|
Farklılığın korunması ve kutuplaşma
İslami Ticaretin Güncel Meseleleri Kongresi'nde ele alınan meselelere ait kümelerden ikisi kalmıştı: Borsa ve yeni ticari uygulamalar. Bu iki konuyu biraz daha erteleyerek kutuplaşma ve DAİŞ üzerine düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Siyasi kutuplaşma kavramı üzerinde “Türk Parti Sisteminde 1980 Sonrası Kutuplaşma ve Dinamikleri” isimli güzel bir doktora tezi yazmış olan Hakan M. Kiriş'in bu eserinden yararlanarak bazı bilgileri paylaşacağım, ancak peşinen şunu söylemek isterim: Siyasi ve ideolojik alanda bazı gruplar, imkan bulduklarında muhalifi yok etmek için elden geleni yaparlar, imkan bulamadıkları, zayıfladıkları, iktidarı kaybettikleri zaman ise karşı tarafı (iktidarı) kutuplaşma yapmak, ülkenin birlik ve istikrarını bozacak adımlar atmak, söylemlere sahip olmakla itham ederler.

Peki bu kutuplaşma nedir ve hangi sonuçları doğurur?

Önce sözünü ettiğim tezden uzunca bir alıntı yapacağım:

“Siyasal kutuplaşma (political polarization) kavramı genel olarak gruplar arasında tercihlerin geniş ölçüde yayılması ve bu tercihlerin kutuplara (uçlara) doğru kümelenmesi olarak anlaşılmaktadır. Kavramın sözlük tanımı, görüş ve eğilimlerin eşzamanlı karşıtlıklarının varlığı ve ilkelerin çatışması unsurlarını içinde barındırmaktadır. Bir başka tanıma göre kutuplaşma, iki farklı karşıt veya çatışan grubun veya gücün, biz ve onlar, doğru olan ve yanlış olan gibi ön kabuller ile kendi aralarında yüksek düzeyde bir araya toplanması durumunu ifade etmektedir.”

“Tarihsel süreç içinde muhalif sınıf ve toplumsal güçlerin birbirinden ayrılmalarını anlatan kutuplaşma kavramı, toplumun belirgin olarak iki büyük düşman kampa ayrılması ile en ileri aşamaya yönelmiş olur. Örneğin Marks'a göre, burjuvazi ve proletarya sınıfları arasındaki kamplaşma bu şekildedir.”

“Kutuplaşma, bireylerin sosyal ve siyasal konularda, kendi tecrübe ve bilgileri yerine liderlerin ve partilerin söylemleri doğrultusunda düşünmesi ve davranması ile artmaktadır.”

“Bazı konular kapsamında makul oranlarda bir kutuplaşma oranı hemen her toplumda vardır. Bununla birlikte aşırı kutuplaşmış kitlelerin yüksek bir orana ulaşması sistem için kutuplaşma tehdidinin oluştuğunu göstermektedir. Yine toplumda kutuplaşma durumu, karşıt taraflardaki bireyler arasında müzakere ortamının gerilemesi ve aşırı ideolojik gruplar arasındaki merkezi eğilimlerin etkisini kaybetmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu durum seçmenler yoluyla parti sistemine de yansıyarak partiler arasındaki kutuplaşmanın oluşmasına etki eden ana etkenlerden biri olmaktadır.”

“Kutuplaşma, grup üyelerinin kendi kimliklerini ön plana çıkarması ve grubun üyelerinin diğer grupların üyeleriyle mesafe algılarının artmasına yol açmaktadır. Yapılan son tanımlamalar ışığında kutuplaşmanın ayırt edici özelliği, karşı grup yabancılaştırması ve grup kimliği etkileşiminin ön plana çıkmasıdır. Belli bir grubun üyeleri kutuplaşmış bir toplumda kendi kimliklerini karşı grubun üyeleri üzerinden tanımladıklarında onlar, diğer grupların üyelerinden sosyal ve ideolojik olarak ayrı ve farklı hissetmeye başlamaktadırlar. Bunun sonucunda kutuplaşma çatışmayı arttırıcı bir etki doğurmaktadır. Gruplar açısından bakıldığında kutuplaşma, aynı gruptakilerin benzeşikliğini güçlendiren buna karşın grupları birbirine ötekileştiren bir süreç yaratmaktadır.”

Bu bilgi ve tespitler ışığında kendi düşüncemi gelecek yazıya bırakıyorum.
#İslami Ticaretin Güncel Meseleleri Kongresi
#Marks
#Kutuplaşma
8 yıl önce
Farklılığın korunması ve kutuplaşma
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…