|
Uyuyacağım

Uyuyacağım.



Birazdan gün ağaracak. İstanbul uyanmaya başlayacak. İnsanlar uyanmaya başlayacak. Kahvaltılarını edecekler Allah ne verdiyse rızık olarak. Çocukları okula, evin beyini işe gönderecek anneler. 'Allah zihin açıklığı versin' diyecekler. 'Hayırlı işlerin olsun' diyecekler. Otobüsler, vapurlar hınca hınç insan dolacak. O sonsuz rutinde, her günkü her şeyin tıpatıp aynısı olacak.



Bir tek ben, sadece ben, yalnızca ben uyuyacağım birazdan. Şehir kalkarken, uyanırken, dirilirken ben ölümün pruvasına yaslanıp ölümü prova edeceğim. Gündüzü, güneşi görmek istemiyorum. Sanki güneş değerse tenime, bir vampir gibi dökülecek etlerim lime lime.



Uyuyacağım. Hani İsa gelmiş ve havarilerini bir mağarada kederlerinden uyurlarken bulmuştu ya. Tam öyle ve tam o yüzden uyuyacağım. Üzerime güneş doğmasın, gün aydınlanmasın, gündüz gözüyle insanların arasına karışmayayım, çünkü tanınmayayım, çünkü şair olayım tanınmamak için.



'Uyuyacağım' dediysem lafın gelişi. Uyumak, dinlenmek içindir, yenilenmek, tazelenmek içindir. Benimkisi uyumak değil. Uyumak bu değil. Ben kendimi bir dipsiz kuyuya bırakıyorum sadece.



Yusuf'um belki de. Kardeşlerim beni bir kuyuya bırakmış, kanlı gömleğimi babama götürmüşler. Babam Yakup gömleği alıp da üzerindeki gözyaşlarının farkına varınca 'bırakın kalsın kuyuda' demiş belki de, 'bırakın, o kuyuda kalsın. Hakikatin koynunda yatamıyor madem, bir mecaza sarılıp uyusun.'



O kuyuda kalmak istiyorum. Hiçbir kervan geçmesin, hiçbir yolcu kuyuya kovasını salmasın, beni hiç kimse pazarlarda alıp satmasın, hiç güzel olmamayım, hiçbir rüyayı hayra yormayayım, başka hiçbir Züleyha görmesin beni. Kimse kesmesin elini benim yüzümden. Başka hiçbir Züleyha yırtmasın gömleğimi.



Uyuyacağım. Mağara arkadaşları kaç yıl, kaç gün uyudularsa onlardan bir yıl, bir gün fazla uyuyacağım. Uyandığımda sadece cebimdeki paralar değil, her şey kaybedecek hükmünü. Kışta uyuyup baharda uyanacağım. Demek ki bir kuyuda, bir umuda uyumak niyetindeyim. Demek ki uyanınca kuyudan çıkacağım. Demek ki bahar gelecek.



Kendimi kandırıyorum. Bahar gelmeyecek. Baharın gelmeyeceğini biliyor ve kendimi kandırıyorum yine de. Çünkü kendini kandırmadan yaşanamıyor bu köhnemiş, bu yorulmuş dünyada. 'Dünya' demişim. Dilim sürçtü. 'Kuyu'dur o.



Uyuyacağım. Yüzüğünün kapağını açıp içindeki zehre bakarak 'sadece uyumak gibi olacak. Uyuyunca bu uykusuzluk bitecek' diyen bir şehzade gibiyim şu an. Yıllarca ağabeyleriyle taht mücadelesi vermiş, geceleri 'acaba bu gece o cellat gelir mi' diyerek kendisine uykuyu haram etmiş bir şehzade. Sonunda uyumayı seçmiş. Son ve rahat bir uykunun kollarına bırakacak kendini. Yüzüğün içindeki ölüm değil uyku. Uyku değil ölüm. İkisi aynı: Öluyümku



Yüzüğümü yokluyorum. Kapağı açılmıyor. Oysa açılması gerekirdi, çünkü ben bir şehzadeyim ve şehzadeliğin gereği yüzüğün kapağının açılmasıdır. Açılmıyor.



Kendimi kandırıyorum yine. Bir şehzade değilim. Ankaralı bir tımarlı sipahi bile değilim. Bordoda vuruşan bir levent, hatta ocakta bir saka bile değilim. Bir savaş çıksa -ki çıkacak- beni en önde ölüme yollarlar. Ve bir isim fısıldarlar kulağıma: Başıbozuksun sen. Git ve güzel bir ölümle öl.



Uyuyacağım. Bu yakaza hali elbet bitecek. Elbet bir vesikalık resme dalıp dalıp gitmeler bitecek. Elbet o telefon çalacak.



Ya telefon çalar ve ben uyanamazsam. İşte o zaman gerçekten öldüm demektir. Sanki gerçekten yaşıyormuşum gibi hissettirdi bu cümle bana: 'Gerçekten ölmek.'



Uyuyorum. Uyanıyorum. Telefon çalmıyor. Tekrar uyumanın bir yolunu bulmalı. Çünkü uyursam uykumu bir telefon sesi bölecek ve ben yeniden yaşamaya başlayacağım. Sanki daha önce birkaç kez yeniden yaşamışım gibi. Sanki 'ctrl+alt+delete' yaparsan hayat yeniden başlarmış gibi. Oysa öyle değil. Doğrusu şu olmalı. Hayat durmadan gözümüzün önüne bir yazı koyuyor: 'Geçersiz bir işlem yürüttünüz. Boşa geçtiniz dünyadan.'


#Uyuyacağım
#Züleyha
#ölmek
8 yıl önce
Uyuyacağım
Başkaları sevinsin diye
Önümüzü açacak öncü kuşak için 100 Kitaplık Okuma Listesi-2. Aşama
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek