|
Kuzey Kore, Kürt sorunu, ateşkes!..

Kuzey Kore ilk nükleer denemesini yaptı ve başarılı oldu. Bugüne kadar uzun menzilli füze sistemleriyle kendini gösteren, ABD, Japonya, Güney Kore ve “Nükleer Klüp”ün bütün baskılarına ve “Şer Ekseni” ilan edilmesine rağmen engellenemedi. Nükleer silahlanmada pandoranın kutusu açıldı. Asya Pasifik bölgesinde de pandoranın kutusu açıldı. Tıpkı Ortadoğu gibi.

ABD ve müttefikleri oldukça gergin. G. Kore ve Japon orduları alarma geçirilirken NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, NATO Konseyini olağanüstü toplantıya, ABD ve müttefikleri de BM Güvenlik Konseyi''ni acil önlemler için toplantıya çağırdı.

Ne yapabilirler? Halkı açlıktan kırılan, bütün gücünü füze ve nükleer silaha harcayan, nükleer ve füze teknolojisi transfer etmeye başlayan, ABD''nin durdurmayı başaramadığı bir ülke Kuzey Kore. Asya''daki güç dengesini derinden etkileyen, değiştiren bir ülke. Hesapları bozmaya şartlanmış bir ülke. Bozdu da… ABD''nin Doğu Asya''daki üstünlüğü ile alay ediyor şimdi.

Irak işgali sırasında Kuzey Kore daha öncelikli bir hedefti ABD için. Ama silah gücü ABD tehditlerini engelledi. Washington K. Kore''ye sadece kuru tehditler gönderebildi. Şimdi müttefiklerini topluyor. Ne yapacak dersiniz! Bence pek bir şey yapabileceğini sanmıyorum. Dikkatlerini ısrarla Ortadoğu''da tutacak, Hazar çevresinde tutacak. Nükleer denemeyi yapan K. Kore olmasına rağmen İran''ın nükleer çalışması öncelikli olacak. Dünyanın dikkatini K. Kore''ye değil İran''a çekecek.

Nitekim öyle de oluyor. Birkaç haftadır ABD, Türkiye ve bazı Arap ülkeleri arasındaki gelişmelere bakınca, asıl krizin Asya''da değil, yine Ortadoğu''da yaşanacağına dair güçlü işaretler görülüyor. Yani bir “Kuzey Kore şoku ve İran gerçeği” var önümüzde.

Irak''ın üçe bölünmesinin resmen teklif edileceği tartışmaları, ABD Kongresi''nin bu yönde karar alacağına dair belirtilerle birleştirildiğinde, İran''ın istikrarsızlaştırılması bizleri çok daha yakından ilgilendiriyor. Çünkü evlerimizin içine kadar etkisini hissediyoruz. Kürt meselesi, ateşkes, genel af tartışmaları hep bu krizlerden beslenmiyor mu? Şii-Sünni ayrışması, bölgenin bu ayrışmaya göre yeniden planlanması, Kürt meselesinin bir başka çatışma stratejisi olarak bölgenin kurucu unsurlarına karşı kullanılması, ne Kürtlerin ne de bu bölgede yaşayan diğer etnik unsurların hiçbir fayda göremeyeceği bir süreç olacak.

Irak işgalinden önce iddia ettiklerimizden hangisi gerçekleşmedi? Şimdi yeni iddialarımız var? Irak''ın bölünmesi, Suriye''nin de bölünmesini gerektirecek. Tahminlerin aksine İran''ı da istikrarsızlaştıracak. Bunun için de İran''ın nükleer çalışması uzunca bir süre önümüzdeki en ciddi kriz olmaya devam edecek.

Çünkü bölgede İran''a karşı bazı oluşumlar gerçekleşiyor. K. Kore''nin nükleer deneme yaptığını açıklaması gibi, bir sabah benzer bir İran şokuyla uyanabiliriz. Bunu engellemek isteyen ABD, bölge ülkelerinden İran''a karşı bir ittifak oluşturuyor. Türkiye, S. Arabistan, Ürdün, Mısır, Lübnan gibi ülkelerle ABD arasındaki yakın temaslara dikkat edelim. Yine bu ülkelerin kendi aralarındaki ilişkilerde son günlerdeki belirgin hareketliliğe de. Cuma günkü yazımda “Ilımlı Müslüman Konsensus” olarak nitelenen ve ABD''nin İran''a karşı oluşturduğu yakınlaşmaya değindim. Bu bir bölgesel bir yırtılma, ayrışma senaryosu. Bir çatıştırma stratejisi. İki kampa ayırma planı.

Türkiye, ABD ve Kürt temsilciler arasındaki ateşkes tartışması da bu genel planın bir unsuru olarak öne çıkıyor. Tahminlerimiz doğruysa “PKK ile pazarlık” da dahil, ateşkese ilişkin öncekilerden daha somut tartışmalar, gelişmeler izleyeceğiz önümüzdeki günlerde. Hiç tahmin edilmeyen kişiler, bir yerlerden güç ve iktidar devşirmek için, barış öncüleri olacak.

DYP Lideri Mehmet Ağar''ın ya da başkalarının sorunu çözmeye dönük önerilerinin bu yeni durumla ilgisi olduğunu düşünüyorum. ANAP lideri Erkan Mumcu''nun da benzer bir söyleme sarılacağını da. AK Parti iktidarının, cesaretle üzerine gidemese de, aynı hedefe kilitli olduğu da bir gerçek. Dolayısıyla üç partinin de ABD ile ilişkileri bu soruna ne kadar ilgi gösterdiklerine bağlı. Tabi içerideki güçleri için iyimserlik söz konusu değil.

Türkiye''nin bütün enerjisini tüketen sorun, ne yazık ki, Kürtlerin ve Türklerin inisiyatifinden hızla çıkıyor. Bizlere başkalarının belirlediği programa uyma ve ondan güç devşirme düşüncesi kalıyor sadece.

Türkiye''nin çevresindeki gelişmeler, ABD ve müttefiklerinin yeni Ortadoğu planları ve İran''a karşı bölgesel bir blok oluşturma çalışmaları süreci zorluyor. Kürt meselesine ilişkin yol haritasını ABD belirliyor. Türkiye ise, hizaya getiriliyor.

Kuzey Kore şoku değil, İran şoku, Irak''ın bölünmesi, Kürt sorunu ve bunlara bağlı olarak içeride başlayan yeni siyasi ortam bizim gündemimiz. Önümüzdeki seçim ateşkes ve milliyetçilik arasında yaşanacak.

18 yıl önce
Kuzey Kore, Kürt sorunu, ateşkes!..
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak