22 Mayıs'ta yapılan olağan üstü kongre ile Binali Yıldırım AK Parti Genel Başkanlığı'na seçildi. Aynı gün yeni hükümeti kurma görevi alan Yıldırım, 24 Mayıs'ta 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni Cumhurbaşkanı'nın onayına sundu. Yine aynı gün yeni hükümetin programı TBMM'de okundu. Perşembe günü hükümet programının müzakeresi yapıldı. Dün de 65. Hükümet Meclis'ten güvenoyu aldı. Bugün 30 Mayıs. Evet bir ay içinde işte bu baş döndüren değişimler yaşandı Türkiye'de. Bu zaman zarfında döviz fırlamadı, borsa düşmedi, terörle mücadele sekteye uğramadı, hatta bu süreçte Meclis, dokunulmazlıklar konusunda önemli bir Anayasa değişikliğini kabul etti.
Türkiye bu büyük değişimi yaşarken hiçbir sıkıntı yaşamamasının iki önemli nedeni var. Birinci AK Parti'deki dava ruhu. İkincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliği. Ahmet Davutoğlu'nun her platformda
dava anlayışının hangi aşamada olduğunun en açık örneğidir. AK Parti ve Türkiye'deki bu değişim içeride ve dışarıda çok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı. Fitneciler ürettikleri fitneyle baş başa kaldılar. Yeni kabinenin açıklanmasının ardından daha büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. Şucu bucu diye yaftalayıp, 'Şu kesinlikle kabinede olmayacak, bu kabine kesinlikle olmayacak' umuduyla yeni bir fitne peşinde olanlar bir kez daha yıkıldı. Başbakan Yardımcılığı görevini devreden Yalçın Akdoğan'ın
sözleri AK Parti'yi anlayamayanlara yardımcı olacaktır.
Binali Yıldırım başkanlığında çok güçlü bir kabine oluştu. AK Parti hükümetlerinin en iddialı kabinesi denilebilir. Gerek Başbakan Binali Yıldırım'ın gerek kabinde yer alan diğer isimlerin geçmişte yaptıkları icraatlarına bakıldığında ülkemizde yeni bir kalkınma hamlesinin başlayacağını öngörebiliriz. Bu bağlamda muhalefeti zor günler bekliyor. Hükümet programında yer alan dev projelere bakıldığında icraatın konuşacağı bir döneme giriyoruz. Başbakan Yıldırım'ın “Laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyacağız” sözleri yeni dönemi kodlarına işaret ediyor.
Bu kadar önemli değişimlerin yaşandığı Mayıs ayı birileri için de çok önemli bir aydı. PKK ve Fetullahçı terör örgütü başta olmak üzere Erdoğan karşıtları Mayıs ayını iple çekiyordu. Fetullahçılar, Mayıs'ı bekleyin diye tabanına gaz verirken, her gece hacet namazına kalkıyorlardı. Hacetleri de Erdoğan gitsindi. PKK terör örgütü de yine bahar beklentisiyle Mayıs'ı işaret ediyordu.
Mayıs beklentileri boşa çıktı ama PKK'nın ele başlarından Duran Kalkan,
ifadeleriyle bu beklentiyi ve hezimeti itiraf etti.
Duran Kalkan aslında çok önemli bir itirafta daha bulundu. Kalkan'ın ifadelerine bakılırsa Mayıs ayında Erdoğan'ın düşürecek bir koalisyon kurulmuş. PKK ve FETÖ bu koalisyonun doğal üyesi ancak diğer üyeleri bilmiyoruz. “
sözleriyle Kalkan, PKK'nın bu projede üzerine düşeni yaptığını düşünüyor. Elebaşı Kalkan'ın sözlerinde başka bir şey daha anlıyoruz
Bu görevi kim verdiyse ve bu koalisyonda kim yer almışsa Erdoğan'ın hamlesiyle kaybetmiştir. Şimdi oturup
şarkısını çığırsınlar…