Yorgun buldum insanları. Yorgun, gerilmiş, usanmış... Uzaktan anlaması zor.
Sur, Cizre, Nusaybin, Şırnak'ta yaşayanlardan bahsediyorum. Evi yerle bir olmuş, eşyaları yanmış, dükkanı yağmalanmış, sokağı yıkılmış, anıları yok edilmiş... Bu insanların yerine koyun kendinizi, anlamaya çalışın.
Aylarca başkasının evinde, yurtlarda kalmak, pansiyonlarda yaşamak, kimi usandırmaz? Bu insanlar bir iftarı evinde geçiremeyecek, bayramı başkasının yanında, buruk yaşayacak.
Şahit olduğun en hafif hikayeleri anlatıyorum. Daha ne dramlar yaşanıyor. Çaresiz babaların, dertli anaların dağa kaçırılmış evlatlarına olan özlemi, yakınlarını kaybetmiş insanların yürek burkan hikayeleri...
Bitmedi halkın çilesi, bitmedi bir türlü. Şimdi daha kitlesel mağduriyetler yaşanıyor. İki yüz bin kişi (belki daha fazla), PKK'nın hendekleri, bombaları yüzünden evini terk etti. Kendi yurdunda mülteci durumuna düştü.
Geçen hafta sonunu bölgede geçirdim. Diyarbakır/Sur, Mardin/Midyat ve Nusaybin'deydim. 4 ay önce de buradaydım. Aradan geçen zaman içinde nelerin değiştiğini görmeye çalıştım.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki yıkılan Sur'un yeniden inşası için, Diyarbakır'da eylem planını açıkladı. Onu izledim. Proje başarılı. Ancak bakanın tavırlarını daha çok beğendim. Protokole ve alkışa doymuş başarılı bir eski belediye başkanı olan Özhaseki'nin şu sözünü çok tuttum:
Sonuç odaklı bakış açısıyla Özhaseki'nin yıkılan ilçelerin imarı konusunda başarılı olacağını ümit ediyorum. Ancak
PKK ve HDP tahmin edemedikleri tepki görüyor Kürt halkından, çünkü hayatlarını perişan ettiler. Devletin onlara bakış açısının değiştiğini görüyorlar. Sivilleri korumak için çaba gösteren askerin, eskisi gibi kendilerine potansiyel suçlu gibi bakmadıklarına şahitler. Cumhurbaşkanı'ndan, kaymakama kadar, herkesin teröre karşı, halkı kucakladığını anladılar. Bu yüzden PKK'ya, HDP'ye sırtlarını döndüler. Bu çok ciddi bir paradigma değişimidir.
Hükümet, Sur eylem planı gibi, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Yüksekova, Silopi eylem planlarını da açıklamalı hemen.
Bunu sürekli ve düzenli bir şekilde halka doğrudan anlatmalı. Bunun için iletişim planlamaları yapılmalı.
Terörle mücadelede, halkın PKK/HDP'ye sırt çevirmesinin etkisini hepimiz gördük. Bu çok hayati bir tavırdı.
.
Bu da terörle siyasi, sosyal, ekonomik mücadele kısmına girer. Burada güvenlik bürokrasisinden çok, diğer bakanlıklara iş düşüyor.
Bunları yaparsak terör biter mi? Hayır. Terörün insan kaynaklarını kesmeden asla terör bitmeyecek. Bunları da yarın anlatayım.