|
“Baharı beklerken ömrüm kış oldu”
Google'a 'apartman yönetimi kavgası' yazarsanız onlarca haber
. Hakeza benzer kavgaları köy derneklerinde, hemşehri derneklerinde, hatta kanarya sevenler derneklerinde bile görebilirsiniz. Türkiye'de bir ay içinde öyle bir değişim yaşandı ki kavganın zerresini görmedik. 29 Nisan'da AK Parti'de ortaya çıkan MKYK kararının ardından her günü tarihi öneme sahip bir ay geçirdik. Önce Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı tarihi görüşmeye tanık olduk. Ardından AK Parti'de olağan üstü kongre çağrısı geldi. Kongre kararıyla birlikte kimin genel başkan ve başbakan olacağı merakı içine girdik. Nitekim 19 Mayıs Perşembe günü Binali Yıldırım'ın adı açıklandı.


22 Mayıs'ta yapılan olağan üstü kongre ile Binali Yıldırım AK Parti Genel Başkanlığı'na seçildi. Aynı gün yeni hükümeti kurma görevi alan Yıldırım, 24 Mayıs'ta 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni Cumhurbaşkanı'nın onayına sundu. Yine aynı gün yeni hükümetin programı TBMM'de okundu. Perşembe günü hükümet programının müzakeresi yapıldı. Dün de 65. Hükümet Meclis'ten güvenoyu aldı. Bugün 30 Mayıs. Evet bir ay içinde işte bu baş döndüren değişimler yaşandı Türkiye'de. Bu zaman zarfında döviz fırlamadı, borsa düşmedi, terörle mücadele sekteye uğramadı, hatta bu süreçte Meclis, dokunulmazlıklar konusunda önemli bir Anayasa değişikliğini kabul etti.



Türkiye bu büyük değişimi yaşarken hiçbir sıkıntı yaşamamasının iki önemli nedeni var. Birinci AK Parti'deki dava ruhu. İkincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliği. Ahmet Davutoğlu'nun her platformda

“Her makamı elimin tersiyle iterim ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam”

dava anlayışının hangi aşamada olduğunun en açık örneğidir. AK Parti ve Türkiye'deki bu değişim içeride ve dışarıda çok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı. Fitneciler ürettikleri fitneyle baş başa kaldılar. Yeni kabinenin açıklanmasının ardından daha büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. Şucu bucu diye yaftalayıp, 'Şu kesinlikle kabinede olmayacak, bu kabine kesinlikle olmayacak' umuduyla yeni bir fitne peşinde olanlar bir kez daha yıkıldı. Başbakan Yardımcılığı görevini devreden Yalçın Akdoğan'ın

“Biz koltuk sevdalısı değiliz, millet sevdalısıyız”

sözleri AK Parti'yi anlayamayanlara yardımcı olacaktır.



Binali Yıldırım başkanlığında çok güçlü bir kabine oluştu. AK Parti hükümetlerinin en iddialı kabinesi denilebilir. Gerek Başbakan Binali Yıldırım'ın gerek kabinde yer alan diğer isimlerin geçmişte yaptıkları icraatlarına bakıldığında ülkemizde yeni bir kalkınma hamlesinin başlayacağını öngörebiliriz. Bu bağlamda muhalefeti zor günler bekliyor. Hükümet programında yer alan dev projelere bakıldığında icraatın konuşacağı bir döneme giriyoruz. Başbakan Yıldırım'ın “Laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyacağız” sözleri yeni dönemi kodlarına işaret ediyor.



Bu kadar önemli değişimlerin yaşandığı Mayıs ayı birileri için de çok önemli bir aydı. PKK ve Fetullahçı terör örgütü başta olmak üzere Erdoğan karşıtları Mayıs ayını iple çekiyordu. Fetullahçılar, Mayıs'ı bekleyin diye tabanına gaz verirken, her gece hacet namazına kalkıyorlardı. Hacetleri de Erdoğan gitsindi. PKK terör örgütü de yine bahar beklentisiyle Mayıs'ı işaret ediyordu.



Mayıs beklentileri boşa çıktı ama PKK'nın ele başlarından Duran Kalkan,

“Ne kadar doğruydu bilemiyorum ama bazı duyumlarımıza göre bu Mayıs'ta Tayyip Erdoğan düşürülecekti. Böyle söylentiler ve beklentiler vardı. Kim yapacaktı, nasıl düşecekti bilemeyiz. Ama Kürt direnişi, onun tırnaklarını söktü. Bu açık bir gerçekliktir”

ifadeleriyle bu beklentiyi ve hezimeti itiraf etti.



Duran Kalkan aslında çok önemli bir itirafta daha bulundu. Kalkan'ın ifadelerine bakılırsa Mayıs ayında Erdoğan'ın düşürecek bir koalisyon kurulmuş. PKK ve FETÖ bu koalisyonun doğal üyesi ancak diğer üyeleri bilmiyoruz. “

Kürt direnişi, onun tırnaklarını söktü”

sözleriyle Kalkan, PKK'nın bu projede üzerine düşeni yaptığını düşünüyor. Elebaşı Kalkan'ın sözlerinde başka bir şey daha anlıyoruz

'Mesele öz yönetim, Kürtlerin hakkı filan değilmiş. Mesele çözüm sürecini başlatan Kürt halkının yıllardır yaşadığı sorunları ortadan kaldırmak isteyen analar ağlamasın diyerek şiddete son vermek isteyen Erdoğan'ı devirme göreviymiş'

Bu görevi kim verdiyse ve bu koalisyonda kim yer almışsa Erdoğan'ın hamlesiyle kaybetmiştir. Şimdi oturup

“Baharı beklerken ömrüm kış oldu”

şarkısını çığırsınlar…


#AK Parti
#Hükümet
#Başbakan
8 yıl önce
“Baharı beklerken ömrüm kış oldu”
Mekânın şerefini içinde oturanlar sağlar
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak