Dönmez ve ekibinin öngörüsü, yakın vadede Avrupa'da siyasi tsunami yaşanacağı ve bunun tüm kıta Avrupa'sını etkisi altına alacağı yönündeydi. Bu beyin fırtınalarının ve öngörülerin, Başbakanlık ekibi tarafından yapılması ve bir yazarı arayarak fikir alışverişinde bulunmaları ne kadar da takdire şayan.
Merak ettiğim şuydu
Aslında politika üretim bandı diyebiliriz buna. Açık kaynaklardan veriler toplanıyor, özel kaynaklardan gelenlerle birleştiriliyor, sonra uzmanlar tarafından analiz yapılıyor ve ortaya bir hammadde çakıyor. Bu hammadde karar vericiler, yani üst düzey yöneticiler, siyasiler tarafından sahada işlenirse, işte o zaman politika üretimi tamamlanmış oluyor.
Yasama ve yürütme erkinin acaba politika üretme bantları bulunuyor mu? Her iki erkte çalışan biri olarak, çok da iç açıcı bir durumda olduğumuzu söyleyemem.
Bunun yansımalarını zaten hep birlikte görüyoruz.
Geçen haftanın en önemli tartışması olan, çocuk istismarı yasa teklifi, sanırım politika üretimi konusunda nasıl eksiğimizin olduğunu gösterdi hepimize. Teklifin içeriğinde maddi hatalar vardı, zamanlaması felaketti ve toplumsal bir soruna çözüm bulacağı yerde, yeni sorunlar üretecek kadar hatalıydı. Buna tam zamanında en sağlıklı, aklı başında yapıcı bir eleştiri getiren KADEM'i tebrik etmek lazım.
Meclis'te iyi yetişmiş uzmanlar var. Bu uzmanların görevi, yasama faaliyetine teknik destek vermektir. Bülent Arınç zamanında, Dr. Ahmet Yıldız tarafında yeniden kurulan ve güçlendirilen bir de araştırma merkezi var. Tüm dünyadan örnekleri inceleyerek önerilerde bulunabilen bu ekipler ve merkez yasa yapıcıların emirinde.
Anlaşılan o ki, teklifi hazırlayan milletvekilleri, Meclisteki bu uzmanlardan ve araştırma ekibinden yeterince faydalanmadı. Yazıyı yazdığım esnada yanımda olan ceza hukukçusu Prof. Dr. Mahmut Koca metindeki teknik hatalara dikkat çekti. Oysa Meclisteki uzamanlar, bu hataları atlamazdı.
Başbakanlığın, Adalet Bakanlığının hem siyasi, hem de hukuk alanında çok sayıda uzmanı var. Onlara da bu konuda çok danışıldığını sanmıyorum.
Öte yandan siyasi iradenin teklifi Meclise getirme şekli, zamanlaması, iletişim planlaması, sivil toplum örgütleriyle paylaşması ve toplumu hazırlaması da yeterince iyi değildi.
Çocuk istismarı konusunda 3 bin ailenin mağdur olduğu, çocukların babasız kaldığı ve büyük sıkıntılar çekildiği doğru. Bu aileler sadece AK Parti'ye değil, diğer partilere de gitmiş ve bir çözüm istemişler. Aslında ortak bir mutabakatın olduğu da söyleniyor.
Ancak nasıl oluyorsa, mesele kimsenin istemediği bir yere gelip patlıyor. Sonra krizi yönetmek için uğraşıyor herkes. Oysa krizi önlemek için uğraşmak lazımdı.
Bizim politika üretim bantlarına ihtiyacımız var. Gürsel Dönmez'in ekibi gibi, iç politikada, sosyal konularda, yasama erkinde nitelikli ekipler olsa, analizler yapsa, öngörülerde bulunsa, uzmanlarla meseleyi tartışsa, bu tür krizler daha az olacaktır. İstişare etmek, danışmak, destek almak neden zor geliyor Ankara'dakilere acaba?
Ancak ben siyasi liderlere bir konunun nasıl aktarıldığını, politikaların nasıl üretildiğini yakından biliyorum. Çok girmeyeyim bu konuya. AK Parti, 15. Yılında artık daha profesyonel sistemler kurarak, uzman ekipler yetiştirerek, kurumsallaşmasını tamamlamış olmalıydı. Ne yazık ki bu dönemde yasama ve yürütme alanında nitelik sorunu daha fazla göze çarpıyor.
Eğer kabul ederlerse, Dr. Gürsel Dönmez'in beyin fırtınası yaptığı genç uzaman ekibiyle en kısa zamanda tanışmak ve bir toplantılarına katılmak istiyorum. Yaptıkları şey nadir görülen, kıymetli bir politika üretim çalışması çünkü.