|
Seçmene katsayı uygulayalım

Türkiye'nin yönetim sisteminde köklü değişiklik öngören anayasa değişikliği teklifi Meclis'te 339 oyla kabul edildi. Meclis çalışmasını tamamladı, sıra referandumda. Türk halkı 7. kez 'evet' ya da 'hayır' demek için sandığa gidecek. Türkiye'de ilk referandum 9 Temmuz 1961 yılında 27 Mayıs darbesinin vesayetçi anayasa için yapıldı. Silahların gölgesinde yapılan referandumda halkın yüzde 61 'evet' demişti. İkinci referandum yine bir darbenin ardından yapıldı. 12 Eylül darbesini gerçekleştirenler 1961 vesayetini daha da pekiştirmek için yeni bir anayasa ile çıktılar halkın karşısına. Bu kez halkın yüzde 91'i 'evet' demişti.



1961 ve 1982 referandumları her yönüyle birbirlerine çok benziyor. İkisine de halk istemeye istemeye 'evet' dedi. Çünkü 'hayır'ın bir karşılığı yoktu. Daha doğru 'hayır' demek darbecilerin iktidarına 'evet' demekti. Nitekim, 1961 referandumundan hemen sonra yapılan seçimlerde Demokrat Parti'nin devamı olan partiler oyların yüzde 62'sini alırken, 27 Mayıs darbesinin yılmaz savunucusu CHP yüzde 36'da kalmıştı. Yine 1982 Anayasası'nın kabulünün ardından yapılan seçimlerde darbeci Kenan Evren'in bütün işaret ve baskılarına rağmen halk Turgut Sunalp'i değil Turgut Özal'ı tercih etmişti.



Üçüncü ve dördüncü referandum, Turgut Özal döneminde yapıldı. Özal döneminde ilk referandum 12 Eylül darbecilerinin getirdiği siyasi yasakların kaldırılmasına ilişkindi. 1987 yılında yapılan referandumda, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit başta olmak üzere haklarında siyaset yasağı bulunan isimlerin yasağının kaldırılması için halkın yüzde 51'i 'evet' dedi. Dördüncü referandum ise 1988 yılında yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınması için yapıldı. Çoğunluğu ANAP'lı olan belediye başkanları kendi partileri aleyhinde kampanya düzenlediği için referandumdan 'hayır' çıktı. 1988 referandumu, 1961'den beri yapılan 6 referandum içerisinde 'hayır' çıkan tek referandum oldu.



Beşinci ve altıncı referandumlar, AK Parti iktidarları döneminde gerçekleşti. AK Parti döneminde ilk referandum 2007 yılında yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi ve dönemin vesayet bekçileri, AK Parti'ye cumhurbaşkanı seçtirmemek için düğmeye basınca, çare için halka gidildi. Sabih Kanadoğlu'nun 367 ucubesini, CHP Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. 27 Mayıs vesayetinin karargah kurumlarından olan mahkeme zaman kaybetmeden gereğini yaptı ve Meclis'in Cumhurbaşkanı seçmesini engelledi. Yani atanmışlar seçilmişlere Cumhurbaşkanı seçtirmedi. Krizi aşmanın yolu halka gitmekti. 2007 Ekim'inde yapılan halk oylamasında halkın yüzde 69'u “Cumhurbaşkanını ben seçeceğim” dedi. Böylece 27 Mayıs rejimine ilk darbe indirildi. Çünkü o zamana kadar uygulanan Cumhurbaşkanlığı sistemi 1960 darbesinin vesayetini sürdürmek için dizayn edilmişti.



AK Parti döneminde yapılan ikinci referandum ise yine 27 Mayıs vesayetinin en önemli ikinci ayağını tasfiye etti. 12 Eylül 2010 yılında yapılan referandum ile yine 1960 darbesinin yargı vesayeti halk tarafından sandığa gömüldü. Şimdi 7'nci referandumu yapacağız. Referandumda 'evet' diyeceğimiz Anayasa değişikliği ile 56 yıldır millet iradesinin üzerinde Demokles'in kılıcı gibi duran 1960 darbecilerinin vesayeti yerle bir edilecek. Artık 1960 öncesinde olduğu gibi söz de karar da milletin olacak.



Söz de karar da milletin ancak hala milletle problemi olanlar var. “Efendim hukuk profesörünün oyu ile sıradan vatandaşın oyu bir olur mu?” diyenler var. 1961 seçimlerinde Demokrat Parti'nin türevi olan başta Adalet Partisi ve diğer partiler oyların yüzde 62'sini alınca, Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay'ın başında bulunduğu Silahlı Kuvvetler Birliği, “Bu seçim milli iradeyi yansıtmıyor” diyerek, yeniden yönetime el koymak istemiş. Yapılan pazarlıklar sonucu İsmet İnönü'nün Başbakanlığı kabul edilerek, darbeden vazgeçilmiş.



Şimdi çobanın oyu ile sıradan vatandaşın oyunu sorun edenlere bir önerim var. Hani 28 Şubat sürecinde İmam Hatip Lisesi mezunlarını üniversiteye sokmamak için bir katsayı formülü icat etmiştiniz ya. İmam Hatiplinin puanını 0.75 ile diğerlerinin puanını 2 ile çarpmıştınız. Böylece İmam Hatip Lisesi mezunu bir öğrenci bütün soruları yapsa da üniversiteye giremiyordu. İşte size yeni bir formül. CHP'li seçmenin oyunu 2, kurtarmazsa 3 ile çarpın, AK Parti ve diğer partilerin seçmenlerinin oylarını 0.5 ile çarpın. Böylece tam da varisi olduğunuz 27 Mayısçıların anlayışına göre milli iradeyi tecelli ettirin. Uyar mı!


#Anayasa değişikliği
#Referandum
#AK Parti
#CHP
7 yıl önce
Seçmene katsayı uygulayalım
YRP ve CHP’den ortak seçim kampanyası! Yeniden Refah Partisi-CHP-DEM örtülü ittifakı mı?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir