|
TOBB"da şifre çözüldü

1 Mayıs işçi bayramı 2 Mayıs patronlar kurultayı Ve Bağımsız Türkiye''nin yeni Bakanlar Kurulu

Dün yapılan 64. TOBB Olağan Kurulu''na damgasını vuran gelişme şüphesiz yeni bakanlar kurulu oldu. Eski bakanlardan gidenlere şaşanlar olduğu gibi, yeni bakanların yerine hayret edenler de çıktı.

TOBB Kurulu''nda ise gerçek ortaya çıktı. Bu gerçeği hem ilk konuşmayı yapan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu hem de Başbakan R. Tayyip Erdoğan dile getirdi. “Türkiye Cumhuriyeti demokratik bağımsız bir ülkedir.”

Bu söz neden önemliydi. TOBB Başkanı''nın ağzından aktaralım: “İtiraf edelim ki, 2007''den itibaren uzlaşmaya ve ülkemizin ortak çıkarlarına odaklanamadık. Siyasetin doğal akışına yapılan müdahaleler ve bundan kendisine medet umanlar vardı.”

Başbakan ise konuya “istikrar ve güven ortamını bozmaya çalışanlar demokratik hukuk sistemi içerisinde cevaplarını bulacaklardır ve buluyorlar” diyerek açtı. Başbakan ayrıca ekonomi ve demokrasinin birlikte yürümesi gerektiğine dikkat çekti.

İki konuşmanın ortak özelliği demokrasi ile ekonomik bağımsızlık arasında sıkı bağ olduğu açıkça ortaya seriyor. Hatta ekonomide ilk duraksamanın demokrasi dışına taşma ile yaşandığı rakamlarla dile getiriliyor.

Başbakan konuşmasında medyanın ekonomik gelişmeleri olumsuz göstermesine özel vurgu yapması dikkatimi çekti. Neden mi? Sanırım bu konuşma benim yanlış bildiğim bir konuyu düzeltmeye yarayacak önemli gizli noktaya işaret ediyor. Çünkü Başbakan''ın dikkat çektiği o haberlerin yer aldığı basında yine Başbakan''ın ekonomi bakanlarının özel görüşmeleri yer alıyordu. Oysa ben aylardır ve hatta yıllardır bekleyen görüşme taleplerine karşılık alamıyordum. Dün Başbakan''ın konuşması ile şifreyi en azından kendi bulunduğum noktadan çözdüm: Ekonomi bakanları yanıltıcı haberleri düzeltmek için Başbakanın kızdığı basına bilgi veriyorlarmış.

Dün toplantıda en fazla alkışı alan sözcük Rıfat Hisarcıklıoğlu''nun kamu imparatorluğunu eleştirmesi oldu. Rahmetli Özal''ın yıllarca uğraştığı vergi verenin üstünlüğüne iş dünyasının yeniden ne kadar hasret kaldığı anlaşıldı. Kamu gücünü eline geçirenlerin o gücü yeniden hoyratça kullanmaya başladıkları binlerce iş adamının coşkulu alkışları ile ortaya çıktı.

Burada eski görüşlerimden bir noktaya yeniden değinmek istiyorum. İş dünyası seçimli sistemi oldukça özümsemiş ve görüldüğü kadarı ile sonucu oluşsun veya oluşmasın siyasi çözümlere ulaşabiliyor. Ama bağımsız kamu kurumları, güçleri ile kamu otoritesinin sorumsuzca kullanılmasından oldukça sıkıntılı.

Daha yakın zamana kadar bağımsız kamu kurullarının uygulamalarını hükümetin bizzat bakanlarının bile eleştirdiğini düşünürsek, bağımsızlık sınırını biraz fazla aşmış olduğumuzu görebiliriz. Veya bağımsız kurulları ve kurumları artık sorumlu kurullar ve kurumlar haline getirmenin zamanı çoktan geçti bile.

Türk iş dünyası bağımsız bir ülkede kendi seçim tercihlerinin etkili olmasını, çözüm üretmesini istiyor. Bağımsız ve laf dinlemeyen kamu otoritesine karşı büyük direnç oluştuğunu artık görmek gerekiyor. Hatta demokrasi dışına taşmayı hiç mi hiç istemiyor. TOBB Başkanı''nın özellikle yargıya ilişkin eleştirileri de bu noktada oldukça önemli ipuçları vermiştir.

Hem TOBB Başkanı hem de Başbakan demokrasi dışına yeltenmelerin hukuk ve demokrasi vurgusunu yaparken, medyanın ekonomik verileri saptırıcı yayınlarını dile getirirken konuşma kürsüsünün kenarında yer alan Divan Kurulunda, ATO Başkanı Sinan Aygün de İSO Başkanı Tanıl Küçük ile oturuyordu.

15 yıl önce
TOBB"da şifre çözüldü
İçine uğramayanlar ve dışına çıkamayanlar
Kara dinlilerle milletin savaşı
Favori kazandı ama...
İti kovalar gibi
Ankara geliyor mu?