|
"Hizaya sokulan" ülke

Dünya sisteminin Türkiye''yi, "hizaya" sokarak uluslararası sermaye hareketleri ve ABD''nin küresel hegemonyası için "istikrarlı" bir ülkeye dönüştürme projesi emin adımlarla ilerliyor. En "hassas" ulusal konularda bile Türkiye''nin direnci birer birer kırılıyor. Kuzey Irak''ta Kürt devleti kurulmasını "savaş sebebi" sayan, Rumlar''ın AB''ye üye olması halinde Kuzey Kıbrıs''la entegrasyona gireceğini ve Kıbrıs''ta iki ayrı devlet dışında formül tanımayacağını açıklayan ve bunun MGK toplantısıyla dünyaya duyuran, Avrupa Ordusu''ndan dışlanması halinde ise NATO''daki veto hakkını kullanacağını açıklayan Ankara''nın ilk olarak Avrupa Ordusu konusundaki direnci kırıldı.

Böylece Türkiye''nin AB karşısındaki en önemli kozu da elinden alındı. AB''nin kuracağı 60 bin kişilik Avrupa Ordusu''nun NATO imkanlarından yararlanması ancak NATO üyesi olup da AB üyesi olmayan ülkelerin bu gücün karar mekanizmasında yer almamasına şiddetle karşı çıkan Ankara, ABD ve İngiltere''nin baskılarıyla teslim oldu. Kıbrıs Rum Kesimi''nin AB''ye tam üyeliğine karşı veto yetkisini kullanarak AB ile ABD arasındaki Avrupa Gücü-NATO pazarlıklarını kilitleyen Türkiye, Kıbrıs konusunda da elindeki kartları ciddi oranda kaybetti.

Türkiye nasıl ikna edildi

Artık Rum Kesimi''nin tam üyeliğinin önündeki Türkiye engeli ortadan kalkmış oldu. Türkiye''nin teslimiyeti AB''yi hem Avrupa Gücü''nün kurulmasında hem de Rum Kesimi''nin tam üyeliği sorununda büyük bir sıkıntıdan kurtardı. Ankara''nın NATO''daki direnişine en büyük desteği veren Amerika idi. Ancak Avrupa Gücü''nün NATO imkanlarından yararlanamaması halinde AB ülkelerinin NATO dışı arayışlara girişmesinden ve Avrupa''nın AB denetiminden çıkmasından endişe eden Washington desteğini çekti ve Türkiye''yi ikna etti.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı James Dobbins ve İngiltere Dışişleri Siyasi Direktörü, 27 Mayıs Pazar günü Türkiye''de yaptıkları gizli görüşmelerle ikna operasyonu tamamlandı. Ziyaret ve pazarlıklar gizli tutuldu. ABD''nin Ankara''ya güvence vermesiyle Türkiye''nin ısrarı ortadan kaldırıldı.

Böylece sorun Budapeşte''de yapılan NATO ve AB dışişleri bakanları toplantısı öncesi çözülmüş oldu. NATO ile Türkiye arasında yapılman uzlaşma Budapeşte''deki toplantıda açıklandı. Geriye AB''nin uzlaşmayı kabul etmesi kaldı.

Avrupa kapısı kapandı

Türkiye''yi karar mekanizmasından, AB''nin istediği gibi, dışlayan uzlaşmaya göre Avrupa Gücü Türkiye''nin stratejik çıkar alanları üzerinde Ankara''nın hassasiyetlerini dikkate alacak ve bu bölgelere yönelik müdahalelerde Türkiye''ye bildirimde bulunacak. Ayrıca bu bölgelerde NATO imkanlarını sınırlı olarak kullanabilecek.

Yani AB''nin dediği oldu. Ankara blöfü hiç bir işe yaramadı. Türkiye''nin, geleceğin "süper Avrupa"sının en önemli projesi olan Avrupa Ordusu''ndan dışlanmasının net sonucu şu: AB kapıları Türkiye''ye kapandı. Geleceğin Avrupa''sında Türkiye gibi bir ülke olmayacak.

Türkiye''nin yakın dönemde önündeki üç hassas konudan biri olan Avrupa Ordusu kavgası da böylece bitti. Geriye Kıbrıs ve Kuzey Irak kaldı. Her üç konuda da "şahin" bir tutum sergileyen Ankara bakalım Kıbrıs ve Kuzey Irak konusunda da bu kadar kolay teslim olacak mı?

Dünya sisteminin veya "dış irade"nin Endonezya''da direnen güçleri nasıl temizlediğine, Devlet Başkanı Abdurrahman Vahid''i bile görevden almak üzere olduğuna bakılırsa, Ankara''nın Kıbrıs ve Kuzey Irak''ta da "dış irade"ye direnmesi biraz zor görünüyor.

Yeniden hizaya sokma projesi Türkiye''yi hızla "istikrarlı ülke" haline getiriyor. Ancak bu projenin hiç bir şekilde demokratikleşme veya özgürlüklerin genişletilmesi gibi bir niyeti yok. Son dönemde Türkiye''yi de içine alan gelişmeler, Avrupa Ordusu, ABD''nin Füze Savunma Projesi, Rusya''nın eski Sovyet coğrafyasında ardı ardına attığı önemli adımlar gibi, özellikle güvenlik eksenli .

"İstikrarlı cephe ülkesi"

Türkiye ile AB arasındaki mesafe hızla açılırken ABD''nin küresel düzeydeki askeri-güvenlik projelerinin ağırlık noktası Türkiye üzerinde yoğunlaşıyor. 4 Haziran''da Ankara''ya gelecek olan ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, hem Avrupa Ordusu konusunda Ankara''yı neden yarı yolda bıraktıklarını açıklayıp Türkiye''ye "güvence" verecek hem de "Nükleer Füze Kalkanı" konusunda Türkiye''nin üsleneceği misyonu belirleyecek. Gelişmeler Türkiye''nin özellikle İslam dünyasına karşı konuşlandırıldığına işaret ediyor. İran, Irak veya Pakistan''dan Batı''ya yönelecek muhtemel nükleer tehdide karşı Türkiye savunma füzeleriyle donatılacak. Ayrıca ABD''nin birinci düşmanı olarak gösterdiği Çin''in nükleer tehdidi de Anadolu''da durdurulacak.

Yani hızla cephe ülkesi, tetikçi ülke haline geliyoruz. Soğuk Savaş dönemi bütün uğursuzluğu ile yeniden kapımızda.

23 yıl önce
"Hizaya sokulan" ülke
Kara dinlilerle milletin savaşı
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…