|
CHP’ye ‘CAS’ tüyosu

16 Nisan'da halk oylaması yapıldı, halk kararını verdi. Netice? Sandığa giden seçmenin yüzde 51.4'ü 'evet', yüzde 48.6'sı 'hayır' dedi.



Bu sonuca kim üzüldü?


'Evet' diyenler.



En çok kim sevindi?


'Hayır' diyenler.



Kim kazandı?


'Evet' diyenler.



Kazandığı halde niye 'evet' diyenler üzgün?


Çünkü daha yüksek bir oran ile 'evet' çıkacağını bekliyorlardı.



Kaybettiği halde niye 'hayır' diyenler sevinçli?


Çünkü beklediklerinden daha yüksek oranda 'hayır' çıktı.



Sevince gark olacak kadar beklemedikleri oy almalarına rağmen, seçim şaibesi naraları atanlara ne demek lazım.

Beklediklerinin çok çok üzerinde oy alan 'hayırcılar', beklediklerinin çok altında oy alan ve üzülen 'evetçileri'

seçime şaibe karıştırmakla itham ediyor.



Peki, halk oylamasında şaibe yok mu? Bu kadar organize şekilde yaygara çıkarıldığına göre, kesin şaibe var.

Hem de organize bir şaibe.


Olayı şöyle bir özetleyelim. Seçimde kullanılan pusula ve zarfların oylama başlamadan önce sandık kurulu tarafından mühürlenmesi gerekir.

Sandık kurulu kimlerden oluşur. AK Parti, CHP, MHP, HDP ve Saadet Partisi'nin bildireceği isimler, köy ve mahalle ihtiyar heyeti, ihtiyar meclisi asıl ve yedek üyeleri arasından oluşur

. Referanduma evet-hayır diyen partilere baktığımızda sandık kurullarında muhalefetin ağırlıkta olduğunu rahatlıkla görebiliriz.



Buna rağmen, bazı zarf ve pusulaların sandık kurulu tarafından niçin mühürlenmediği sorusu üzerinde ısrarla durulması gerekir.

Yüksek Seçim Kurulu'nun, belirlenen sandık kurullarını önceden eğitime aldığını biliyoruz.

Seçim günü neler yapacaklarına ilişkin ellerine matbu metin verildiğini de biliyoruz.

Ayrıca gün içerisinde neler yapılacağına ilişkin atılan kısa mesajları da. İşte tüm bunları göz önüne aldığımızda bu mühür meselesi önemli.


16 Nisan günü bazı sandık kurullarının pusula ve zarfları mühürlemediğine ilişkin duyumlar üzerine, YSK, oy verme işlemi devam ederken, mühürsüz zarf ve pusulaların geçerli sayılmasına ilişkin

oy birliği ile karar aldı

. “

Oy verme işlemi devam ederken” ifadesinin altını özellikle çiziyorum.

Birileri

, “Efendim baktılar sandıktan 'hayır' çıktı. Mühürsüz oyları geçerli saydılar” yalanıyla algı oluşturmaya çalışıyor

. YSK, kararı oy verme işlemi devam ederken aldı.



Yani daha oyların önemli bir kısmı sandığa bile atılmamıştı.

YSK, filigranlı pusulalar nedeniyle kimsenin hile yapamayacağını bilerek böyle bir karar aldı.

Bu arada filigranlı pusula CHP'nin her seçim şaibe ile suçladığı

AK Parti döneminde seçim sistemimize kazandırıldı.


Sonuçların sağlıklı, şaibe iddialarının asılsız olduğunun en açık göstergesi ileri sürülen argümanlardır.

Eski

sahte pusula, mükerrer oy, kedi trafoya girdi tezleriyle şaibe yaygarası yapanlar,

bu kez mühürsüz pusula ve zarf dışında bir argüman ortaya koyamadılar. Eğer gerçekten mühürsüz zarf ve pusula iddia edildiği gibi çok sayıda ise asıl o görevi yerine getirmeyen sandık kurullarının kimler tarafından oluştuğunu araştırmak lazım ki, zaten YSK, konuyla ilgili suç duyurusunda bulundu.



CHP'ye önerime geçmeden önce şaibe iddialarının arkasındaki bir isme dikkat çekmek istiyorum. Erdal Aksünger, CHP'nin bilgi ve iletişim teknolojilerinden sorumlu genel başkan yardımcısı. 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün montaj işlerini siyaset arenasında en aktif savunan siyasetçi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası ortaya çıkarılan FETÖ'nün iletişim ağı ByLock'u sulandırmak için 5 Ekim'de rapor hazırlayan adam.


Şimdi gelelim öneriye, CHP halk oylamasını iptal ettirmek için Danıştay'a başvurmuş. Kesin sonuçlardan sonra da

Anayasa Mahkemesi'ne, oradan netice alamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracakmış

. Anayasamız seçimler konusunda YSK'nın dışında hiçbir yargı merciine yetki vermiyor. Dolayısıyla CHP, bu beyhude çabalardan vazgeçmeli.

Ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP'ye tarihi bir pas attı.

CHP illa uluslararası bir yargı merciine gidecekse bu pası iyi değerlendirmeli.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandumu bir futbol müsabakasına benzeterek,

“Maçı 1-0 da kazansanız 3 puan alırsanız, 5-0 da kazansanız 3 puan alırsınız, aslolan maçı kazanmaktır”

dedi.

Madem Tayyip Erdoğan, olayı futbol arenasına çekti, CHP'ye de Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) başvurma hakkı doğdu.

Üstelik kimsenin itiraz etmeye hakkı da yok.

Çünkü konuyu futbol arenasına çeken isim Cumhurbaşkanı Erdoğan.

#CHP
#CAS
#16 Nisan 2017
#15 Temmuz
#FETÖ
7 yıl önce
CHP’ye ‘CAS’ tüyosu
Yenildiler
28 Şubat darbesi ve üç büyük ihaneti!
Korkmaktan korkarsan eğer...
Yazılırken hükmü biten haberler
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…