Genç arkadaşım!
Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsun?
Nasıl bir ülkede yaşamak istiyorsun?
Nasıl bir hayat kurguluyorsun kendine?
Referandum soruları bunlardır.
Sen bırak şimdi 'parlamentonun yetkileri ne olacak? Anayasa Mahkemesi üyeleri nasıl seçilecek?' gibi konularla uğraşmayı. Asıl soru, senin sorundur genç adam.
Siyasilerin, partilerin, bizim gibi gazetecilerin söylediklerine, yazdıklarına bakma. Önce otur bir tepeye. Sevdiğin şehre, ilçeye, köye, topraklara bir bak şöyle. Soğuk havayı içine çek ve sor kendine:
Bu soruyu sormalısın, zira o Türkiye'de sen yaşayacaksın. Vereceğin karar senin hayatınla ilgili aslında. Bu gün gördüğün siyasiler değil, gelecekte sen yöneteceksin bu ülkeyi.
Nasıl bir Türkiye derken, yollarını, tünellerini, havaalanını kast etmiyorum. Zaten şu anda yapılanlar, sana da, çocuklarına da yeter.
Nasıl bir Türkiye derken hayalini, ufkunu, vizyonunu zorlamalısın bence.
Atalarının Asya steplerinden gelen yolculuğunu, Selçukluyu, Osmanlıyı, Cumhuriyeti düşün/oku. Nereden nereye geldiğimizi bir anla önce.
Şimdi bu ülkeyi, bu milleti sen nereye götüreceksin onu sor kendine?
'Oo bu ne büyük iş böyle, referandumla ne alakası var?' diye geçti mi içinden? O yüzden diyorum ki, şu Twitter'ı bir bırak elinden. Snapchat efektlerini unut. Bitmoji'de sonra avatar yaparsın kendine.
Bir başına kal ve sor
Neden sen mi? Peki başka kim bu ülkenin gelecekte lideri olacak, yöneticisi, aydını, bilim adamı, sanatçısı olacak? Senden başka kimse değil.
Sen farkında değilsin genç adam ama omuzlarında çok büyük bir yük var aslında.
Bence çok farkında değilsin. Sosyal medyada sevdiğin liderin, gazetecinin, fenomenin, trolün mesajını, capsini, videosunu RT edince görevini yaptın sanıyorsun ama yanılıyorsun.
sorusunu sorarken, şu anda hayran olduğun, sevdiğin siyasi lideri düşünmeden soracaksın bu soruyu. Onlar 15-20 sene sonra olmayacak bu dünyada. Peki sen ne yapacaksın o zaman?
Bu sorunun cevabını bulduğunda inan hayatının en büyük kararını vermiş olacaksın. Referandum senin için basit gelecek o zaman.
Bana sorarsan, bu yeni anayasa maddeleri sana dar gelmeli. Yetmez bunlar senin hayallerine. Yanılıyor muyum? Yani bu ülke için o kadar büyük hayallerin olduğunu, o kadar büyük planların olduğunu düşünüyorum ki, bu Anayasa sana yetmez diyorum. Öyle mi? Doğru muyum genç adam? Öyle olmasını hayal ediyorum.
Bizim de bir gençlik hayalimiz vardı ve o zaman bu soruyu kendimize sormuştuk. Bir ülke hayalimiz vardı. Bir ümmet hayalimiz vardı. Bir dünya hayalimiz vardı.
Sonra de ki,
Böyle söyle... Lütfen böyle söyle.
Şimdi referandum ne kadar da küçük kaldı gözünde değil mi? Ne kadar büyük derdin, yükün varmış anladın mı?