|
Anayasa değişiyor mu sahiden?

Anayasanın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına ilişkin kanun bugünlerde hakkında en çok konuşulan konulardan birisi. Bilmiyorum, belki de cümleyi “ilişkin kanunlar” diyerek kurmak daha doğru olurdu. Çünkü CHP''nin destek vereceğini açıkladığı anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılması yönündeki teklifin 82 Anayasasının anayasanın değiştirilmesine ilişkin maddelerindeki muğlaklık nedeniyle ortaya çıkabilecek muhtemel bir “referandum” sürecinden korunabilmesi amacıyla genel kurula ayrı bir “kanun”un konusu olarak getirilmesi denenecek.

Biliyorsunuz; yapılması düşünülen anayasa değişikliğinde geçici 15. maddenin kaldırılmasına ilişkin bir niyetin de bulunduğu medyada bir “son dakika sürprizi” olarak yer aldı. Ancak, Adalet Bakanı''nın da dün özellikle belirttiği gibi, anayasada yapılması istenen değişiklikler henüz ilan edilmediği, hâlâ üzerinde çalışıldığı için, ortaya başka “sürprizler” de çıkabilir pekâla.

Söz konusu olan hazırlık bir anayasa değişikliği olduğuna göre, bu “kapalılık” hoş bir şey değil tabii ki. Bu “kapalılık”ın büyük ölçüde iktidar partisinin konuya ilişkin “tereddüt”ünden kaynaklandığını da söyleyebiliriz. Tereddütlü olmakta haklılar, çünkü anayasa değişikliğine ilişkin kanunu bekleyen “referandum”un olumlu sonuçlanabilmesi için önerilecek olan anayasa değişikliklerinin seçmenler nezdinde açıkça beklenen-özlenen değişiklikler olabilmesi gerekiyor. Seçmenleri “ombudsmanlık” , “pozitif ayrımcılık”, “YAŞ”, “kişisel başvuru” gibi kalemlerle “referandum heyecanı”na sokmak imkansız olduğundan, “HSYK''nın yapısının değiştirilmesi”, “parti kapatmanın zorlaştırılması” ve de bir ölçüde “askere sivil yargı yolunun açılması” gibi “sıcak” maddelerin sayısını zenginleştirmek gerekecektir.

Aylardır dillerden düşmeyen “yargı reformu” konusunun referanduma çıkacak maddelerle sınırlı kalması, doğrusu epeyce hayal kırıklığı yaratmıştır. Anayasa Mahkemesi''nin yeniden yapılanmasına ilişkin geliştirilen önerilerin “veto yediği” anlaşılmaktadır. Bu yönde bir değişiklik teklifinin Kürtler de dahil olmak üzere toplumun önemli bir kesimini “heyecanlandıracağını” hepimiz kolaylıkla tahmin edebiliriz. Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir teklif, muhakkak ki, mahkemenin anayasa değişikliğinin yapılmasına izin vermeyen bugünkü yapısını eleştirenlerin de sandık başına koşmalarına neden olacaktı. (Anayasa ile –artık- münasebeti yok ama, sözü edilen bu “yargı reformu”nun eskinin DGM''lerinin tıpa tıp devamı olan “özel yetkili ağır ceza mahkemeleri”nden hiç mi şikayeti yok!)

“Değişiklik paketi”nde Kürt siyasi hareketinin gönlünden geçen anayasa değişikliklerine ilişkin tek bir teklifin olmaması da büyük bir eksikliktir doğrusu. Hakkında çok laf edilen 66. maddenin (yani kime “Türk” deneceğini tarif eden madde) yanından bile geçilmemiştir. Oysa “Açılım”ın önündeki engelleri kaldıracağı söylenen “paket”, söz konusu maddedeki “tarifi” silerek T.C Anayasası''nın “medeni” âleme ters düşen bir yanlışını düzeltmiş ve Kürt siyasi hareketine çok anlamlı ve önemli bir mesaj vermiş olurdu.

T.C. Anayasasını - neredeyse “boğazına” kadar içine batmış olduğu- “resmi ideoloji vesayeti”nden kurtarabilmek yönünde atılan en ufak bir adımdan da eser yok. Oysa unutmamalıyız ki, son dönemlerde özellikle yaylım ateşine tutulan “vesayet”, daha doğrusu “vesayetler”in kaynağı –”anayasa”dan söz ettiğimize göre “anası” dersek daha açıklayıcı olur!- bu “resmi ideoloji”dir.

“Parti kapatmanın zorlaştırılması”, partileri daha dün total bir “kayıtsızlık” altında kapatılmış olanları heyecanlandırır mı bilmiyorum. Ama tahmin de etmiyorum doğrusu…

Demek ki elimizde kala kala “HSYK''nın yeniden yapılandırılması” maddesi kalıyor!

Bugüne kadar ortada dolaşan bilgilere dayanarak konuşacak olursak, bu maddeye ilişkin yenileştirme de –aşağı yukarı- 61 Anayasası''nın “Yüksek Hakimler Kurulu”nun oluşum şekline dönüşten ibaret olacak.

Aferin bize; yarım asır sonra büyük bir hamle yapıp tekrar dönmüş bulunuyoruz başa!

“Bu kadarına da şükür” demiyorsunuzdur umarım…

14 yıl önce
Anayasa değişiyor mu sahiden?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset