|
IŞİD, ABD’nin gayrimeşru çocuğudur
Türkiye aylardır “IŞİD destekçisi" suçlamalarıyla karşı karşıya. Paralel yapıdan tutun da PKK'ya kadar Türkiye düşmanı bütün unsurlar Türkiye'ye yönelik algı operasyonu yapıyor. IŞİD nedir, kimdir, nasıl ortaya çıktı? Bu soruları soran yok.
IŞİD, ABD'nin Ortadoğu'daki mütecaviz politikalarının sonucu ortaya çıkmış bir örgüttür. Yani IŞİD, ABD'nin gayrimeşru çocuğudur. Peki IŞİD ne zaman peydahlandı.
ABD'nin Irak'ı işgalci olarak yönettiği dönemde peydahlandı. Amerika'nın Irak'ı yönettiği dönemde IŞİD ortaya çıktı ve ABD'nin himayesinde bugünlere geldi. Bahane çok. 'Efendim ABD Ebu Gureyb Hapishanesi'nde Saddam'ın muhafızlarına çok işkence yapmış da onlar hapisten çıkınca bu örgütü oluşturmuş da' vs. Bütün bunlar ABD gerçeğini ortadan kaldırmaz.

ABD bu gayrimeşru çocuğu ile Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmek istiyor. Kim ABD'nin politikalarına karşı çıkıyorsa karşısında IŞİD sopasını buluyor. Bunun en açık örneği IŞİD'ın Musul Başkonsolosluğumuzu basması ve 49 vatandaşımızı rehin almasıdır. 101 günlük esaret döneminde Ortadoğu'da kartlar yeniden karıldı. Ama Türkiye, vatandaşları rehin olduğu için daha temkinli davranmak zorunda kaldı. Musul'un işgali sadece Türkiye'yi zor durumda bırakmadı. İran'la yakınlaşan Bağdat hükümetini de hizaya getirdi ve en önemlisi cephanesi tükenen İŞID'e can suyu verdi. IŞİD militanları yüzlerce Toyota pikapla Musul'a doğru ilerlerken, Irak askerleri ABD'nin kendilerine verdiği zırhlı araç ve silahları IŞİD'e bırakıp, otostop çekerek Bağdat'a kaçtı.

Türkiye rehinelerini kurtardı prangalarını kırdı, “Artık ben de varım" dedi. IŞİD Kobani'ye saldırdı.
Hem de
Musul işgali sırasında ele geçirdiği ABD silahlarıyla.
O sıralar ABD'de Kuzey Karolina'da önemli temaslarda bulunduktan sonra Türkiye'ye gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK'yı sokağa döktü. 6-7-8 Ekim olaylarında 53 insanımız IŞİD'in vahşetini aratmayacak şekilde katledildi.

Türkiye, ilk Kobani saldırısı sonrası kapılarını açarak binlerce masum sivilin canını kurtardı. Türkiye'ye sığınan Kobani halkı aylarca kamplarda kaldı. Barınma ihtiyaçları devlet tarafından karşılandı. Sadece masum sivil halka yardım yapılmadı. Kobani'de çatışmalar sürerken Türkiye'den kamyonlar dolusu insani yardım gitti Kobani'ye. Çatışmalar sürerken ABD havadan silah yardımı yaptı. Yanlışlıkla da olsa gayrimeşru çoğunu ihmal etmedi ABD. 1 PYD'ye, 1 IŞİD'e silah attı havadan. Kardeş payı yaptı anlayacağınız. Bu arada Peşmerge'nin Türkiye üzerinden Kobani'ye geçişini de hatırlatmakta yarar var.

Peki IŞİD bir terör örgütü müdür, PKK/PYD'den daha tehlikeli midir?
IŞİD yeryüzünde ortaya çıkmış en vahşi terör örgütüdür. PKK/PYD'den kesinlikle çok daha tehlikelidir. IŞİD, İslam medeniyeti başta olmak üzere insanlığı hedef alan bir örgüttür. Ümmeti hedef alan ve Müslümanlığa büyük zarar veren bir örgüt, elbette PKK/PYD'den daha tehlikelidir.

Ama IŞİD ile savaşıyor diye de PKK/PYD terör örgütü olmaktan çıkmaz. PKK/PYD de bir terör örgütüdür ve yıllarca Türkiye'yi hedef almış, binlerce insanımızı öldürmüştür. Hala Türkiye'ye yönelik tehditler savuran bu örgüt silah bırakmadığı sürece tehlikeli bir örgüt olarak kalmaya devam edecektir.

IŞİD'in Kobani'ye yönelik vahşi bombalı saldırısının ardından aynı koro yine Türkiye'yi suçlamaya başladı. Amaç Suriye'de yaşanan gelişmeler karşısında Türkiye'nin elini ayağını bağlamak. Erken seçim ihtimalinden çok korkan bazı çevreler, bu işin borazanlığını yapıyor.

Erdoğan Anayasa'nın hangi sınırlarına çekilsin

7 Haziran seçiminin üzerinden günler geçti. Birçok koalisyon senaryosu tartışılıyor. Muhalefet partilerinin iktidar ortaklığı için öne sürdüğü şartlar arasında “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, anayasal sınırlar içine çekilsin" şartı yer alıyor.

İşte Erdoğan'ın sınırlarına çekileceği Anayasa:

“Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder, Anayasa'nın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.

Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasa'ya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni gerektiğinde toplantıya çağırmak, kanunları yayımlamak, kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geri göndermek, Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek.

Başbakan'ı atamak ve istifasını kabul etmek,
gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulu'nu başkanlığı altında toplantıya çağırmak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanlığı'nı temsil etmek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar vermek, Genelkurmay Başkanı'nı atamak, Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak, kararnameleri imzalamak, Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek, üniversite rektörlerini seçmek.

Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili'ni, Askeri Yargıtay üyelerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.

Cumhurbaşkanı'nın resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz.

Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır. “

Muhalefet bu sınırlara razıysa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sınırlar içerisinde kalacağından hiç şüphesi olmasın.
#PKK/PYD
#ABD
#IŞİD
9 yıl önce
IŞİD, ABD’nin gayrimeşru çocuğudur
Sakat cenin alınabilir mi?
Sinema, İsrail için harekete geçti
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’