'ın Başbakanlığı'nın başladığı tarih,

olarak kayıtlara geçecektir.

'ın Türkiye'yi dönüştürme projesinin

bu kongre ile aşılmış, AK Parti, yeni döneme göre kendini

oldu.

Bundan sonra

'de

sadece koordinasyonla sınırlı bir yetkidir.

ise, Türkiye'nin

bağlantılı bir yetki alanı değil, sadece

ve hizmetlerin koordinasyonu ile alakalı bir pozisyon olacaktır.

Bu içeride de böyledir, uluslararası ilişkilerde, dışarının Türkiye ile ilişkilerinde de böyle olacaktır. Dolayısıyla Başbakanlık bir

,

, toplumsal eğilimleri yöneten bir makam olmayacaktır.

.

iktidar alanları terk edilmektedir. Sivil ve askeri bürokrasi, yargı ile ağırlıklı olarak Başbakanlık alanında yoğunlaşan çok parçalı iktidar alanları bir merkezi

olarak yeniden biçimlenmektedir.

Yaşananlar aslında bir

. 12 Eylül Anayasası her ne kadar Cumhurbaşkanlığı'nın pozisyonunu güçlendirse de, artık Türkiye için bu güç de yeterli olmamakta,

.

. Elbette bunların hepsi Türkiye devriminin yansımalarıdır.

Ama

, 21. yüzyıl Türkiye'sinin kendini yeniden kurması, biçimlendirmesi ve bu

atabilmesidir. Türkiye devrimi bu yüzden aslında

, yeni bir toplumsal sözleşme, kurumların yeniden biçimlendirilmesi demektir.

.

Aslında

ı.

'ın Cumhurbaşkanı olmasıyla süreç

başlamıştı. Dikkat ederseniz her gelişme bu süreci besleyecek şekilde gelişmiştir.

, Türkiye, Soğuk Savaş döneminin

modelinin dışına taşmış, bir nevi

anlayışını zihninden ve gönlünden çıkarmıştır.

Bundan sonra

biçimlenmesi ülkeye büyük zarar verecek, bunda diretmemiz halinde

yüzleşmek zorunda kalacaktık. Sürece direnç gösteren kişi ve çevrelere özellikle dikkat edin. Büyük oranda

” ve iktidarı halkın dışında bir çok alanda

için mücadele ettiklerini, ağırlıklı bölümünün

olduğunu, onların Türkiye algısına sahip çıktıklarını, onların içerideki uzantılarının

garantileme peşinde olduklarını göreceksiniz.

dahil, bu yeni döneme karşı olan her güçle işbirliği yapmaları boşuna değildir. Türkiye'nin büyük yürüyüşünü engellemeye dönük

ve içerideki

her şeyi ortaya koyar niteliktedir.

. Geriye,

ün, altyapının oluşturulması kalmıştı. Toplumsal eğilim hızla bu alana yönelmeye başlamıştı bile. AK Parti'deki genel başkanlık ve Başbakan değişimi de bu sürecin bir parçası.

, yeni döneme hazırlıyordu.

Türkiye'nin artık bu yoldan

ayacak. Bundan sonraki bütün girişimler,

olacak. O tür müdahaleler de tamamen dışarıdan müdahale şeklinde kendini gösterecektir.

'nun

sözü tam da bu anlamda söylenmiştir ve basit bir söz değildir.

.

.

Sanırım bu gerçeklerin etkisiyle dünkü kongrede müthiş bir

ne tanık olduk. AK Parti kimliğinin, özellikle de büyük Türkiye mücadelesinin pekiştiğini, yerleştiğini gördük. Değişimin

geçmesi,

oldu.

yaptı. Nefsini baskı altına alıp değerleri öne çıkardı. Böyle bir devir herkesin kolay

bir şey değildir. Bu tür devirlerin ne örneklerini gördük.

gördük. Ama öyle olmadı. Verilen mesajlar, ortak değerleri öne çıkarmaya dönüktü.

n de buydu.

e dönük yoğun bir çaba vardı. Özellikle “

üzerinden operasyonlar yapıldı. Ama bu

kimsenin düşüncesini aşındıramadı. Bazıları kopuşlar hayal etti. İkilik, ayrışma beklentisi içine girenler oldu. O da olmadı. Bunun olmasını önleyen Davutoğlu'nun kendisiydi.

Her ne kadar Başbakanlık makamı yeni dönemde,

de

, zor bir Başbakanlık dönemi geçirecek. Bu zorluk, hizmetlerle alakalı değil, parti ile alakalı değil. Bu

.

Gezi olaylarında havaalanı inşaatının bile iptal edilmesi istendiğini hatırlayalım. Bir havaalanına tahammül edemeyenlerin, bu

. Çünkü bu, yüzyıllara dayanan bir

. Şimdi hesaplaşmanın belki en çetin dönemine gireceğiz. Bir nevi

olacak bu. Tam bu dönemde Başbakan olmanın, genel başkan olmanın zorluğu takdir edilmelidir.

Ama AK Parti'nin bir

vardır. Diğer muhalif siyasi hareketlerden ve çevrelerden

ileride bir üst söylemi ve güçlü perspektifi vardır. Bütün bunların üstesinden gelecektir.

Bu kurmay zeka değerledir.

. Tarihimiz ve coğrafyamız bunun sayısız örnekleriyle doludur.

Bu kurmay zeka, işte bu dönemde,

yollarını bulacaktır.

AK Parti'yi sadece bir

olarak görmüyoruz. Bir

olarak görüyoruz. Türkiye'nin en üst projelerini,

, hareket olarak görüyoruz.

Öyleyse böyle bir yapının sağlam durması gerekiyor. İktidar kavgalarıyla, çıkar paylaşımlarıyla heba edilmemesi gerekiyor. Milletimizin

heba edilmemesi gerekiyor. Yani, kadrolara

düşüyor.

Önce kendileriyle,

mücadele etmeleri gerekiyor. Küçük hesaplar peşinde koşanlar, dar çevre hesapları yapanlar,

, bu yapının çözülmesinin

i, herkesin kaybedeceği gerçeğini göremeyecek kadar

.

Dünkü kongre, bu yönden baktığınızda bir sınavdı ve başarıyla aşıldı. Şimdi

açılıyor.

Bu da başarılacaktır, hiç şüphemiz yok.

Hayırlı olsun…