Başbakan Binali Yıldırım, İsrail'le anlaşma açıklamasını yaptığında hemen Gazze'deki tanıdıklarımı aradım. Bombardıman altında, ablukanın en acı günlerinde birlikte habercilik yaptığımız, Anadolu Ajansı'nın Filistinli gazetecileriydi aradıklarım. Bombalar patladığında, kendi hükümetinden, Arap dünyasından değil; Türkiye'den, Erdoğan'dan bir şey bekleyen insanları temsil ediyordu bunlar. O nedenle bunların söyledikleri, gözlemleri, analizleri önemliydi benim için.
Bütün Gazze'nin bu anlaşmaya odaklandığını, buraya büyük umut beslediğini biliyorum. Çünkü Filistinlilerin tek umudu Türkiye'dir. En güvendikleri isim de Erdoğan'dır.
Buruk ama müteşekkir Filistinliler anlatıyor:
Buruk bir hava var ama kötümser de değiller. Anlaşma maddelerinden özellikle elektrik santrallerinin kurulması ve su ihtiyacının karşılanması hayati önem taşıyor diyorlar:
Anlaşma maddeleri Gazze'nin en önemli sorunu ablukayı kaldırmıyor, yani Gazze özgürleşmiyor. Ancak insanları hayatlarından bezdiren ve Gazze'yi ortaçağa döndüren ambargo çok esnemiş oluyor.
Elektrik, su, hastane, konut, inşaat malzemelerinin girmesi Gazze'ye biraz nefes aldıracak. 10 bin ton yardım, belki Gazze'nin tüm ihtiyaçlarını karşılamasa da, psikolojik olarak bir moral, ilerisi için de ambargonun tamamen kalkmasına etkisi olacaktır.
Netanyahu Roma'dan yaptığı eş zamanlı açıklamada,
. Aslına bakarsanız Türkiye'yi de zayıflattı. Yahudi diasporasının ABD ve tüm dünyadaki gücü, Türkiye'ye çok sıkıntılar yaşattı. Ekonomi, finans, medya, istihbarat, terör, diplomasi vs. Bizimle çok uğraştılar.
Arkasına Amerika'yı, İngiltere'yi almış İsrail'le bu kadar bilek güreştireceğimizi de kimse beklemiyordu.
Kudüs meselesi, Filistin davası, Mavi Marmara saldırısı bizim en duygusal taraflarımızdan. Bu yüzden anlaşamaya karşı çıkan var bizim camiada. Onları anlamak ve konuşmak lazım.
Bunu 'hezimet' olarak görüp, ateş püskürenlerin önemli bir kısmı rol yapıyor. Paralel örgütten Gezicilere, PKK taraftarlarından radikal sola kadar hepsi bu anlaşmanın büyük fiyasko olduğunu yayıyor. Mesele bu fırsatla Erdoğan'ı biraz daha hırpalamak.
Bu anlaşmayı, İsrail'e diz çöktürme, büyük zafer, muazzam bir şey gibi gösterenler de var. Yanılıyorlar. Onların da heyecanını ve duygusallığını idare edin işte.
Bizim, Filistinlilerin, bölgenin kazancı var. İsrail'in de kazancı var, kaybettikleri var. Anlaşmalar böyle olur zaten. Her iki taraf da tam istediğini alamaz, asgaride buluşur. Her iki tarafın kamuoyunda hükümetlerine eleştiri, karşı tarafın kazançlı çıktığı var. Buradan iki tarafın da kazandığı ve kaybettiği şeyler olduğu buradan anlaşılır.
Tek başımıza Gazze dramını, Filistin sorununu bitirmeye gücümüz yetmedi.