|
Aklı olan Reis’i kızdırmasın

Bugün bayram, çocuklar da erkenden kalktı. Abdest alınıp cami yoluna düşüldü Bayram Namazı için. Bayram, namazla başlar çünkü. Farzdan öte gibi algılanır.



Benim için iki bayram bir arada bu defa.



Hem Ramazan Bayramı, hem de kırk yıl öncesinden hayalini kurduğum köprünün açılışı bir arada.


Birkaç gün önce açıldı, bayrama yetişti çok şükür.



Hele ücretsiz olması, ayrı bir güzellik.



Henüz lise öğrencisiyken ilk defa Körfez'i dolaşarak İstanbul'a gittiğimizde, dümdüz gidip aynı yolu geri geliyormuşuz gibi tuhaf bir hisse kapılmış ve oraya bir köprü yapılması gerektiğini düşünmüştüm.



Birkaç ay önce ayrıntılı şekilde yazdım buracıkta.



(

)



*


Gençlik döneminde çıkardığımız dergileri özleyen değerli arkadaşım Selçuk Bekâr, yine öyle dergilere ihtiyaç duyduğunu yazınca, cevap hakkı doğdu ve şöyle yazdım:



“Suların üstüne çok köprüler yapıldı.”


Mevcut köprülerin altından akan sular da yetmiyor, üstünden geçenler de.



Biraz rahat kalabilsek, daha nicelerini yaparız.



Köprüler yetmez, dağları deler tüneller açarız.



Bütün engellere rağmen yapılıyor olması, ayrı bir takdir ister.



*


Bu memlekette solcu olmak da ne sıkıntılı bir şey, düşünsenize.


Küprü yapılacak, karşı çıkacaksın.



Tünel açılacak, karşı çıkacaksın.



Dünyanın en büyük hava limanı inşa edilecek, karşı çıkacaksın.



Boğaz'ın altından raylı geçişler yapılacak, karşı çıkacaksın.



Az ilerisine otomobiller için tünel yapılacak, ona da karşı çıkacaksın.



Yetecek mi? Yetmez elbette.



Reis'in

“Çılgın Proje”

dediği Kanal İstanbul'a da karşı çıkmak zorundasın.



*


Bütün bunlara karşı çıkmak da yetmez.



Ayrıca oraları kullanmayacağını beyan edeceksin.



Be mübarek, o kafayla git mağarada yaşa daha iyi.


Memleketin bugünkü şartlarında o kanalların hiç birini kullanmadan bir yerden bir yere gitmek mümkün mü?



Fakat biliyorsunuz, sözlerini tutmuyorlar.



Geçmem dedikleri halde geçerler, binmem dedikleri halde gizli gizli binerler.



Siyah gözlük takıp yakalarını da kaldırıyorlar mı acaba?



*


Marmaray,

iki çeşme arasında.



Kazlıçeşme ile Ayrılık Çeşmesi'ni birleştiriyor.



Osman Gazi Köprüsü

de iki ova arasında. (Köprüye bu isim de ne yakıştı ama!)



Dilovası ile Altınova'yı bağladı.



Bir buçuk saat dolaştığımız yolu beş altı dakikada geçmek mümkün.



Kanal İstanbul'un nereden geçeceği henüz kesinlik kazanmadı.



İki deniz arasında yapılacağı belli sadece.



Karadeniz ile Marmara birleştirilecek.



*


Yalnız,

'şiddetle'

karşı çıkanlar işi büyütecek, bunu bilmek gerekir.



O proje çılgın olmakla kalmayacak, İstanbul'un ve ülkenin değerine değer katacak, Boğazlar'ın tehlikesini ortadan kaldıracak.



Boğazlar sözleşmesinin de bir hükmü kalmayacak.


*


Diyorum ki eğer fazla şiddete başvururlar da Reis'in kafasını bozarlarsa,

“Kanal İstanbul'u yapmaktan vazgeçiyorum”

diyebilir.



Kanal Ankara'yı yapmak için.



Karadeniz'i Ankara üzerinden dosdoğru Akdeniz'e bağlamak üzere daha çılgın bir proje ortaya koyabilir.


Trakya'yı değil de Anadolu'yu ortadan denizle ikiye bölebilir.



Akıllı olsunlar.


#Reis
#Çılgın Proje
#Ramazan Bayramı
8 yıl önce
Aklı olan Reis’i kızdırmasın
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak