|
Boşuna debeleniyorlar

Audi"nin içine "bab" girerse, "Abudabi" olur... Ondan "ab" çıkarsa, "udabi" kalır... Bu da "Dubai" demektir.

Niye böyle eksantrik mili gibi tuhaf şeylerle uğraşıyorum?

Yeşillik olsun diye değil.

Bahar geldi, etraf zaten yeşillenmeye başladı.

Haber 10"da Hikmet Gök"ün yazısını okudum da ondan.

Birleşik Arap Emirlikleri"nin iki zengin emirliği olan Dubai ve Abudabi"nin Arap Baharı"na karşı çıkanların merkezi haline geldiğinden bahsediyor.

Bir bakıma Arap Baharı"nın "kaybedenler kulübü" olmuş bu iki önemli merkez.

Arap Baharı sırasında çiçekler açtıktan sonra, eski rejimlerin aktörlerinin neredeyse tamamının, kaçırdıkları paraları oraya taşımaları tesadüf olmasa gerek.

*

"Mısır"da Hüsnü Mübarek, Tunus"ta Zeynelabidin bin Ali, Yemen"de Ali Abdullah Salih, Suriye"de Esed ailesi ve Libya"da Muammer Kaddafi"nin kara paraları Dubai ve Abu Dabi"ye götürüldü.

Eski rejim yanlıları, yöneticileri ve askeri/istahbarat başkanlarının neredeyse tamamı Dubai"de kurdukları bir üs ile aylardır karşı devrim organizasyonları yapıyor."

Bu durumda, onlara nasıl kucak açıldığı sorusu geliyor akla.

Yazıda onun da cevabını buluyoruz.

"Dubai emiri Maktum, bunu sadece kendi başına belirlediği politika sonucu yapmıyor. Devrede başka ülkeler var. İran ve Suudi Arabistan"ın teşviki ile Dubai Emiri Maktum, devrik rejimlerin aktörlerini bir araya gelmesi için ortam hazırladı."

*

İki önemli noktaya daha dikkat çekelim:

Arap dünyasındaki seçimlerle Müslüman Kardeşler"e yakın partilerin iktidara gelmesi, Batı"yı olduğu kadar bölge ülkelerini de tedirgin etti.

Türkiye"nin bölgede güçlenmesini engellemek de üzerinde durulması gereken bir ortak strateji.

Bu durumda Esed nasıl hâlâ ayakta durabiliyor diye sormak anlamsız.

Hele diğer destekleri de göz önüne alırsak...

*

Sadece bir kısmına işaret ettiğim yazının tamamını okumanızı tavsiye ederim.

Nerede bulacağınızı bilirsiniz.

Adres vermek için "Debülü debülü" diye debelenmeye gerek yok, çift v"ler yazılmasa bile istenilen yere ulaşmak mümkün.

Buna rağmen ısrarla o şekilde anons yapanları da aradan çıkarmış olduk.

Boşuna debeleniyorlar.

Tıpkı Baas"ı sonuna kadar koruma ve destekleme gayretinde olanlar gibi.

BU NASIL TERCÜME?

Her ne konuda olursa olsun, belgesel çekenlere gıpta ederim.

Havada, karada, denizde fark etmez.

Bizde de çok güzel belgesel hazırlayanlar var şüphesiz, ancak bu işte Batı biraz daha ileride.

O yüzden Batı kaynaklı belgeseller tercüme edilerek yayınlanıyor.

Bazen epey özensiz tercümelere rastlıyoruz.

Geçenlerde gördüğüm bir belgeselde, eksantrik milinden daha garip bir ifade vardı:

Bir genç, yanındaki arkadaşını bir adamla tanıştırıyor ve şöyle takdim ediyor:

"İşte annemin kardeşi amcam."

Ayıptır... Bu kadar şapşallık olur mu?

TELEFONDA

Çok ilginç seslenenler duymuştuk. Kimi "Alo" derken, kimi "Ağlo" diyor. "Eloo" diyeni bile gördük.

Ancak geçenlerde rastladığım bir hanım kızımızın çıkardığı ses, tarife zor gelir.

"Eğnloo" diyordu, iyi mi?

11 yıl önce
Boşuna debeleniyorlar
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset