|
Bir tek pijamaları eksikti
CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın CNN Türk'te katıldığı programı izlemişsinizdir ya da yansımalarını duydunuz. Seçimden sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştüğü için Baykal adeta hesaba çekilmek istendi. CHP'nin Meclis Başkanlığı seçimini kaybetmesinin sorumlusu neredeyse Baykal ilan edilecekti. Hele programın sahibi Ahmet Hakan'ın “Cumhurbaşkanı ile görüşmeniz ona meşruiyet kazandırdı" sözleri programın niyetini gözler önüne serdi. Programdaki takınılan tutum nedeniyle Deniz Baykal, “Beni sorgulamaya kalkmayın" diyerek rest çekti. Niyetim programda yaşananları anlatmak değil.

Bu Baykal'ın İstanbul sermayesine ikinci büyük restiydi. Baykal'ın ilk resti 2010 kaset skandalından önce yaşandı. 2010 yılı Ocak ayında İstanbul'un önemli iş adamlarından bir isim Deniz Baykal'ı ziyaret eder. Görüşme baş başa gerçekleşir. Daha sonra Baykal görüşmeyi kurmayları ile paylaşır. Ziyarete gelen iş adamı, Baykal'a çok başarılı bir siyaset izlediğini, bu başarının CHP'yi iktidara taşıyabileceğini söyler ve parti yönetimi ile ilgili bir de ricada bulunur. Önder Sav'ın parti yönetiminde olmaması yönünde düşünce beyan eder. Baykal da partisinin yönetimine dışardan müdahaleyi kabul etmeyeceğini ima ederek, bunların parti içi meseleler olduğunu ve bu konulara yetkili kurulların karar verdiğini ifade ederek görüşmeyi bitirir.

Aradan birkaç ay geçer, malum kaset olayı patlak verir ve Baykal istifa eder. Birçok partili gibi Kemal Kılıçdaroğlu da Deniz Baykal'ı istifadan vazgeçirmek ister. Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal'ı evinde ziyaret ettikten sonra kapıda gazetecilere yaptığı açıklamada kesinlikle aday olmayı düşünmediğini beyan eder. Kılıçdaroğlu, bu sürede Baykal'ın kurmayları ile temas kurmak ister. Şu an bir ilçenin belediye başkanı olan bir isim, Kılıçdaroğlu adına bu temasları yürütür. Söz konusu isim, Kılıçdaroğlu'nu Baykal'ın kurmayları ile görüştürmek için çok çaba sarf eder ve sonunda Baykal'ın önemli bir kurmayını ikna etmeyi başarır. Kılıçdaroğlu ile Baykal'ın kurmayını kendi evinde bir araya getirir.

Yemekli bir toplantı. Baykal'ın kurmayı masada içkiyi görünce görüşmenin yemekten önce yapılmasını ister ve konuyu merak eder. Kılıçdaroğlu, konuya girer, kesinlikle genel başkanlığa aday olmayı düşünmediğini dile getirir. Baykal'ın tekrar genel başkanlığa gelmesinden yana olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, aynı zamanda parti yönetimine girmek istediğini söyler. Baykal'ın kurmayı Kılıçdaroğlu'na başarılı bir grup başkanvekili olduğunu belirterek, eğer Baykal istifasından vazgeçerse bu talebini paylaşacağını ve parti yönetiminde yer alması için elinden geleni yapacağını ifade eder ve görüşme biter. Tam yemek faslına geçilecekken, Kılıçdaroğlu tekrar söze girer ve yeni yönetimde Önder Sav'ın olup olmayacağını sorar. Baykal'ın kurmayı, bu sorudan huylanır ve Önder Sav'ın parti için önemli bir isim olduğunu söyler. Parti yönetiminde olup olmayacağı konusunun yetkili kurulların takdirinde olduğunu hatırlatır. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, Önder Sav olacaksa 'ben yokum' der. Görüşme yemeğe geçilmeden biter. Sonra yaşananlar malum.

Baykal'ın kurmayı, daha sonra yaptığı araştırmada, Deniz Baykal ile görüşen İstanbullu iş adamının, o süreçte Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü öğrenir.

Başa dönecek olursak, o akşam Deniz Baykal'ı hesaba çekenler, Aydın Doğan'ın Mesut Yılmaz karşısındaki duruşundan tek farkları pijama giymemiş olmalarıydı.

Beyaz Türkler Demirtaş'a pahalıya mal oldu

Selahattin Demirtaş'ın açıkladığı mal varlığına bakılırsa beyaz Türklerle arkadaşlık Demirtaş'a epey pahalıya mal olmuş. Cumhurbaşkanlığı adaylığı döneminde açıkladığı mal beyanına göre bir otomobilini ve avukatlık bürosunu kaybeden Demirtaş, ya çok bonkör ya da çok savurgan. Zira 2007 yılından bu yana milletvekili olan Demirtaş'ın,
Meclis'ten aldığı maaş toplamı yaklaşık 1,5 milyon lira. Açıkladığı mal varlığı ise 450 bin lira.
Tabi bunun ne kadarını milletvekili olduktan sonra edindi onu da bilmiyoruz. Anlaşılan Cihangir'de, Bebek'te, Nişantaşı'nda, Ulus'ta, Boğaz'a bakan bilumum yerlerde beyaz Türkler hesabı hep Demirtaş'a ödetmiş.

Halbuki Demirtaş, Bebek, Cihangir'den çıkıp biraz da Ataşehir'e uğrasaydı durumu çok daha farklı olabilirdi. Şafak
Pavey ile birlikte sallayacaklarına Gamze İlgezdi ile takılsaydı oldukça fazla bir rezidans sahibi olabilirdi.
Yine geç kalmış sayılmaz. 2 dönemlik milletvekili maaşını heba eden Demirtaş, yeni dönemde Gamze Hanım'ın yatırım uzmanlığından yararlanabilir.

Bunlar işin latifesi, kimin kime nerede ne ısmarladığı kimseyi ilgilendirmez. Kimin ne kadar mal varlığı var ancak yasal bir durum karşısında konu edinilebilir. Ama mal varlığını açıklayarak şov yapanın kimseye bir getirisi olmaz. Günün birinde birileri çıkar şu an iş tuttuğunuz paralel medyanın Diyar A.Ş. haberlerini size hatırlatır.
#Selahattin Demirtaş
#beyaz Türkler
#CNN Türk
9 yıl önce
Bir tek pijamaları eksikti
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset