Kendi arasında bağları çok güçlü, iletişimi çok dinamik, kalabalık bir ailem var. Yeni kuşak çocuklarımızla, aile bağlarımızı daha da güçlendirmek ve iletişimi arttırmak için sosyal medya ve whatsApp grupları oluşturduk.
İlk başlarda bu durumdan memnunduk. Ancak zamanla aileler arası ziyaretlerin, kişiye özel telefon görüşmelerinin ve mesajlaşmaların azaldığını fark ettik. Dini ve özel günlerde bir araya gelen, görüşen aile üyeleri zamanla bu gruba mesaj yazarak görevini yaptığını düşünmeye başladı. Bununla da kalmadı, iletişimimizde ciddi bir kayıp oluştu. Ailemiz bir araya gelmekte ve sorunlarını tartışmakta zorlanıyordu.
Aile üyelerinden, Sosyolog Ebrar Ak, iletişim ve ilişkileri güçlendirmek için kurulan bu grupların, aslında tam tersi bir etki yaptığını, aile yapısına uygun olmadığı, bu sistemin hemen kaldırılması gerektiğini söyledi. Tüm aile fertleri buna hak verdi ve sosyal iletişim gruplarını kaldırdık.
Bizim ailemiz gibi, geleneksel kültürden gelen ve aile bağlarına önem veren herkeste benzer sorunlar yaşanıyor. Sebebi ne olabilir?
İletişimin en sağlıklı ve en temel kuralı yüz yüze iletişimdir. Araya konulan tüm iletişim araçları
ıl
Mektup, telefonla başlayan bu araçsallık, bugün Skype, whatsApp, Twitter, Facebook gibi sosyal medya enstrümanlarıyla zirveye ulaşmış durumda. Tüm iletişim araçlarının artmasına, bunlar aracılığı ile iletişim kurmanın kolaylaşmasına rağmen, kişisel iletişim zayıflıyor, toplumsal diyalog azalıyor ve bireysellik artıyor.
Amerika'ya son ziyaretimde toplu taşıma araçlarında, kafelerde, parklarda insanlar arası iletişimin neredeyse sıfıra indiğini görüp şaşırmıştım. Oysa New York en sosyal ve en açık iletişim kuran insanlarıyla (Newyorker) ile meşhurdur. Herkes sahip olduğu araçla iletişim kuruyordu. Başları önde, kulaklarında kulaklık, görmeye ve duymaya kendini kapatmış başka insanlarla doğrudan iletişim kurmayan insanlar beni ürkütmüştü.
Aslında aynı manzara İstanbul'da da sık karşılaştığım bir durumdur. Hepimiz elindeki telefona kafasını gömmüş, etrafıyla bağını kesmiş insanları görüyoruz.
Bazı ailelerde odadan odaya mesajlar üzerinden konuşan karı/kocalar, ebeveyn/çocuklar var. İki kişinin yüz yüze iyi geçindiğini, ancak ayrıyken kurdukları iletişimde sorunlar yaşadığın ve sürekli tartıştığını gördüm. Araçlar üzerinden iletişim kuranların sorunlarını çözmek bir yana, daha agresif, daha negatif olduğunu söyleyebilirim.
İnsanların yüzleri, elleri ve beden dilleri aslında iletişimin bir parçasıdır. Bunlardan yoksun kurulan tüm iletişim şekilleri sorunludur. Bu açığı kapatmak için oluşturulan semboller (emoji), duygularımızı yansıtmayı amaçlasa da, bu, insanoğlunun bünyesine uygun bir iletişim şekli değildir.
Başka kimlikler, başka yüzler, başka ruh halleriyle kurulan iletişimin, gelecekte ciddi psikolojik etkilerini göreceğiz. Şaşırtıcı
Hiçbir ciddi sorun sosyal medya ya da iletim araçları üzerinden tartışılamaz ve çözülemez. İnsanın doğasına uygun olan yüz yüze konuşmaktır. O zaman herkesin daha insani ve saygın davranacağı kesindir.
Buradan, dijital devrime çok önem veren biri olarak, sosyal medya ya da teknoloji düşmanlığı yaptığım düşünülmesin. Ailemiz, teknolojiyi çok yaygın olarak kullanmaya devam ediyor. Ancak büyüklerimizin bayramını mesajla kutlamıyoruz artık. Sorunlarımızı orada tartışmıyoruz.
ş şekli asıl sorunumuz.