|
‘Süper ABD’den örgüt devletine.. Tarihi savrulma, büyük çöküş..
ABD yönetiminin
terör örgütlerine destek
vermesi hatta onları
yönetmesi
artık tartışma olmaktan bile çıkmış bir gerçektir. Sovyetler'in çöküşünden hemen sonra küresel ölçekte
terörle mücadele
başlatan, 21. yüzyılı
terörle mücadele çağı
ilan eden ABD,
yirmi beş yıl sonra
dünyanın en büyük
terör finansörü
, baş destekçisi olarak tarihe geçmiştir.


Artık birçok ülkeyi

terör saldırılarıyla dize getirmek

isteyen

,

kendi

müttefiklerini bile

terör örgütlerine hedef gösteren,

Türkiye gibi bir NATO ülkesini PKK ve FETÖ gibi örgütler üzerinden iç savaşa sokmaya ve parçalamaya çalışan

bir Amerika vardır.



ABD, tarihinin en büyük çözülmesi


Süper devletten, 21. yüzyılın dünyasını şekillendirecek güçten bir terör devleti çıkmıştır

. Geriye terör örgütlerinin

kuyruğuna takılan

bir devlet kalmıştır. Artık

ABD bir devlet gibi değil, örgüt gibi düşünmektedir

. Devlet aklının yerine

örgüt aklı

geçmiştir. Özellikle

Barack Obama

dönemi bu savruluşun hatta

zihinsel çöküşün

zirvesi olmuştur. Bu, ABD tarihinin en büyük çözülmesidir.



Neoconların Yeni Amerikan Yüzyılı planlarını devlet olarak uygulamayı başaramayan ABD şimdi bu hedeflerine terör örgütleri üzerinden, terör saldırıları üzerinden ulaşmaya çalışmaktadır

. Türkiye gibi birçok ülke, ABD'nin

terör fırtınası

ile istikrarsızlaştırılmak istenmekte, bu yöntemlerle boyun eğdirilmeye çalışılmaktadır. Devlet olarak 21. yüzyılı dizayn edemeyenlerin örgütler üzerinden bunu başarmaları

asla mümkün olmayacaktır

.



Üç gerçek: Hiçbir zaman dünya lideri olamayacak


Özellikle Irak işgali sonrası başlayan sorgulamada ABD'nin yeni küresel düzen oluşturma yolundaki bütün

yetersizlikleri, zaaflar

ı ortaya çıkmıştır. Bunlar;

dünyaya liderlik edecek ahlaki olgunluğa sahip olmadığı, ekonomik gücünün dünyayı yönetecek kadar güçlü olmadığı ve dünyayı kontrol altında tutacak ölçüde bir askeri gücünün olmadığı

şeklindedir.



Bu

üç gerçek

, ABD'nin küresel

kredisini bitirmiş

, onu

liderlik koltuğundan düşürmüştür

. İşte tam bu dönemde özellikle Asya ülkeleri yükselişe geçmiş, bu yükselişle birlikte ABD otoritesine

meydan okumuş

, dünyayı da bu meydan okumaya davet etmiştir.



DünyaYı yönetemedi, şimdi dünyadan intikam alıyor..


Obama yönetiminde ise bu

üç gerçeğe çok daha vahim örnekler eklenmiş

, Washington yönetimi dünyaya

terör ihraç etmeye

başlamıştır.

Dünyayı yönetmeyi beceremeyen ABD, bu eksiklerini giderme yerine dünyadan intikam almaya başlamış

, dünya ile savaşa tutuşmuştur.



ABD devlet aklının,

derin strateji

gibi pazarlanan ama aslında büyük bir zaaf görüntüsü veren

terör ve örgüt kategorisi

ne gerilemesi, dünyaya sanıldığı kadar zarar veremeyecek, bu

korku ile dünyayı kontrol altına almak

mümkün olmayacak. Tam tersine bu

korku politikası

, bu kanlı siyaset ABD'nin kendisine zarar verecek, çok az kalan

itibarı

tamamen ortadan kalkacak, ABD dünya için en büyük tehdit haline gelecek.



ABD'nin büyüsünü İslam'la savaş bozdu


Sovyet tehdidinden sonra

İslam'ı Batı için en büyük tehdit ilan eden, bunu da “küresel terör tehdidi” diye pazarlayan

ve yeryüzünün her yerinde terörizmle mücadele cinayetlerine başlayan

ABD'nin kendisi dünya için tehdit haline gelmiştir

. Üstelik bu tehdit olma hali de “terör” üzerinden olmuş, kendisi terörle suçlanır olmuştur!



Geçmişte birçok ülke

örtülü

terör operasyonlarından sorumlu tutuldu. ABD'ye bu yönde suçlamaların çoğu ise

ideolojik temelliydi

. Oysa bugün durum tam tersidir, mesele

gizlenemeyecek hale

gelmiştir.



Dünyanın yaşadığı en ciddi eksen kayması


Küresel meşruiyeti sağlayan ülkeler yer değiştiriyor. Devlet aklı ile hareket eden, uluslararası meşru kanalları besleyen ülkeler hızla savrulurken, bu ülkelerin suçladığı devletler meşruiyet alanına geçiyor

. Bu; dünyanın yaşadığı en ciddi

eksen kayması

dır, kırılmadır.



Uluslararası sistem dediğimiz yapı

dağılmıştır

. Yeni bir yapı kurulamamış,

güç haritası

yerine oturmamıştır. Bir

belirsizlik dönemi

dünyayı

rehin

almıştır. Bu dönemde bazı ülkelerin hızla öne çıkması muhtemeldir.

Türkiye

de bunlardan biridir.



Bazı ülkelerin ise

hırçınlıklarıyla, saldırganlıklarıyla, dünyanın geri kalanına yönelttikleri tehditlerle

öne çıktığı bir gerçektir. Dünya büyük

fırtınalara, kaoslara

sürüklenecek ya da ABD ve yakın müttefikleri derhal bu uygulamalara son verip

kendilerini meşru alana çekecektir

.



Türkiye dünya için umuttur..


Türkiye çok uzun yıllar terörle mücadele etmiş, bunun bir çoğunu başka bölgelerde ABD ile yürütmüştür. Ama şimdi

Türkiye bizzat müttefikleri tarafından kalbinden vurulmakta

, müttefiklerinin destek verdiği örgütlerin saldırısına uğramaktadır. İş artık,

Türkiye'ye ayar vermenin çok ötesine geçmiş

, ülkemiz bizzat müttefik saldırılarına maruz kalır olmuştur.



Saldırılar, ülkemizi durdurma, belli bir

eksene hapsetme

hatta

parçalama

planları şeklinde öne çıkmaktadır. Suriye ve Irak'ın kuzeyinden

kuşatma harekatı bir imha planı haline

gelmiştir.



Bu halde bile

Ankara'nın meşruiyeti, devlet aklını, uluslararası sorumluluğu öne çıkarması, yoğun saldırılara rağmen olgunluğunu kaybetmemesi dünya ve gelecek için umuttur

. Türkiye bu anlamda geleceğin küresel sistem inşasına yönelik en ciddi sınavı olgunlukla vermektedir.



Türkiye'yi böyle durduramazsınız, o dönemler geçti


ABD ve müttefiklerine şu gerçekleri hatırlatmak isteriz:

Türkiye artık örgütlerle dizayn edeceğiniz, terörle korkutacağınız, birkaç kamuoyu çalışmasıyla hizaya sokacağınız, yıllardır beslediğiniz nüfuz çevreleriyle etkileyebileceğiniz bir ülke deği

l.



Türkiye,

PKK/PYD ve FETÖ

üzerinden ele geçireceğiniz, parçalayabileceğiniz bir ülke de değildir. Soğuk Savaş'ın üzerinden

25 yıl geçti ve siz hala o dar çevrelerle yöneteceğiniz bir Türkiye var sanıyorsunuz

. Ayrıca dünya ABD'nin beklediği bir dünya değil, olmadı, olmayacak.



ABD karşıtlığı değil, bırakın bu söylemi..


Hal böyle iken bütün bunları eski tür

“Amerikan karşıtlığı”

şeklinde tanımlamaların da bir anlamı kalmamıştır. Olayın

ABD karşıtlığı ile alakası yoktur

, siz de bunu bu şekilde

pazarlayamazsınız

. Bu söylemle var olan tepkiyi

boğamaz, mahkum edemezsiniz

. Türkiye'nin kitlesel tepkisi

rasyonel

bir tepkidir, ABD'nin devlet olarak terör örgütleri safına geçmesine duyulan

şaşkınlığa, hayal kırıklığına

tepkidir.



Bu ABD yönetimlerine aslında bir uyarıdır,

gerçeğe çağrıdır

. Söz konusu uyarı, sadece Türkiye'den yükselmiyor. Dünyanın ezici çoğunluğunun verdiği bir mesajdır ve

ABD'nin hayrına bir uyarı

dır. Çünkü çok yakında küresel ölçekte bir

uyarı dalgası ABD kapılarını dayanacaktır

.



Tarih Atlantik dışına kaymıştır


Obama, teröre verdiği destekle, o romantik hayalleriyle

, dünyayı ve bizim bölgemizi

felakete

sürüklemesiyle anılacaktır. Ve ABD, dünyanın bu uyarılarını ciddiyle almazsa,

ABD olmaktan çıkıp, dünya için tek tehdit haline gelecektir

. Bugün ABD terörü ve

sistem dışılığı

, Türkiye ise

meşruiyeti

ve uluslararası sorumluluğu,

siyasi olgunluğu

temsil etmektedir.



ABD kanla anılacaktır, cinayetlerle anılacaktır, sivil kıyımlarla anılacaktır

,

örgüt devleti olarak anılacaktır

. Türkiye ise dünyaya

doğru mesaj

vermekle, doğru yerde durmakla, doğru tercihler yapmakla anılacaktır.

Tarih Atlantik'in dışına çıkmıştır, artık o tarih Atlantik çevrelerinde değil, dünyanın başka bölgelerinde yapılacaktır

.



Türkiye'yi terörle durdurmak mı?



Avucunuzu yalamak

zorunda kalacaksınız…


#ABD
#Barack Obama
#Neoconlar
#NATO
#FETÖ
7 yıl önce
‘Süper ABD’den örgüt devletine.. Tarihi savrulma, büyük çöküş..
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü