Okumak için Gümülcine''den İstanbul''a gelen bir gence, sıkça sorulan bir sorudur: ''Türkçe''yi nerede öğrendin?''

Geldiği ülke Yunanistan olduğundan, çok kişi onu Yunan sanıyor, Türk olabileceğine ihtimal vermiyordu.

Gayet güzel Türkçe konuştuğu için de hayrete düşüyorlardı.

Bir yabancı, nasıl bu kadar güzel konuşabilirdi.

O derece içimize kapanmıştık ki, kabuğuna çekilmiş kaplumbağa gibiydik.

Yanı başımızdaki kardeşlerimizden haberimiz yoktu.

Teyzelerimizin oğulları, amcalarımızın torunları sınırlarımızın dışında kalmıştı fakat biz bilmiyorduk.

*

Bir tarihte Azerbaycan''a giden bir milletvekilimiz büyük bir şaşkınlık içinde açıklama yapıyordu: ''Buradakilerin hepsi bizim gibi Türkçe konuşuyor!''

Tarihten habersiz, coğrafyadan habersiz olursan, dışarıda senin dilini konuşanların varlığını da bilmezsin.

Fakat hiç değilse bir milletvekili o kadarcığını bilmeliydi.

*

Edirne''de bir ''Akademi faaliyeti'' yürütülüyor bugünlerde.

Valilik desteğiyle kurulan Akademi Rumeli kapsamında, Bulgaristan, Yunanistan, Kosova, Makedonya, Romanya, Kırım, Gagauz Yeri ve Türkiye''den gençler sanatçı, yazar ve fikir adamlarıyla buluşuyor.

Hem de ne buluşma!

Sekiz ülkeden seçilen yetenekli 150 öğrenci, Edebiyat, Düşünce, Güzel Sanatlar, Tiyatro ve Sinema Televizyon alanlarında eğitim görüyor.

*

Edirne Valisi Hasan Duruer''in başkan, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç''ın başkan yardımcısı olduğu bu müstesna faaliyetin hayırlı olacağına gönülden inanıyorum.

Edirne''ye İstanbul''dan daha yakın şehirlerde yaşayan gençlerimizden bazılarının Türkiye''ye ilk gelişi bu vesileyle oldu.

Tanışma, kaynaşma, kardeşliğin pekişmesi, birbirimizden haberdar olmak, gördüğüm kadarıyla en az işlenen dersler kadar mühim yanı.

*

Sultan 2. Murat''ın, 1435 tarihinde Tunca Nehri kıyısında yaptırdığı Darülhadis Camii avlusunda buluştuk gençlerle.

Çimenler üstünde güller arasında kurulmuş masalarda iletişim ve basın dünyası üzerine konuştuk.

Necip Fazıl''dan, Nâzım Hikmet''ten, Fethi Gemuhluoğlu''ndan, Cemil Meriç''ten, Mustafa Kutlu''dan bahsettik.

Şiirler, fıkralar, türkülerle devam ettik.

Fatih Sultan Mehmet''in çocukluğunda hadis dersi aldığı bu cami, bir zamanlar harap haldeyken, büyük gayretle tertemiz hale getirilmiş.

Bugün, ülkemizin ve Edirne''nin en şirin, en temiz camilerinden biri.

Birçok ödül kazandığını duyanlar, ''Camilere ödül mü veriliyormuş?'' diye soruyor.

Aklımda yanlış kalmadıysa dokuz ödülü var Darülhadis Camii''nin.

*

Cami ve çevresinin bu hale gelmesinde büyük emeği bulunan imam Mahmut Eroğlu''nun ev sahipliğinde, çay kahve eşliğinde yetenekli gençlerle sohbet etmenin güzelliği tarife gelmez.

Yolunuz düşerse Mahmut Hoca''ya sorun, uzun uzun hikâyesini anlatsın.

Bahçesindeki tavus kuşları dâhil birçok hayvanı, yaralı kediyi, hazirede kimlerin yattığını, ziyarete gelenleri, yüzlerce kişiye verdikleri iftarları...

O yoksa, Mehmet Pehlivan vardır mutlaka.

Size çay ikram eder, oradan gece gündüz çalışarak kaç kamyon moloz çıkardıklarını anlatır.

*

Akademi Rumeli''nin bu seneki faaliyetine katılanları da anmak isterim.

Ercan Yılmaz, Mukadder Gemici, Mehmet Nuri Yardım, Sedat Sayın, Fahri Tuna, İhsan Deniz, Rıdvan Canım, edebiyat üst başlığıyla şiir, hikâye, roman ve biyografi alanında.

Ahmet Turan Alkan, Ahmet Güner Sayar, Mehmet Şeker, Hasan Çolak, Metin Eriş, Mustafa Hatipler, düşünce üst başlığıyla deneme, sosyoloji ve iletişim alanında.

Hüsrev Subaşı, İsmet Yedikardeş, Kamber Kamber, Osman Suroğlu, Nevzat Yıldırım, Serdar İyiiz, güzel sanatlar üst başlığıyla resim, fotoğraf, karikatür, hat ve ebru alanında.

Erman Saban, Fulden Akyürek, Seçkin Bayramoğlu, Sedat Bora Seçkin, Bennu Yıldırımlar, Cihat Zafer, tiyatro üst başlığıyla rol, sahne, dekor, kostüm, yönetmenlik ve seslendirme alanında.

Şoray Uzun, Berat Yenilmez, Ahmet Gemici, Aybars Bora Kahyaoğlu, Zafer Karatay, Ebubekir Şahin, Sinema-tv üst başlığıyla Senaryo, rol ve yönetmenlik alanında.

*

Balkan ülkelerinden gelen, İstanbul, Bursa ve Çanakkale''yi de gezecek bu gençleri anlatmak isterdim, fakat o kadarına imkânımız yok.

Sadece Kırım''dan gelen Sinan''dan bahsedebilirim. Bir türkü söyleyerek geliyordu:

''Kırım''dan gelirim, adım da Sinan''dır hey aman / Kılıcımın suyu, yar suyu, kandır da dumandır hey / Kırım''dan gelirim, atım da araptır hey / Gizlenme nemçeli, Nemçeli meydan da burdadır hey / Haber geldi Macar Tuna''ya inmiş / Haddin bildirmeğe ahdım yamandır hey...