Erken yaşta evlilikler nedeniyle yaşanan sorunların giderilmesi için Meclis'te bir önerge verildi. Sen misin bu önergeyi veren
? CHP'nin provokatör vekilleri, sosyal medyadan “AKP, tecavüzcüleri affediyor" kampanyası başlattı.
CHP'nin provokatör vekillerini
PKK ve FETÖ'nün trolleri takip etti. Kampanyanın sahiplerine bakınca bir algı tecavüzü ile karşı karşıya olduğumuzu anladım.
Ama yine de teklifi merak ettim.
Teklifi okur okumaz aklıma 2012 yılında karşılaştığım bir haber geldi. Habere göre,
Çorum'da su tesisatçısı Cesur Bolat, 2006 yılında 15 yaşında olan Buket Ercan ile tanıştı. Kızın ailesi evliliğe karşı çıktı. Cesur Bolat da Buket Ercan'ı kaçırdı. Kızın ailesi şikayetçi oldu. Bolat gözaltına alındı. İfadesinde birbirlerine aşık olduklarını söyledi. Genç kız da olayı doğrulayınca Bolat, 'Küçük yaşta kız çocuğunu hürriyetten yoksun kılma' suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kızın ailesi de şikayetten vazgeçti. Ancak olay kamu davasına dönüştü ve 'Küçük yaşta kız çocuğunu hürriyetten yoksun kılma' suçundan 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Dava devam ederken, Cesur Bolat olaydan 2 yıl sonra sevdiği kızın yaşının dolması üzerine ailesinin de onayıyla Buket Bolat'a resmi nikah kıydı. Bu arada 3 çocukları oldu. Yerel mahkeme devam eden davada Cesur Bolat'a 'Küçük yaşta kız çocuğunu hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Yargıtay da kararı onadı. Cesur Bolat ailesiyle vedalaşıp cezaevine gönderildi.
Aslında bu tür mağduriyetleri CHP'li vekiller de en az AK Partililer kadar biliyor. Ancak bu fırsat kaçmaz mantığı ile kara propaganda başlattılar. Küçük yaşta evlilikler Roman vatandaşlar arasında biraz daha fazla olduğu için olayı gündeme ilk olarak
CHP'nin Roman kökenli vekili Özcan Purçu
. Purçu, erken evlilik ile ilgili yaşanan sıkıntılar konusundaki çalışmasını 2015 yılında Adalet Bakanlığı'na sunmuş.
Olayı bilen bir başka isim CHP'nin Aile Bütünlüğünün Korunması Araştırma Komisyonu üyesi Afyonkarahisar Milletvekili Tuba Köksal'ın da,
“Gerçekten çok büyük bir mağduriyet var. Yani bir taraftan mağdur olan kadınları korumak durumundayız yani onların da hakkını savunmak durumundayız, bir tarafta da sizin gibi mağduriyet oluşanlara da hakkaniyetli davranılmak zorundayız. Bunların mutlaka hani somut olayın özelliklerine göre şiddet görüp görmediğiniz, evliliğin erkek tarafından kusurlu gidip gitmediği, ruh ve beden sağlığının bozulup bozulmadığı, o küçük yaştaki evliliğin hangi koşul ve şartlarda meydana geldiği, bunların iyi değerlendirilmesi ve buna göre hakkaniyetli cezalar verilmesi gerektiğini düşünüyorum
" ifadeleriyle soruna ne kadar vakıf olduğu ortada.
Peki bu olayın kaynağı nedir, bu noktaya nasıl gelindi? 1926'dan 2005 yılına kadar yürürlükte kalan Türk Ceza Kanunu'nun 423. maddesinde “
Her kim on beş yaşını dolduran bir kızı alacağım diye kandırıp da kızlığını bozarsa altı aydan bir seneye kadar hapsolunur. Evlenme vukuu halinde ceza sakıt olur. Şu kadar ki beş sene zarfında makbul bir sebep olmaksızın boşama vaki olursa hukuku umumiye davası avdet eder"
“Kaçırılan kız veya kadın hakkında nikâh vuku bulup da on sekiz yaşını bitirmiş ise kendisinin ve bitirmemiş ise velisinin, velisi olmadığı takdirde hâkimin izniyle kendisinin, davadan feragati ile hukuku umumiye davası ve hüküm sadır olmuş ise cezanın infazı tecil olunur. Ve müruru zaman haddine kadar erkek tarafından haksız olarak vukua getirilmiş bir sebeple talaka hüküm lâhik olduğu takdirde takibat tekrar edilir. Evvelce hüküm sudur etmiş ise infaz olunur"
hükümleri yer alıyordu. 2005 yılında TCK tamamen değişti ve söz konusu hükümler kaldırıldı. 80 yıllık uygulama bir anda kaldırıldığı için belli ki uyum sağlayamayanlar oldu. Yukarıda örneğini verdiğim durumlar yaşanmaya başlandı.
Önerge işte bu nedenle oluşan mağduriyetleri bir seferliğine gidermek için hazırlandı. Eksikler, yanlışlar olabilir. Nitekim gayet makul eleştiriler de geldi. Hassasiyetinizi, gördüğünüz eksikleri, sizi endişelendiren tarafı lisan-ı münasiple paylaşabilirsiniz. Bu bağlamda CHP'den ilk olumlu adımı Grup Başkanvekili Özgür Özel attı. Bunun üzerine Başbakan Binali Yıldırım da partisinin grup başkan vekillerine muhalefet ile görüşme talimatı verdi. Sorun hal yoluna girdi derken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu zehir zemberek açıklamalar yaptı.
Kılıçdaroğlu, parlamentoda görüşülen bir yasanın, kız çocuklarına tecavüz edenlere af getirdiğini ileri sürerek,
“Sizde vicdan, ahlak yok mu? Ben bunu sormak zorundayım, düşünün 5, 6, 10 yaşında kız çocuğuna tecavüz edilecek, tecavüzcüsü ile evlenirse af getiriyorlar" i
fadelerini kullandı. Bu kadar önemli bir konu nasıl böylesine politize edilebilir. TCK'da 80 yıl bu hüküm kalıcı olarak yer aldı. Aynı soruyu size sormazlar mı,
“Sizde vicdan, ahlak yok mu?
Toplumun sosyolojisi, gelenekleri, görenekleri dikkate alınarak yapılması gereken bir düzenleme nasıl rejim meselesi haline getirilebilir."
Ne kadar gayrı ahlaki işler içinde olan varsa hepsi algı tecavüzü korosuna katılmış, ahlak dersi vermeye kalkışıyor ya, işte en çok buna üzülüyorum.
