|
Siyasette oyun sonu
Satranç bilenler ve siyaset yapanlar bu yazıyı daha iyi anlayacaktır. Satrancı bilmeyen ama siyaset yapacak olanlar, eminim bu yazıdan sonra satrancı öğrenmek isteyecekler. Hem satranç bilmeyip, hem siyasete girmeyecek olanlar için diyecek sözüm yok, işlerinize bakabilirsiniz.

Oyun ve siyasete giriş

Siyaset ve satranç arasında müthiş bir benzerlik ve uyum vardır. Strateji, planlama, akıllı hamle yapma ve daha sonra yapılacak hamleleri düşünmek gibi. İkisinin de üç önemli aşaması bulunuyor.
Satrançta buna oyun açılışı, oyun ortası ve oyun sonu denir. Bu üç aşamayı başarıyla tamamlarsanız kazanırsınız, bir tanesini bile başarıyla yapmadınız mı oyunu kaybedersiniz.

Siyasette de durum aynıdır. Sadece iyi bir başlangıç yapmak yetmez, onu iyi yürütmeniz ve sonunu da iyi getirmeniz gerekir.
Satrançta rakibi mat etmek, siyasette de tarihe saygın bir şekilde geçmek amaçtır.

Satrançta, başlangıçtaki başarı sizi oyunun ortasında avantajlı yapar. Oyunun ortasındaki başarı, sizi oyun sonunda avantajlı yapar. Oradaki başarı ise size oyunu kazandırır. En tehlikeli şey oyun sonunda hata yapmaktır. Zira oyunun sonunda yapılan hatanın telafisi yoktur.

İnönü'nün siyasete vedası

Siyasette benim en çok dikkatimi çeken aşama oyun sonu, yani siyasettin son aşamasıdır. Sanırım en dramatik ve en çok ders alınması gereken kısım da buradadır. Türk siyasi tarihinde, başlangıç ve oyun ortasını çok iyi sürdüren ama sonunu başarıyla tamamlayamayan ve o haliyle tarihe geçen şaşırtıcı örnekler var.

Bunların en ilginci, İsmet İnönü'nün siyasetten ayrılma şeklidir. Cumhuriyetin kurucu, önemli liderlerinden olan İnönü'ye, Atatürk'ün ölümünden CHP kurultayı tarafından “Milli Şef” unvanı verilmişti. İnönü, 16 yıl boyunca Türkiye'nin en uzun Başbakanlık yapan ismi olarak da tarihe geçti. 1971 muhtırasından sonra, askerlerin kurduğu hükümete bakan verilmesi konusunda CHP Genel Sekreteri Bülent Ecevit ile ayrılığa düştü ve Ecevit istifa ederek İnönü'ye karşı CHP liderliğine soyundu. İnönü, 88 yaşındaydı, “ ya o ya ben” diyerek, CHP Genel Kurulu'nda meydan okudu. Ecevit kazandı, İnönü 34 yıl oturduğu CHP liderliğinden ve milletvekilliğinden istifa etmek zorunda kaldı. Bir yıl sonra da hayata veda etti.

Siyasette oyunun sonunu başaramayanlar

Erkan Mumcu ve Abdüllatif Şener'in siyasi hayatlarının sonlanması da son derece ilgi çekicidir. Mumcu, ANAP döneminde yıldızı parlayan, gelecek vadeden bir siyasetçi olarak tanındı. Yakışıklı, zeki ve kültürlüydü. AK Parti hükümetinde Kültür Bakanlığı yaptı. Yani oyunun ortasına kadar çok iyi geldi.

Sonra partisi ile görüş ayrılığına düştü, ayrılıp ANAP'ın başına geçti. Türkiye siyasetinin en tartışmalı Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir yol ayrımında geldi. “376 garabetini” dayatan demokrasi karşıtı güçlere karşı Parlamentoya girip, demokrasinin önünü açması istendi. O, yine kendisi gibi DYP liderliğine geçen Mehmet Ağar'la birlikte Meclis'teki seçime girmedi, bir anlamda 376 kaosunu savunanlara destek verdi, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçilemedi ve siyaset tıkandı.

Mumcu ve Ağar oyun ortasına kadar iyi gelmelerine rağmen, bu hamleleriyle oyun sonunu kaybettiler. İkisi de siyaset sahnesinden, “demokrasi karşıtlarıyla aynı safta yer aldı” yaftasıyla ayrıldılar ve bir daha da isimleri duyulmadı. Abdullah Gül ise sonra Cumhurbaşkanı seçildi.

Abdüllatif Şener de aynı şekilde Erdoğan ile anlaşamayıp AK Parti ile yollarını ayıran çok önemli bir siyasetçiydi. Entelektüel birikimi, siyasi tecrübesi olan, Başbakan Yardımcılığı yapmış bir akademisyendi. AK Pati ile yollarını ayırdıktan sonra, Erdoğan'a olan öfkesi, O'nu öylesine savurdu ki, sonunda Doğu Perinçek'le beraber Şam'a gidip, Esed'e destek verecek kadar uzaklara düştü.

Siyasetin ve satrancın sonu daha zordur

Oyun sonları daha zordur. Bana göre bir kaç sebebi var.

Oyun sonunda kadar gelmiş birisi, bundan sonra kazanmak için daha çok hırslanır. O hırs, bazen aklını esir alır, gözünü kör eder. Hamlelerini, stratejisini bu nedenle iyi hesaplayamaz.

İkincisi, buraya kadar zor hamleler, zor sınavlardan geçmiş birinin kendine güveni çok artar ve egosu yükselir. Her hamlesinin bundan sonra da başarılı olacağına ve oyunu kazanacağına inanır. Oysa oyunun her aşamasının kendine özel şartları vardır.

Üçüncü önemli neden, öfke ve nefret duygularıdır. Oyundan çekilmenin, oyunu kaybetmenin, oyun dışında kalmanın insanda yarattığı öfke ve nefret sanırım en tehlikeli olan şeydir. Oyundan çekilmenin de oyunun bir parçası olduğunu kabullenmek istemezler. Oyunu kaybetmenin dünyanın sonu olduğunu zannederler. O nedenle daha çok koltuğa yapışıp, daha çok oyuna asılırlar. Oyun dışı kalmanın ve kaybetmenin öfkesi, bir çok siyasetçinin yıllarca savunduğu ilkelerine ve dostlarına
düşman olmasına bile neden olmuştur.

Tarihe saygın geçmek

Siyasette oyun sonunu nasıl bitirirseniz tarihe öyle kaydolursunuz. Mumcu, Şener, Ağar siyasette başarılı işler yapmışlardı ama son hamleleriyle anılıyorlar.

Bir kaç gündür, siyasete veda edecek, devam edecek, yeni başlayacak insanlarla tanıştım. Aklıma bunlar geldi. Yeni başlayacak olanlara satranç öğrenmelerini tavsiye ettim. Bir kısmı kolay olan, tavla oynamayı tercih ediyor, tavlada ve siyasette şans önemli diyorlar, haklı olabilirler.

Ancak asıl oyuncular satranç bilen ve işi şansa bırakmadan oyunun tüm aşamasını iyi yönetenlerdir.
#Satranç
#siyaset ahlakı
#inönü
#ecevit
9 yıl önce
Siyasette oyun sonu
Kara dinlilerle milletin savaşı
Ulu Camiler, ulu şehirler, ulu insanlar
A cheat with a noble cause
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek