|
Turizmin 2016 yarası

Geçtiğimiz günlerde, 2016 yılının tamamına dair turizm verilerine de vakıf olduk. Malum, söz konusu dönemde aldığımız darbelerle direkt hırpalanan sektörlerimizin başında, turizm geldi. Rakamlar da buna şahitlik ediyor.



Peki, sektörümüz ne derece hırpalandı ve hangi dağlarına kar yağdı, ona bir bakmak gerek. Ki arka planı kristal netlikte anlayalım.



GELİRLER DÜŞTÜ


Önce genel görünümü alalım: TÜİK'in açıkladığı verilere göre, turizm gelirlerimiz 2016 yılında %29,7 oranında düşerek 22,1 milyar dolar oldu. Bunun arka planında ise, ziyaretçi sayısındaki %24,6'lık düşüşün yanı sıra kişi başı ortalama harcamalardaki %6,8'lik gerileme yatıyor.



Önceki yılın verilerini açıp bakacak olursak, gelirlerde %8,3 oranında bir düşüş yaşadığımızı ancak burada özellikle adam başı harcamalardaki erime yüzünden aşağı çekildiğimizi hatırlayacağız. Dolayısıyla, 2016'yı 2015'ten farklı kılan, zaten nazlı seyreden “turist sayısının” sert şekilde düşmüş olmasıdır diyebiliriz.



Yalnız bu noktada bir ayırım yapmak gerekiyor. Nitekim 2016'daki söz konusu turizm gelirimizin anlamlı bir bölümünün yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımızın ziyaretlerinden geldiğini belirtmekte fayda var.



Neden? Zira gelirlerin bu gurbetlik kısmında, öyle deprem filan yok. Bu ise, 2016'da yaşanan kaybın, yabancı ziyaretçi kanadında toplam görünümden de şiddetli olduğu anlamına geliyor. Hemen bakalım: Bu cephede gelir kaybımız %37,1, adam kaybımız ise %29.



Öyleyse resmin bu kısmına odaklanarak devam edelim.



AŞAĞI ÇEKENLER


Çıkış yapan yabancı ziyaretçi sayısı bazında incelediğimiz turistik rakamlar, milliyetlere göre cereyan etmiş durumları açıkça ortaya koyuyor. Bu bağlamda öncelikle, Avrupa'sından Afrika'sına çok çeşitli pazarlarda ciddi kayıplara maruz kaldığımızı söyleyerek başlayayım. Artış görmek bir yana, çift haneli düşüş sergilemeyeni bulmak bir mesele adeta…



Verilerin anlattığına göre, bu dönemde en büyük kayba sebep olarak turist sayısındaki gelişimimizi aşağı çeken 1 numaralı pazar, tahmin edebileceğiniz gibi Rusya. Yılın son döneminde Rus turistlerde bir toparlanma geldi ancak 2016 bütünündeki resim bu. Yalnız şu var ki; buradaki erime, kaybettiğimiz turist hacminin ancak bir bölümünü açıklıyor. Çok daha güçlü bir menfi etkinin ise, topluca Avrupa'dan geldiğini ve bu anlamda Almanya ve İngiltere başta olmak üzere bölgeden pek çok ülkenin turizm gelişimimize köstek olduğunu, final verilerle onaylamış bulunuyoruz. Ve bunun yanı sıra, Irak ve ABD'nin de bu dönemde hızımızı eksiye çekenler listesinde ön sıralarda yer aldığını ekleyeyim.



Bu genel tasvirden çıkan ana fikir ise;



1-Rusya ve Irak gibi, mal ihracatında da bizi hırpalamış özel pazarlardaki durum, tekli ve/ya karşılıklı kaotik meseleler çerçevesinde malum. Evet, şimdi Rusya'dan kademeli bir toparlanma geliyor ancak bizi ancak bir yere kadar toparlar gibi duruyor. Niyesi, yukarıdaki ve aşağıdaki satırlarda…



2-Kallavi sarsıntıyı yaratan yoğun Batı istikametindeki pazarlarımızda ise, konuşageldiğimiz güven ve güvenlik hususlarından mütevellit vazgeçmişlikler var. Bu zaviyeden bakıldığında, esaslı zayiatın verildiği bu turistik cepheyi toparlamanın, sabır ve emek isteyeceği kanaatindeyim.



KATKI VEREYİM DİYENLER


Yazının bu son bölümü de, içimiz karardı diyenler için gelsin: Peki, 2016 turizminde hiç pozitif gelişme yok mu? Sayısı ve etkisi oldukça az olsa da, var tabii.



Bu kapsamda, ziyaretçi akınına pozitif katkı verenleri yazacak olursam, Ukrayna ve Gürcistan başta geliyor. Burada tabii, 2016 yılında turizm gelişimimize sirayet eden pozitif etkiden bahsediyorum. Yoksa mesela 3 küsur milyon turistiyle ziyaretimize gelen Almanya gibi gözbebeklerimiz, bizi aşağı çekse de, hacim itibariyle hala zirvede. Öte yandan, Ukrayna ve Gürcistan'ın yanı sıra, 2016'da İsrail tarafında da çift haneli artış kaydedildiği dikkat çekiyor. Bu sıkıntılı dönemde İsrail pazarından gelen destek, normalleşme sonrası istikrarlı toparlanmanın sürdüğünü gösteriyor.



O halde bu hikâyeden çıkan 3 no'lu ana fikirle bitireyim: 2017 ve ötesinde, turizmimizin afiyeti için, mümkün olduğunca gerilimsiz, normal, pozitif ama dengeli ilişkiler geliştirmemiz de, kuşkusuz kıymetli olacak. Ve hatta bu mesele, turizm dışındaki sektörlerimiz için de, dış dünyayla bağı olan tüm firmalarımız için de kritik mahiyette. Yeri gelmişken belirtmiş olayım.


#TÜİK
#Turizm
#Rusya
#Irak
#İhracat
7 yıl önce
Turizmin 2016 yarası
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti