|
İnadına barış, inadına sağduyu
Ankara'da Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı gerçekleştirildi. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği mitinge katılmak için Ankara'ya gelen ve Gar'ın önünde toplanan vatandaşlar arasında patlatılan bombalar, 100'e yakın canımızı aldı bizden.

Yaşadığımız acının tarifi imkansız. Parçalanmış onlarca insanımızın bedenleri daha yerdeyken, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, olayın failini hemen buldu. “Katil devlettir" dedi. Daha önce yaşadığımız bir başka büyük acı Suruç katliamından sonra “Saray Gladyosu" demişti. Bunlar Demirtaş'a ezberletilen cümleler. Yani Demirtaş Ankara katliamından sonra yine ezberlediği cümleleri tekrarladı. Bu cümleleri ne zaman ezberledi? Eylül 2014'te Amerika temaslarında Kuzey Karolina'da. Zaten her şey ondan sonra başladı. Demirtaş, o temaslardan sonra önce 6-8 Ekim katliamlarının talimatını verdi. Ardından da adım adım Türkiye'yi yeniden çatışma ortamına sürükledi.

HERKES ROLÜNÜ OYNAYACAK

Suruç katliamının ardından Demirtaş, “Halkımız, kendi güvenlik tedbirlerini geliştirmelidir" diyerek silahlanma çağrısı yapmış, ertesi gün de PKK iki polisimizi gece yatağında uyurken infaz etmişti. Aynı Demirtaş, Ankara'daki katliamın ardından tahrikçi açıklamalarını sürdürdü. Demirtaş belli ki kendisine biçilen rolü oynuyor. Demirtaş'ın tahrikar açıklamalarını boşa çıkartmak hepimizin görevi. Demirtaş, açıklamalarıyla Türkiye'ye karşı oynanan oyunun bir parçası olduğunu açıkça gözler önüne seriyor. Ateşe körükle değil, benzinle gidiyor. Türkiye'de ayrışmayı ve çatışmayı derinleştirmek için elindeki tüm enstrümanları kullanıyor. Devlet Bahçeli kabul etseydi bugün belki de ülkenin yönetiminde yer alması muhtemel bir siyasi partinin eş genel başkanının bu kadar tahrikar davranması nasıl büyük bir oyunla karşı karşıya olduğumuzu görmemiz açısından çok önemlidir.

Basın müşavirinin işine Kandil'in talimatıyla son verecek kadar kukla olan bir eş genel başkanın sözleri karşısında sağduyumuzu kaybedip, yanlış yapma lüksümüz yok. Ülkenin bekası için sağduyumuzu, kararlılığımızı ve birlikte yaşama umudumuzu hep diri tutmalıyız.


HIK DEMİŞ PKK'NIN BURNUNDAN DÜŞMÜŞ

Demirtaş'ın açıklamaları PKK'nın açıklamalarıyla nasıl da paralellik gösteriyor. Selahattin Demirtaş da tıpkı PKK yöneticisi Duran Kalkan gibi kelime oyunu yapıyor. Devletle problemleri yokmuş AKP ile mücadele ediyorlarmış. Bakın Kalkan ne diyor: “Kesinlikle operasyona çıkmayan, gerillaya ve halka saldırmayan, siyasi yönetimle ilgilenmeyen, vatanı korumak adına sınırda, karakolunda duran askerlere dönük saldırı yapmamalılar. Askeri ve diğer güçlere de şu çağrıda bulunuyorum: AKP'nin savaş oyununa katılmasınlar… bizden onlara dönük herhangi çatışma, saldırı kesinlikle gelişmeyecektir. Gerilla da misillemelerini suçlulara dönük yapmalıdır. Savaşa katılmayanlara dönük kesinlikle şiddet kullanılmamalıdır."
Yatağında uyuyan polisler rüyalarında PKK'ya operasyon yapıyordu bu anlayışa göre, ya da eşi ve çocuğunun yanında şehit edilen binbaşı eşi ve çoğu ile operasyona çıkmıştı. Hele babasıyla konuşan astsubay şehit edildiğinde babasından operasyon talimatları alıyordu anlaşılan. Son olarak 3 yaşındaki kızı ve hamile eşinin yanında şehit edilen polis Salih Eroğlu, çok gizli görevdeydi.

Söyle şimdi umutlu musun?

Ankara'daki katliamı karşısında paralel yapının tutumunu görünce aklıma meşhur kaçak savcı Zekeriya Öz geldi. Zekeriya Öz tüymeden önce sosyal medyada paylaştığı mesajda “Gezi olaylarına PKK müdahil olsaydı şu an hükümet edenlerin bu makamda oturma imkanları olmayacaktı. PKK kimden emir aldıysa katılma!” demişti. Özellikle Cumartesi ki kanlı saldırıların ardından Öz'ün ne düşündüğünü çok merak ediyoruz.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar da Demirtaş gibi düşünenlerden. Dünkü yazısında Ankara'daki katliamın arkasında hükümetin daha doğru Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olduğunu ima etti. Pensilvanya'daki hocası Firavun diyor, kendisi de “Nemrud'u devirelim” diyor.
#pkk
#hdp
#barış
9 yıl önce
İnadına barış, inadına sağduyu
İnanmakla çalışan bir saat
1 Kasım seçiminde AK Parti’yi kuşatan sorular
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar