|
Serdivan’da var bir Simon
Sakarya ilimizin merkez ilçesi Serdivan'dan söz ederken 60 bin konuttan ve 110 bin nüfustan söz ediyoruz. İlçenin en belirgin özelliği, Sakarya Üniversitesi'nin de ilçe sınırlarının içinde bulunuyor olması.

Sevgili dostum Süheyb Öğüt, 'abi, New York'taki New School for Social Research'dan Simon Crithley, bir söyleşi için Serdivan'a geliyor, sen de dinlemeye gelsene' dediğinde biraz şaşırdım açıkçası. 'Dünyanın en ünlü felsefecilerinden biri niçin Serdivan'a gelsin ki?' diye düşündüm. Dahası, 'hadi adam geldi, Serdivan'da Simon'ı dinleyecek bir kitle olacak mı?' diye de sordum kendime.

Atladık arabaya, düştük yollara… Konferansın başlamasına yarım saat kala etkinliğin yapılacağı Serdivan Fikir ve Sanat Akademisi binasını bulduk. Binanın önündeki 'simultane kulaklığı' sırasında 100'ü aşkın insan vardı. Bir o kadarı da içeri girmiş, yerlerini almıştı. Söyleşinin başladığı esnada ise salon 500 kişiyi ağırlar hale gelmişti.

Söyleşiye döneceğiz, lakin önce size Serdivan Fikir ve Sanat Akademisi'ni anlatayım. Bologna Kriterleri'ni çok iyi anlamış bir ekip Sakarya Üniversite'sini şuna ikna etmiş: 'Gelin, üniversitenin sosyal bilimler bölümünde okuyan öğrencilerinizin bizden aldığı dersler ve burada gerçekleştirdiği sunumlar onlara kredi kazandırsın.' Hal böyle olunca, buradaki derslere devam eden üniversite öğrencileri, yıllık 30 kredilerinin 6'sını buradan alır olmuşlar. Elbette bu işbirliği, yanında muazzam bir kalite çizgisi de getirmiş. Öğrenciler mülakatla alınır olmuş ve eğitici kalitesi üst düzeye erişmiş. Mehmet Genç hocadan Ömür Ceylan'a, Süleyman Seyfi Öğün'den Tayfun Amman'a herkes burada diyeyim de mesele anlaşılsın.

Akademi sadece üniversite talebelerine yönelik çalışma yapmıyor. İlköğretim ve lise öğrencileri için de çeşitli dersler, kurslar, eğitim programları söz konusu.

Çok söyledim, yine söyleyeyim. Türkiye'de bu işler hep 'bir tek adamın yapılan işin önemine inanması' ile oluyor. Bu isim Serdivan'da Belediye Başkanı Yusuf Alemdar olmuş. Akademiye her türlü desteği veren Alemdar, yakın gelecekte burayı bir vakfa dönüştürmenin de gayreti içerisinde. 'Biz gitsek bile, burası kendisini sürdürebilecek bir imkân olarak kalmalı' diyen Alemdar, bu yanıyla da her türlü takdiri hak ediyor.

Çok söyledim, yine söyleyeyim. Türkiye'de asıl iktidarın kültürel, manevi, sembolik olarak isimlendirdiğimiz iktidar biçimi olduğunu ve bu iktidarın çok geç el değiştirdiğini fark etmiş; mevcut kültürel iktidarla mücadele etmeyi göze alan adamlarla olacak ne olacaksa. Başka türlüsü her gün başkalarının 'hileli ringinde dayak yiyen boksörler'e çevirecek bizi. Yusuf Alemdarların artması ve durmadan cesaretlendirilmesi gerekiyor. Burada tabii 'şükürler olsun ki bu mücadelenin farkına varan isimler artıyor' cümlesini de sarf etmek gerekiyor. Yetmez ama evet, artıyor. Sözgelimi Üsküdar Belediyesi, lisans, lisansüstü ve doktora öğrencileri için benzer bir akademiyi hayata geçirmek üzere. Başka bir takım gayretler de kulağımıza çalınıyor.

Gelelim Simon dayıya. Aslında İngiliz. Enteresan abiyi Türkçe'de 'Sonsuz Talep', 'İmansızların İmanı' ve 'Kıta Felsefesi' gibi kitaplarıyla biliyoruz. Din, aşk, mizah, edebiyat ve benzeri alanlarda çok geniş ilgilere sahip. 'Mistik anarşizmden yeni solculuğa bir yol bulur muyum acaba' diye didinen biri olduğunu da söylemek lazım. Söyleyelim ki, adamın Serdivan'da sarf ettiği 'İngiliz işçi partisi, bildiğimiz anlamda Marksist bir parti değildir; çok sayıda dindar insanla birlikte hareket edebilen bir geleneği vardır' derken neyi kastettiği anlaşılsın. Hadi biraz daha ileri götürelim işi. 'Dinle durmadan kavga eden' taklitçi Türk sosyalistlerine nazaran bu enteresan abimiz 'dini anlayalım ve gerekirse birlikte hareket edelim' diyerek sosyalizme yeni bir imkânlar koridoru kazandırmak istiyor.

'İman, kendini aşka bağlamaktır. Aşksa ateştir' diyen Critchley aynı zamanda bence modern dünyanın Suriye ve benzer coğrafyalara geliştirdiği tepkiyi de şahane özetliyor: 'Kayıtsızlık, nefretten kötüdür.'

Ne diyordu Felski: 'Şimdi sen bana diyorsun ki hafız 'Serdivan'da 500 insan bir felsefeciyi dinlemeye geldiler. Üstelik bu adamı da bir AK Parti Belediyesi konuk etti.' Allah Allah. Gelenlere kömürü hangi ara verdiler la?'
#Serdivan Fikir ve Sanat Akademisi
#Critchley
#Serdivan
9 yıl önce
Serdivan’da var bir Simon
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak