|
Necip Fazıl ve Nazım Hikmet II
Necip Fazıl, Nazım Hikmet karşılaştırmasını yapan gazete, haberde Nazım Hikmet'in gençlik fotoğrafını kullanılırken Necip Fazıl'ın ihtiyar halinin fotoğrafı yer alıyordu. Halbuki Necip Fazıl'ın gençlik dönemlerine ait fotoğraflar her yerde vardı; istense rahatça bulunabilirdi. Sadece bu küçük ayrıntı bile haberin ne kadar taraflı olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Şunu da söylemeliyim ki ihtiyarlık Necip Fazıl'a çok yakışıyordu, ama gazetenin niyeti başkaydı.


Yazının bir yerinde şöyle yazıyordu; “Öğretmenleri Yahya Kemal'in, Nazım Hikmet'in şiirlerine karşı gösterdiği ilgi, Necip Fazıl'ın içinde kıskançlık duygularının gelişmesine neden oldu.” Genç olmalarına rağmen istikbalin şairleri bu meselenin özel nedenini bilmiyorlardı. Bunu burada uluorta anlatmak için bir sebep de yok. Ama söz konusu yazıyı hazırlayanın bu meselenin içyüzüyle ilgili bilgisinin olmadığını anlayışla karşılasak bile, konuya vakıf olup da kasıtlı olarak bu şekilde yorumlaması ihtimalini de göz ardı edemeyiz.



Yazıda şöyle bir olaydan bahsediliyor; “Güzel Sanatlar Birliği Genel Sekreteri olan Peyami Safa, bir akşam Nazım Hikmet'ten ve Necip Fazıl'dan şiir okumalarını istedi. Nazım Hikmet'in şiir dinletisi dakikalarca alkışlandı, Necip Fazıl'ın okuduğu 'Kaldırımlar' şiiri pek ilgi görmedi; az alkış aldı”. Önce 'Kaldırımlar ' şiirinden iki kıtayı sizlerle paylaşmak istiyorum; 'Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya / Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi/ Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya / Ölse kaldırımların kara sevdalı eşi.. Bir diğer kıtası da şöyle; 'İkinizin de ne eş ne arkadaşınız var / Sükut gibi münzevi, çığlık gibi hürsünüz / Dünyada taşınacak bir kuru başınız var/ Onu da hangi diyar olsa götürürsünüz. '



Naklettiğim bu dizelerin edebi gücü ve ihtişamını bir kenara koyarak Nazım Hikmet ile Necip Fazıl arasındaki şiir dinletisinin, olayın şahitlerinden ve bizzat Necip Fazıl'dan dinlediğimiz şekliyle nasıl olduğunu yazalım; Nazım Hikmet, yeni şiirleriyle Moskova'dan yurda yeni gelmiş. Demişler ki; 'Aramızda iki büyük şair var, şiirlerini okusunlar, dinleyelim.' Nazım Hikmet'le yanyana oturan Necip Fazıl; 'Benim şiirimi Nazım okusun, onun şiirini ben okuyayım' demiş. İlk şiiri Nazım Hikmet okumaya başlamış; ' Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş / Yerde çıplak bir gömlek, korkusundan dirilmiş / Süt beyaz duvarlarda çivilerin gölgesi / Artık ne bir çıtırtı ne de bir ayak sesi. ' Necip Fazıl'ın bu şiiri orada bulunanların tamamı tarafından büyük ilgi görüp ayakta alkışlanmış. Sıra Necip Fazıl'a gelmiş, o da Nazım Hikmet'in en güçlü şiirlerinden biri olan 'Bahri Hazer'ini okumuş; ' Ufuklardan ufuklara / Ordu ordu köpüklü mor dalgalar koşuyordu / Hazer rüzgarların dilini konuşuyor balam / Konuşup coşuyordu…' Mayakovski'nin tarzını andıran bu şiir dinleyicileri pek de hareketlendirmemiş, birkaç cılız alkışla ödüllendirilmişti.



Yazıda; Nazım Hikmet'in hapishaneden kurtarılması için çaba gösteren Ahmet Emin Yalman'ın suikast davasında, Necip Fazıl'ın azmettirici olarak cezaevine girdiği iddiası da tamamen çarpıtmaya yöneliktir. Necip Fazıl, davasının arkasında tek adamdı; en şaşaalı günlerinde bütün dostlarını karşısına almak pahasına davasını haykırmaktan bir an bile geri durmadı. Belki hayatında o güne kadar bir kere bile görmediği bir genci azmettirdiği iddiası, Necip Fazıl'a düşman olan dönemin hükümetlerince, hapse düşerse belki davası da sona erer ümidiyle kurulmuş bir tuzaktı. Onunla dava birliği olan merhum Osman Yüksel Serdengeçti de onunla birlikte cezaevine atılmıştı.



Biz yalnız bir millettik; sırtımızda tarihin getirdiği sorumluluklar vardı. Hem geçmişimize layık olacak, hem de geleceğimizi inşa edecektik. Adeta 'akrebin kıskacında' bir hayat bu toprağın çocuklarını bekliyordu. İnsanlığın unuttuğu değerler medeniyetimizin nüveleriydi; bunlara da hayatımızda yer verme ihtiyacı mesuliyetimizi arttırıyordu. Bir gün bu topraklarda lekesiz bir şafak sökerse, insanlık kendi değerini idrak ederse, beyni olanlar, Necip Fazıl gibi ruh mimarlarına çok şey borçlu olduklarını fark edeceklerdir.




#Necip Fazıl ve Nazım Hikmet
#Güzel Sanatlar Birliği
#Peyami Safa
٪d سنوات قبل
Necip Fazıl ve Nazım Hikmet II
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?