış ticaret verileri, Haziran ayını ve böylece yılın ilk yarısını nasıl geride bıraktığımıza dair ilgili tabloyu netleştirmiş oldu. İhracat, ithalat ve sonuçta
dış ticaretin tempomuza katkısı
ne âlemde;
aşağı yukarı görmüş olduk
. Öyleyse bugün, söz konusu veri setlerinde öne çıkan noktalara kısaca değinelim.

Önce Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verileriyle başlayalım. TİM tarafından açıklanan Haziran ihracatı verileri, bu dönemde geçen yılın aynı ayına göre %6,4 oranında bir düşüşe işaret ediyor.

Kötü haber: İhracat halen “dolar bazındaki”
düşme
trendini
sürdürüyor.

İyi haber: İhracat düşüşü,
Haziran'da hız kesmiş görünüyor
.

Kötü haberin sebepleri, daha önce çok kez konuştuğumuz dinamikleri içermeye devam ediyor: Dünya ticaretindeki gevşeklik, Irak ile Rusya pazarlarımızdaki iç sıkıntılar ve Euro/Dolar paritesindeki yıllık gerileme, bunların başlıcaları...

İyi haber nasıl geldi diyecek olursanız da; ilk önce takvim etkisinden bahsedelim. Bu Haziran ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre
1 gün fazla işgünü olunca, haliyle oradan olumlu bir etki gelmiş oldu.
Ancak geleceğe yönelik anlamıyla daha da önemli bir diğer etki, Irak pazarına yapılan ihracattaki düşüşün yavaşlamış olması.

IRAK'TAKİ SERBEST DÜŞÜŞ HIZ KESTİ

Bildiğiniz gibi, 2014 Haziran ayında IŞİD olaylarının patlak vermesiyle birlikte, Irak'a ihracatımız önce %21, sonrasındaki aylarda ise %46'ya dahi varan yıllık daralmalar yaşadı.
Aylara göre inişli çıkışlı bir seyir izleyen serbest düşüş, en son 2015 Mayıs ayında %38,1 olmuştu.

Açıklanan TİM 2015 Haziran verileri ise, bu düşüşün %7'ye gerilediğini gösteriyor.
Bu olumlu gelişmenin en temel açıklaması ise, baz etkisi.

Dolayısıyla, önümüzdeki aylarda Irak pazarını vurucu ek etkiler gelmediği takdirde, baz etkisine bağlı olarak
yıllık değişimin yumuşak görünümler çizeceğini bekleyebiliriz. Bununla birlikte, Irak'ta eski çekici rakamlara dönmenin zor olduğunun da bilincindeyiz
.

Öte yandan, S. Arabistan, İran, Mısır gibi Ortadoğu pazarlarındaki artışların da, Haziran'dan gelen iyi habere katkıda bulunduğunu belirtelim. Avrupa'da Euro bazında büyümenin hız kazandığını da, ayrıca ekleyelim.

2. ÇEYREKTE NE OLMUŞ?

Haziran ihracat haberlerinden öne çıkan başlıklar bunlar. Şimdi bir de ilk yarıya bakalım.

TİM'e göre, Ocak-Haziran döneminde ihracat %8,1 düşüş kaydetmiş. TİM verilerinde göremediğimiz ek kalemleri de içeren Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın (GTB) yine geçen hafta açıklanan geçici verilerine göre ise,
ihracat düşüşü %8. GTB rakamlarında ithalat ise, bu dönemde %10,9 azalmış.

Haliyle bu veriler, 2. çeyrek için de çıkarımlar yapmamızı sağlıyor. Nihai rakamları, TÜİK ay sonunda açıkladığında göreceğiz ancak bu dönemde neler olduğunu bu verilerden iyi kötü anlayabiliyoruz.

Hatırlayacak olursak; ihracat yılın ilk çeyreğinde dolar bazında yıllık %7,5 daralma sergilemişti. Mevcut verilere göre, 2. çeyrekteki düşüş %8,6 olmuş. Bir diğer deyişle hızlanmış. Neyse ki, ithalat tarafındaki inişte de hızlanma var. GTB verileri, ilk çeyrekte dolar bazında %9 azalan ithalatımızın Ç2 daralmasının %12,6'ya eriştiğini söylüyor.

Buradan hareketle,
ihracattaki gerilemenin büyüme üzerindeki olumsuz etkileri, ithalattaki düşüşle yine hatırı sayılır ölçüde kompanse edilmiş gözüküyor
. Bununla birlikte milli gelirin, net ihracattan aldığı o eski destekleri özlemeye devam edeceği ortada.

TAŞIT İTHALATI ARTIŞTA

Biraz da detaya inelim. Bu dönemdeki ithalat düşüşünün arkasında, petrol etkisi halen önemli ölçüde hissediliyor. Bu bağlamda, çeşitli diğer fasılların da içinde olduğu ara malları ya da
hammaddeler grubu, ithalat daralmasındaki aktör olarak göze çarpıyor
.

Ç2'de yatırım ve tüketim malları ithalatı ise, canlanmış gözüküyor. Tabii bu noktada belirtmek gerekir ki, bu gelişmede belli başlı ürünlerin rol oynadığı da anlaşılıyor. Örneğin;
motorlu kara taşıtları ithalatı ilk çeyrekte olduğu gibi 2. çeyrekte de büyüyen nadir kalemler arasında.
Hatırlarsanız; ilk çeyrekte ekonomik büyümenin motor gücü olan özel tüketimdeki canlanmanın özellikle ulaşımdan geldiğini yazmıştım. 2. çeyrekte de, bu trend devam etmiş gibi duruyor.

Ç2 ithalat verilerinde bir diğer dikkat çeken fasıl da, hava taşıtları ve aksamları… Fasılların ciddi bölümünde ise düşüş devam ediyor. Dolayısıyla,
tüketim ve yatırım ithalatı sayılarla canlanmış görünse de, reelde genel bir tablodan söz etmek bence zor.

Öte yandan, yılın geri kalan yarısında ise ithalat performansımız yine iktisadi aktivite tempomuz ve enerji fiyatlarındaki gelişmelere önemli ölçüde bağlı olacak. İhracatta ise baz etkilerinin yanı sıra, büyüme eğiliminde olan pazarlar toparlanmanın yolunu açabilir.

Daha ötelere bakacak olursak ise, hem ihracat hem de ithalat cephesinde ciddi hamlelere ihtiyacımız olduğunu biliyoruz.
O halde bir kez daha, ekonomi yönetimi belirginleşse de, önümüze baksak diyoruz.
#ekonomi
#ihracat rakamları
#gtb
9 yıl önce
İyi haberler, kötü haberler
Ülkelerin yönetim sistemleri ve ekonomik büyüklükleri
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir