|
Türkiye için tehlike çanları

Bugüne kadar hep başkalarının programıyla mücadele eden Türkiye yine başkalarının kurbanı oluyor. Rusya''ya karşı yalın kılıç savaşan bir cephe ülkesine dönüşüyor.

Sovyetler''in dağılmasından sonra oluşturulan Bağımsız Devletler Topluluğu''na bağlı ülkeler Moskova''da bir araya geldi. Rusya''nın Sovyet coğrafyasını kontrol altında tutmak için oluşturduğu, ancak bugüne kadar bir türlü istediği sonucu alamadığı örgüt dağılma noktasına gelmişken, generallerin idaresindeki Viladimir Putin''in Yeltsin''den görevi devralmasıyla Türkiye ve Batı için tehlikeli bir hal almaya başladı. Sovyet Ruhu''nu canlandırma ve emperyal bir Rusya meydana getirme peşindeki Putin, özellikle Orta Asya ve Kafkas ülkelerini yanına çekmek için, şantaj dahil, her türlü yöntemi kullanıyor. Buna bölge ülkelerinin Batı karşısında yaşadığı hayal kırıklığı da eklenince durumun vehameti ortaya çıkıyor. Kuzeyimizde hiç de iç açıcı gelişmeler olmuyor.

Rusya''dan karşı atak

Kafkaslar''da ve Orta Asya''da bugüne kadar gerileyen Rusya, amacının sadece Çeçenler olmadığını, Gürcistan ve Azerbaycan''ın da Rusya''nın bir arka bahçesi olduğunu göstermeye çalışıyor. Moskova''daki bu zirveden sonra Rusya''nın Kafkaslar ve Orta Asya''da ağırlığı daha da artacak. Gürcistan ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri Batı''dan sağlam güvenlik garantileri alamadıklarını düşünerek ciddi bir şekilde Moskova''nın yörüngesine doğru kayıyor. ABD dış politikasının özellikle son dönemlerde izlediği pasif ve tereddütlü durum Türkiye''yi Rusya karşısında tek başına bıraktı. Kafkaslar ve Orta Asya''da Rusya''ya karşı ciddi bir etkinlik mücadelesine giren Türkiye için Moskova''daki zirveden iyi sonuçlar çıkmayacak.

Türkmenistan, doğalgaz konusunda Azeri engeline takıldı. Azerbaycan Rus topraklarından alternatif boru hattı projelerine sıcak bakmaya başladı. Özbekistan, Batı''dan ciddi bir güvenlik garantisi alamadığını ve Rusya seçeneğini değerlendirmek zorunda olduğunu açıkça dile getirdi. Putin''in Kuzey Kafkaslar''daki saldırgan tutumu ve Batı''nın Çeçenistan''a destek vermemesi Gürcistan''ı telaşlandırdı. Bakü-Ceyhan boru hattı konusunda Bakü ile Tiflis arasındaki problemler Türkiye''nin müdahalesine rağmen çözülemedi. Hatta Gürcistan''ın Cuma günü Rusya ile yeni bir sınır anlaşması yaptığı ve Gürcistan sınırlarına Rus askeri yerleştirileceği iddia ediliyor. Moskova böylece hem Gürcistan''ı ablukaya alacak hem de Çeçenler''in yolunu kapatacak. Bu doğruysa Türkiye için yaşamsal önemi olan Kafkaslar''da tehlike çanları çalmaya başladı demektir. Yine Türki cumhuriyetlerin son günlerde Moskova''ya yönelmesi Türkiye''nin Orta Asya serüveninin büyük yaralar alacağına delalet ediyor.

Türkiye cepheye sürüldü

Türkiye, eline bir Kafkas Paktı paketi verilerek tek başına Rusya cephesine sürüldü. Gerçi ABD olmasa bile Türkiye bu mücadeleyi devam ettirmek zorunda. Çünkü geleceği Kafkaslar ve Orta Asya''ya bağlı. Ancak bugüne kadar hep başkalarının programıyla mücadele eden Türkiye yine başkalarının kurbanı oluyor. Rusya''ya karşı yalın kılıç savaşan bir cephe ülkesine dönüşüyor. Türkiye bir an önce kendi stratejisini belirlemeli ve çalışmalarını ona göre yapmalı. Ankara içinde bulunduğu bu sıkıntının farkında ve Amerika''yı hem askeri hem de siyasi anlamda bölgeye çekmeye çalışıyor. Bu amaçla Genelkurmay''da bir çalışma grubu oluşturulduğu, öncelikle Kafkaslar ve bir sonra da Orta Asya''da tekrar oluşabilecek Rus etkisini kırmak için çalışmalar yapıldığı bildiriliyor. Rusya ile uzlaşma tezini savunanlar, Rusya''nın Türkiye ile hiç bir zaman uzlaşamayacağını, çıkar paylaşımına girmeyeceğini, bunun tarihi bir gerçeklik olduğunu düşünmediler. Hatta yaptıkları anlaşmalarla Rusya''yı güçlendirdiler. Türkiye''deki Rus lobisi yine başardı galiba.

Biraz hareket lütfen

Hem enerji kaynakları ve bunların dünya pazarlarına ulaştırılması için planlanan boru hatları konusunda, hem de Rusya''nın Kafkaslar ve Orta Asya''dan uzaklaştırılması konusunda son bir kaç yıldır süreç Türkiye ve Batı''nın lehine işliyordu. Ancak Rusya, dünyanın korktuğu bir sürece girdi. Rus milliyetçiliği güçleniyor. Milliyetçilerle komünistler dış politikada birlikte hareket ediyor. Rusya''yı şahinler yönetiyor. Rusya''nın Batı ile ilişkleri Soğuk Savaş dönemini andırır bir boyuta sürükleniyor. Moskova buna paralel olarak hem Kafkasya''da hem de Orta Asya''da yayılmacı ve baskıcı bir politikayı uygulamaya soktu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Haydar Aliyev ve Eduard Şevardnadze arasındaki mekik diplomasisinin başarıya ulaşamadığı, sadece Türkiye garantisinin Gürcistan''ı ikna edemediği ortaya çıktı. Sanki 1918-21 arası döneme tekrar dönüyoruz. O zaman da hem Azerbaycan hem de Gürcistan bağımsız olmuştu. Kuzey Kafkas halkları kendilerine gelmeye başlamıştı. Ancak çöken Çarlık Rusyası''nın yerine geçen komünistler bu bölgeleri tekrar işgal ettiler. Dağılmakta olan Rusya bir kez daha kabuk değiştirip milliyetçi ve emperyal bir boyuta evrilirse, ki çok bu ciddi bir endişe, Kafkaslar''ı da, Orta Asya''yı da, Hazar petrollerini de, Bakü-Ceyhan''ı da unutabiliriz. Ne yazık ki, bizim hızımızla dünyadaki değişimin hızı bir birine uymuyor.

٪d سنوات قبل
Türkiye için tehlike çanları
Bave Kurdan (Kürtlerin Babası) Sultan Abdülhamid
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…