|
İbnülemin Mahmud Kemal İnan

Üniversiteye başladığımız dönemde, Mahmud Kemal İnan Bey iki yıl önce vefat etmişti. Ne olurdu, uzaktan olsa da ecdadın hayalini güden idealisti görebilseydim.



Ömer Faruk Akgün, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'nde onun resmini ne güzel çizmiştir:



''Konağındaki musiki meclisleri, en nadide ve müellif hattı tek nüsha yazmalar saklayan kütüphanesi, geçmiş asırlar Türk Güzel Sanatlarından bir tarih barındıran müzelik koleksiyon ve eşyaları, giyiminde ve muaşeretinde güne teslim olmamış Tanzimat Efendisi'ni, bütün bir mazi görgü ve terbiyesini devam ettiren güngörmüş bir Babaili emektarını temsil eden, her şeyin değiştiği, kökünden kopuk uzaklaştığı bir çağ içinde kendi başına bir dünya olarak kalmış bir şahsiyettir. Çocukluğunda içine girdiği büyüklerin meclisinden kazanılmış bir gelenekle konağında elli yılı aşkın bir süre devam ettirdiği meclislerinde tarihe intikal etmekte olan bir kültürün, edebiyattan tasavvufa, hatta musikiye, siyasi geçmişimize mal olmuş, sima ve vak'alara kadar her türlü bahsin konuşulduğu son sohbetleri, klâsik Türk musikisinin ayakta kalışına yüksek seviyede bir barınak olarak hizmet eden, unutulmaz fasıllara şahit olan konağında, ilim ve sanat çevresinden seçkin simaların her hafta uzun uzun geceler etrafında buluştuğu son ocak olmuş bir İbnülemin, Türk Kültür Tarihi'nde yerini almış bulunmaktadır.''



***



Vezneciler'deki Zeynep Hanım Konağı'nda dünyaya geldi (1871). Babası Hz. Hüseyin'in soyundan gelmekle 'Seyyid' unvanı ile tanındığı gibi İbnülemin Mahmud Kemal'in kardeşi Ahmet Tevfik'te gerekli olduğu zaman bu unvanı kullanmışlardır. Ailesinin bir kolu da Buhara emirliklerinden olup çok eski tarihlerde Anadolu'ya göç ederek Arapkir'e yerleşmiştir. Soyu Selcenlioğullarındandır. Babası, yakın akrabası olan Yusuf Kamil Paşa'nın mühürdarı Mehmed Emin Paşa, annesi Emine Nergiz Hanımdır. Mehmed Emin Paşa, özel hocalar tutarak çocuklarını yetiştirmiştir. Bu hocalardan birisi de Milli Şâirimiz Mehmet Akif Bey'in babası Fatih dersiâmlarından Temiz Tahir Efendi idi. İbnülemin, Ali Emiri Efendi, Adanalı Hayret Efendi, Babanzâde Naim Bey ve Mehmet Akif Bey'e amansız düşman idi. Ama Mehmet Akif Bey'den bahsederlerse 'Hoca'nın oğlu' diye söze başlar, Temiz Tahir Efendi'yi hayırla yâd ederdi.



***



İlk başta bürokraside Vilâyât-ı Mümtâze Kalemi'ne stajyer olarak girdi. Bürokrasinin değişik kademelerinde görev yaptı. Daha sonraki yıllarda arkadaşları ile birlikte Türk-İslam Eserleri Müzesi'ni kurdu. Müdürlüğünü yaptığı bu müzeden emekli oldu (1935). Bu arada İstanbul'un işgal yıllarında Fransız askerleri, onların sömürgeleri Mehmed Emin Paşa'nın konağına göz diktiler, yirmi dört saat zarfında devretmeleri gerekli olduğu bildirilmişti. Koskoca konağın bu kadar zamanda bir yere taşınması mümkün değildi. Bu yüzden buradaki eşyaları, o güzelim levhaları darmaduman etmişlerdi. İşgalin ne menem bir şey olduğunu Mahmud Kemal Bey, kendi üslubu ile şöyle anlatır:



'Evimiz dört duvardan ibaret denebilecek bir halde harap ve tamamen boş olarak bize teslim edildi. Yazma kitap sayfalarının ve bazı mühim evrakın nerede kullanıldığını söylemekten hayâ ederim. Garp medeniyetinin ne demek olduğunu zaten iyi bilirdik, bu defada yakından öğrendik.'



***



Babası Mehmet Emin Paşa'dan İstanbul'un Beyazid Mevkii'nin Bakırcılar Çarşısı'nda intikal eden konakta, elli yıldan fazla bir süre milletimizin içine düştüğü buhrandan nasıl kurtulacağına dair sohbetler yapılırdı. Devletimiz epeyce bir zamandan beri, bilhassa Cumhuriyet döneminde maalesef kültürümüze sırt dönmüştü. Bir milletin geleceği kültürde olduğundan, İbnülemin Mahmud Kemal Bey konağını, belki de hayatını bu işe tahsis etmişti. Çünkü bir milleti ayakta tutacak olan evvela tarihtir, edebiyattır, yani kültürdür; merhum da bir milletin geleceğine tesir edecek onu tekrar ayağa kaldıracak bu işleri yapmayı görev bildi. Onun gibi milletimizin geleceği için çırpınanlar, her pazartesi akşamı bu konakta sohbetler yapardı. Bu konak, ülkemizin tarihi, edebi, fikri mahfili olmayı sürdürdü.



***



Buraya kimler gelmezdi; Süleyman Nazif, Said Halim Paşa, Münif Paşa, Hersekli Arif Hikmet Bey, Abdülhak Hamid, Yahya Kemal, Fuat Köprülü, Mükrimin Halil Yinanç, Kâzım İsmail Gürkan, Ebül'ula Mardin, Sadi Irmak, Süheyl Ünver, Ahmet Hamdi Tanpınar, Hakkı Tarık Us, Halil Nihat Boztepe, Mithat Cemal, öğretim üyelerinden, şâirlerden, fikir adamlarından daha kimler gelmezdi ki…

#Mahmud Kemal İnan
#Türkiye Diyanet Vakfı
#İslam
7 yıl önce
İbnülemin Mahmud Kemal İnan
Okan Buruk gerçeği
Şimdi de icmâ’yı mı inkâr ettin lan İsmail!
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’